English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Ilgileniyorum

Ilgileniyorum translate Portuguese

1,976 parallel translation
- Hemen ilgileniyorum.
Já vou atendê-las.
Anlaşıldı, hemen ilgileniyorum.
Entendido, Susie. Vou até lá.
Sorumluluğunu ben aldım zaten, bu yüzden yerine birini bulma konusuyla ilgileniyorum.
Aceito a responsabilidade, e é por isso que estou à procura de um substituto.
Ama ben kızın sana söylediğiyle ilgileniyorum.
Mas estou interessado no que te contou a filha.
Sadece parayla ilgileniyorum.
Eu só me importo com dinheiro.
Tamam, ben... ben Hunter meselesiyle ilgileniyorum.
Certo, resolverei a situação de Hunter.
Tamam. Hemen ilgileniyorum.
Está bem, vamos lá.
Sadece yemeğimle ilgileniyorum.
Não. Só me interesso com o meu Nim Chow.
Hayır, aslında seninle özel olarak ilgileniyorum.
Não. Na verdade, eu... interessei-me especialmente por ti.
Spermini onu döllemek için kullanacak mısın bununla ilgileniyorum.
Quero saber se decidiste fornecer o sémen para a fertilização dela.
Ben seninle ilgileniyorum.
Estou a fazer isto por ti.
Wordy, sen git, ben onunla ilgileniyorum.
- Wordy, espera.
Ben Stone Kittredge'de bitkiler ile ilgileniyorum..
Eu tomo conta das plantas, na Stone Kittredge.
Ben biftek borunla ilgileniyorum.
Estou é a pensar no teu mangalho.
Her şeyle ben ilgileniyorum!
Eu tenho que fazer tudo!
Hayır, başka birisi olmalı. Sadece senin kaykayla ilgileniyorum ben.
Não, deve ser outra pessoa, só me interessa o teu skate.
Öğrenciyle ilgileniyorum.
Estou com uma aluna.
Hayır ama ilgileniyorum. Bir hayranlığım var ama şehirde park derdiyle uğraşmak istemiyorum.
Não, mas curto, a modos que tenho uma gostinho por isso, mas, sabes, não quero ter de lidar com o estacionamento na cidade.
Belli ticaret mallarıyla ilgileniyorum diyelim.
Digamos que eu ligo com certas mercadorias.
Merak etme, ben ilgileniyorum.
Não te preocupes, eu trato disto.
Hemen ilgileniyorum patron.
Vou já tratar disso, Chefe.
Melody, şu an ağabeyinle ilgileniyorum. Bunu daha sonra tartışırız, tamam mı? Şu işle uğraşmam gerek.
Melody, agora tenho de me concentrar no teu irmão, falamos depois, está bem?
Sadece tıbbi olarak alakalı şeylerle ilgileniyorum. Çünkü ona yardımcı olacak ilaç üç saatlik aralıklarla verilmeli.
Só estou interessado no que for medicamente relevante, porque a medicação que a pode ajudar deve ser administrada num período de três horas.
Bu sadece ilk devre. ben tatsız şeylerle üçüncü devreden sonra ilgileniyorum.
Só faço coisas desagradáveis depois da terceira.
Ben, Celia'yla ilgilenmiyorum. Cee-Cee'yle ilgileniyorum.
Bem, eu não estou interessada em "Célia", mas sim em "Cee-cee".
Okuyucuları etkileyecek iddialı kitaplarla ilgileniyorum.
Gosto mais do tipo de livros intelectuais que mexem com os leitores.
Biliyor musun ben sörf yapmam bile, daha çok karayla ilgileniyorum.
Na verdade, sabes uma coisa? Eu nem faço surf. Eu sou mais terra.
Ben ilgileniyorum.
Eu estou com ele.
Ben ilgileniyorum.
Eu trato disto. Eles não te modificaram.
Ülkeye geldiğinde Denny'nin güvenliği ile ben ilgileniyorum.
Trato da segurança do Denny quando ele está cá nos Estados Unidos.
Komşun Bayan Treacher'la ilgileniyorum, hafta sonları huzurevine gidiyorum haftada iki gece üniversitede temizlik yapıyorum yardım kuruluşunda çalışıyorum krupiye olarak çalışıyorum, yerel tiyatro kulübüyle prova yapıyorum...
Entre cuidar da Sra. Treacher, fim-de-semana no lar de idosos, duas noites de limpeza na universidade, os Samaritanos, ser croupier, ensaiar com o clube de teatro local...
Sıcaklık kontrolü yaparak, çekirdeğin bütünlüğünü korumakla ilgileniyorum.
Estou concentrado em manter a integridade do núcleo, através do controlo de temperatura.
- Hayır, bebekle ilgileniyorum.
- Não, tenho a bebé.
Hayatlarını ülkelerinin çıkarları uğruna, asalet ve şerefle tehlikeye atan erkeklerle ilgileniyorum.
Sou atraída por homens com dignidade e honra. que se expõem ao perigo por seu país.
Gerçi sizin gibi profesyonellerle çok nadir ilgileniyorum. Ne becerileriymiş?
Embora raramente encontre profissionais como os senhores.
Ben ruhsal enerji kavramıyla hiçbir zaman ölmeyen yanımızla ilgileniyorum.
Sim, estou interessado na ideia do espírito como energia.
Özgürce süzülen yanımızla ilgileniyorum.
Flutuam livremente, essas partes de nós.
Cinayetle ilgileniyorum. Sam'in dairesine girebiliyordunuz. Meseleyi halletmeniz söylenmişti.
Estou a investigar um homicídio, e você tinha acesso ao apartamento do Sam, e foi contratada para tratar dele.
Ben de insanların içiyle ilgileniyorum ama o içindekilerin lezzetli bir karamelle kaplanmasını istemenin neresi yanlış? Mesela Halle Berry.
Eu também me interesso pelo interior, mas qual é o mal de querer o interior embrulhado num caramelo delicioso como a Halle Berry?
- Evet Sayın Hâkim ama ben daha çok yapmadığı bir testle ilgileniyorum. Peki.
Sim, Meritíssimo, mas eu estou mais interessada nos que ele não fez.
Triffidlerden ziyade nükleer enerji santralleriyle daha çok ilgileniyorum, Bay Masen.
Estou mais preocupada com as nossas centrais nucleares, Sr. Masen.
Ben de ilgileniyorum. Baba!
Pai, que grande melhoria no boneco de neve.
2 yıldır burada, hafif suçlarla ilgileniyorum.
Já cá estou há dois anos, a tratar de delitos leves.
Gezegenimizi kurtarmakla daha çok ilgileniyorum.
Estou mais preocupado em salvar o mundo.
İşlerle ilgileniyorum diyelim
Apenas tomando vantagem no negócio, isso é tudo.
Aileleriyle ilgileniyorum.
Interessam-me as famílias deles.
İlgileniyorum.
Estou.
Pekala, ben ilgileniyorum.
- Interessa-me a mim.
- İlgileniyorum.
- Vou falar com o Henry.
Evet, ilgileniyorum.
Mas estou, estou.
Mutlu soruşturmamızı devam ettirecek bir şeyler mi? İlgileniyorum.
Qualquer coisa para manter nossa feliz investigação?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]