Imp translate Portuguese
52 parallel translation
- Kimin umrunda mı? Delirdin mi sen?
- Quem se imp... estás doido?
İmpara...
Pelo imp... Com licença.
Gerçekten çok- -
- É muito imp... - Senhora.
Affedersin, ben şeyle ilgili hikayeleri uydururken teyp kayıtta değildi, değil mi?
Desculpa. Não estavas com aquele gravador ligado quando inventei aquilo sobre imp...
Bunları halledip oraya mı koşayım?
Tratar dos livros e gerir o andar? Isso é imp...
Onun fethiyle hem Avrupa Habsburg İmp.luğu'nun kalbine bir bıçak sokacak hem de batıya giden yolu açmış olacaktı.
A sua conquista cravaria um punhal no coração do Império Habsburgo europeu e abriria o caminho para o Ocidente.
- Bu bir nevi termal...
- Parece um tipo de imp...
Bak impler ve şu imp uzmanı... Eğer imp uzmanına saldırırsak, o zaman...
As pestes têm um grão-peste, por isso, se atacarmos o grão-peste...
Şimdi imp iblisine geri dönebilir miyiz?
Agora, posso voltar a pesquisar o demónio das pestes?
- Eğer sen...
- Se não se imp...
Seninle konuşmak istediğim konu bir zamanlar bana söylediğin bir şey hakkında. ... ve bunun önemli olduğunu...
Quero falar com você... sobre algo que me disse uma vez... e acho que é imp...
PMI'ya kabul edilen ilk kadınlardan biriydi.
Uma das primeiras mulheres a serem aceitas pelo IMP.
PMI nerede? Bucks County'de mi?
O IMP é onde, em Bucks County?
PMI dört yıl öncesine kadar kızların girmediği son okullardan biriydi.
O IMP era uma exceção, até 4 anos atrás.
Kate Butler, 2005 sonbaharında PMI'ye giren iki kadından biri.
Kate Butler foi uma das duas cadetes aceitas no IMP em 2005.
PMI revir kayıtlarına bakarım.
Vou checar os registros da Enfermaria do IMP.
Kızınızın PMI'ya girmesi nedeniyle çok sorun çıkarta oldu mu?
Alguém teve problemas por ela ter ido para o IMP?
PMI'ya gittim çünkü babam da orada gitmişti.
Fui para o IMP porque foi a escola que meu pai frequentou.
Kızınızın cesedini içinde bulduğumuz sandık PMI'ya ait Bay Butler.
O baú onde encontramos o corpo pertencia ao IMP, Sr. Butler.
Kızınızla zor bir ilişkiniz varmış.
Ela disse que você não queria que Kate fosse para o IMP. Que você e sua filha tinham uma relação conflituosa.
"Tanrı, Ülkem ve PMI" yazıyordu.
"Deus, nação e IMP."
Yine de saçınızı kesmek PMI'da başarılı olacağınız anlamına gelmez.
Ainda assim, cortar o cabelo não a tornava um de nós do IMP.
O yüzden Tanrı sekizinci gün PMI'yı yarattı.
Por isso Deus criou o IMP no oitavo dia.
PMI gibi bir okula gitmenin beni güçlendireceğini sanıyordum.
Pensei que estudar no IMP seria engrandecedor.
İkinci manyak, Kate'in PMI'ya gitmesini cennet bahçesinden düşün olarak yorumluyor.
O maluco 2 diz que Kate no IMP é uma falha no Jardim do Éden.
Sabah PMI'ya gidip, Ryan Stewart'la konuşurum.
Vou ao IMP pela manhã conversar com Ryan Stewart.
Jebeah Buford. 82 mezunu.
Jebediah Buford. IMP, classe de 82.
PMI başvuru bürosunun mektubu.
Carta de admissões para a IMP.
PMI futbol maçlarında içip içip kızları tehdit etmediği zaman mı?
Isso quando não está ameaçando garotas nos jogos do IMP?
Bölümünde başka PMI mezunu yok.
Não há outros formados pelo IMP no seu prédio.
PMI onu adam edebilirdi.
O IMP o teria endireitado.
Bilmem. PMI'da sayıları az.
Não há muitos deles no IMP.
PMI arama iznini engelleyebilirdi.
Teria conseguido seu mandado para o IMP há tempos.
Öğrenci Butler'ın PMI'ya alınmasıyla ilgili bir sorununuz mu vardı Albay?
Teve algum problema por a cadete Butler entrar para o IMP, Coronel?
Tanrı PMI'yı yarattı.
"E no oitavo dia, Deus criou o IMP."
Etkilendim.
Fiquei imp ressionado.
Hayır, hayır- - Bu imkansız.
Não, não, isso é imp... Não é possível.
Raydor, Newton olayı cinayetine burnunu sokuyor, işimin her santimetre karesini kontrol ediyor uygunsuz- - uygun- - uyg- -
O Raydor está a esgravatar naqueles homicídios do "Tiroteio Newton", examinando cada centímetro do meu trabalho, à procura de impro... impro... imp...
Onun zırhı, Imp metalinden yapılmıştır. O, yenilmezdir. Ve o hile yapar.
A armadura dele é de metal Imp, é invencível... e faz batota.
- Kamera 3. - Demek bacaksız gerçekten zincirlerimizi çekiyor ya da... Ya da kolay hedefiz.
- Então o Imp está a fazer bluff ou... ou estamos indefesos.
Hawkeye bacaksız kuleyi kötü adamlarla dolduruyor.
Gavião, o Imp está a encher a torre de vilões.
Eğer bacaksızı yakalasalardı, ondan çok kendilerinin incineceğini düşünen bir ben miyim?
Sou o único que pensa que se eles Capturarem o Imp, ele era capaz de os magoar mais do que eles?
Bacaksız ya şimdi ya da asla.
Imp, é agora ou nunca.
Kendimize ait bir afacanımız var yani.
Temos o nosso próprio imp.
Yani şu sizin yaramaz, trafik polisi mi oluyor?
Então, o imp é como um guarda de trânsito?
- IMP'yi devreye sokun.
O edifício está comprometido.
IMP'yi bilgilendirin. Çıkın ve bütün çevreyi boşaltın.
Comuniquem às equipas de contenção de incidentes!
IMP'nin devreye sokulduğuna dair Komuta Merkezi'nden bilgiler alıyorum.
Estou a receber um protocolo de emergência automática, enviada pela Sala de Controlo da Missão.
İmp uzmanına nerede olduklarını söyletebiliriz.
Se chegarmos ao grão-peste, descobrimos quem é o demónio.
- Ne? İmp ustasının kimin için çalıştığını buldum.
Acho que descobri para quem é que o grão-peste está a trabalhar.
Hulk bacaksızı yakaladı.
O Hulk trata do Imp.