Ilk defa translate Portuguese
5,203 parallel translation
- Muhteşem olduğumuz için toplumumuzda 500 yıldan beri ilk defa idam cezası uygulanacak. Bu yüzden, doğaçlama yapma mecburiyetinde bulunduk.
É a primeira vez em 500 anos que aplicamos o castigo capital, por sermos maravilhosas, portanto vamos ter de improvisar.
Hayatında ilk defa, sorumluca ve olgunca bir karar veriyordun.
Pela primeira vez na tua vida, estavas a ter uma decisão adulta e responsável.
Bu çanta, birlikte ilk defa kumsala gittiğimizde annenin yanında taşıdığı çantaydı. 4 temmuz... hatırladın mı?
Sabes, aquela é a mesma mala que a tua mãe usava quando fomos pela primeira vez à praia.
Bu gece, Henry beni ilk defa Fangtasia'ya götürdü.
" Hoje, o Henry levou-me ao Fangtasia pela primeira vez.
12 yaşında bir kız ilk defa ilişkiye girerken ağlar.
Uma menina de 12 anos chora quando é penetrada pela primeira vez.
Onu ilk defa içime soktuğunda acıdı ve biraz da kan vardı.
Quando... quando ele o pôs pela primeira vez dentro de mim, doeu e houve algum sangue.
O gece kamera ekibi gittiğinde, birbirimize ilk defa dokunduk...
Naquela noite, depois da equipa de filmagens sair, foi a primeira vez que nós nos tocámos. Só nos tocámos.
Bu hayatımda ilk defa oluyor.
Primeira vez na minha vida.
Seneye aynı anda yumurtadan çıkacaklar. 221 yılda ilk defa.
No ano que vem vão eclodir, simultaneamente, pela primeira vez em 221 anos.
Hayatımda ilk defa, ihtiyacım olan her şeye sahibim.
Pela primeira vez na minha vida tenho tudo o que preciso.
Şeyden beri ilk defa hamile olduğumu öğrendiğimden beri bir umut olduğunu ilk defa hissettim.
É a primeira vez desde que... descobri que estava grávida... que sinto que há esperança.
- Bu daha ilk defa...
- Esta é a primeira vez...
- Ve bu ilk defa olmuyor mu dediniz?
Disse que não foi a primeira vez que foi um alvo?
Bunca yıllık iş hayatımda ilk defa oluyor.
Já trabalho há muitos anos, mas isto nunca me tinha acontecido.
- Çünkü Colin'in hayatında ilk defa aşık olduğuna inanıyorum.
Acho que, pela primeira vez, o Colin estava apaixonado.
Öldürüldüğünden beri dün gece burada ilk defa kaldım.
A noite passada foi a primeira que passei cá, desde que foi assassinado.
Çöp kutusunda ilk defa sevişmen nasıl geçti?
Então como foi a tua primeira vez num contentor?
Böylece, toplum sağlığı ve çevre için tehdit oluşturan bir unsurun örtbas edilmesi için ilk defa bilimin otoritesi kullanılmış oldu.
Esta foi uma das primeiras vezes que a autoridade da ciência foi usada para encobrir uma ameaça à saúde pública e ao meio ambiente.
Öyle adlandırılmış, çünkü ilk defa orada kullanılmış.
Assim chamado porque foi o primeiro sitio onde foi usado.
Senin yüzünden Gavin Belson TCD'de Nücleus'u ilk defa tanıtacak.
Por tua causa, o Gavin Belson vai estrear no Nucleus de TCD.
Hayatımda ilk defa seni pür dikkat dinliyorum Hiccup.
Pela primeira vez na vida, Hiccup, tens toda a minha atenção.
Beceriksizliğini ilk defa göstermiyorsun Lord Tyranus.
Esta não é a primeira vez... que se mostra desajeitado... Lorde Tyranus.
Bu sistemler Dünya'yı ilk defa gerçekten, aslında küçücük bir organizma olduğunu görmemizden çok daha önce geliştirildiler.
Desenvolveram-se muito antes de vermos a Terra como o minúsculo organismo que, de facto, é.
- Böylesini ilk defa görüyorum.
É tão boa como qualquer hacker que já vi.
Nick, biraz önce ilk defa beni sevdiğini mi söyledi?
O Nick disse que me amava pela primeira vez?
İlk defa sunumum başarılı oldu!
Vendi o meu primeiro slogan!
İlk defa olmuyor.
Não foi a primeira vez.
İlk defa böyle çadır kurdum.
Nunca estive tão ereto.
İlk defa çözüme kolayca ulaştık.
Finalmente, uma solução simples.
İlk defa seviştiğimizde bir hanımeli korusundaydık. Ve kabak çiçeğinin özü yapış yapış tatlılık terimizle karışıyordu- - Sanki...
A primeira vez que fizemos amor... foi num campo de madressilvas e a seiva das flores, a doçura peganhosa misturada com a transpiração do nosso corpo... aquilo foi...
İlk defa bu jambonlu yemek tarifini yapmayı denedim.
Tentei fazer o Rolo de Fiambre Divinal antes.
- İlk defa elimizde paramız var.
Nós temos dinheiro pela primeira vez.
İlk defa gerileyen bir rahim ağzı gördüğümde patates çuvalı gibi yere yığılıyordum.
Eu quase caí como uma tonelada de tijolos da primeira vez que vi um colo recuado.
İlk defa babamı anlıyorum kendini güçsüz hissetmesini, kendine acımasını.
Pela primeira vez, eu compreendo o Pai, os seus sentimentos de impotência e autocomiseração.
İlk defa sen köle değilmişim gibi davrandın bana.
Foste o primeiro a tratar-me como se eu não fosse uma escrava.
İlk defa seks yaptığımız an.
A nossa primeira foda.
İlk defa böyle bir şey hissettim.
Foi algo que nunca tinha sentido.
İlk defa ordu bana bir şey vermek istiyor.
É a primeira vez que o exército me dá algo.
Açıkçası bu konuya nasıl yaklaşmam lazım bilmiyorum. İlk defa böyle bir durumdayım çünkü.
Não sei como hei-de abordar isto, pois nunca o fiz antes.
İlk defa ağzıma böyle bir şey aldım.
É a primeira vez que coloco isto na minha boca.
İlk defa birisinin öyle donduğunu gördüm.
Nunca vi ninguém assim.
İlk defa güzel bir hediye!
Um bom presente finalmente.
İlk defa ne yapacağımı bilmiyorum.
Pela primeira vez, eu não sabia o que fazer. O que podia eu fazer?
İlk defa bir durumu, böyle acılı bir yolla çözmem gerektiğinde üstünde pek düşünmemeye çalıştım.
A primeira vez que tive de resolver uma situação tão dolorosa como essa, tentei não pensar a respeito disso.
İlk defa birinin zihnine giriyorum.
Esta é a minha primeira vez na cabeça de outra pessoa.
İlk defa teşekkür ediyorsun.
- Foi o primeiro "obrigada".
İlk defa başıma böyle bir şey geldiğinden...
Porque é a primeira vez que...
Hayır! İlk defa, en sonunda bir dinozor olarak oynanacağım!
Finalmente vou fazer de dinossauro!
İlk defa mı ziyarete geliyorsunuz?
- É a vossa primeira visita?
- İlk defa seninle aynı fikirdeyim.
- Pela primeira vez, concordo contigo.
İlk defa birileri beni parmağıyla göstermeye cesaret etti.
Alguém se atreveu a apontar-me o dedo pela primeira vez.