Istasyonda translate Portuguese
754 parallel translation
Bir sonraki istasyonda benzer ama daha karmaşık bir vakam var.
Na próxima estação, espera-me um caso mais complicado.
Aslında, bavullarımı istasyonda bıraktım.
De facto, deixei as malas na estação.
- Istasyonda degil.
- Näo está na estaçäo.
Bizi istasyonda karşıladığında onun ne kadar eli sıkı biri olduğunu gördün.
Tu viste como ela estava retraída quando nos recebeu na estação.
Şapka elinde beni istasyonda karşılar.
... de me ter na família. Vai estar na estação de chapéu na mão.
Seni istasyonda bulurum.
Encontro-me contigo na estação.
Beni istasyonda neden bıraktığını mı, anlatmaya geldin?
Porque é que voltaste, para me dizeres porque é que não apareceste na estação?
Korkarım ki hayır. Onlarla burada, istasyonda tanıştım.
Só as recebi na estação.
Sonra da 1919 yılında, savaş esiri olarak evlerimize gönderilirken istasyonda bize bağıran ve bize birer arkadaş gibi davranan insanları hatırladım.
Lembrei-me da estação e das pessoas, quando... como prisioneiro, voltei para casa... tratando-nos como amigos.
- Peki, istasyonda tanıdığınız hiç kimseyi gördünüz mü?
- também não viu conhecidos na estação? - Não.
Bizi istasyonda karşılar.
Vão à estacão.
Bizi karşılamak için istasyonda bekliyor olacaklar ve yemek de hazır olacak.
Eles vão estar na estação esperando-nos para jantar.
- Onu sonraki istasyonda yakalarız. - Ne?
A aIcançaremos na próxima estação.
Ben Miller, Pierce ve Colby ile beraber istasyonda.
Ben Miller está na estação com Pierce e Colby.
Biraz daha kaçırırsak istasyonda hakkımızda dedikodu yapacaklar.
Perder mais algum, seria expor-nos a comentários aqui na plataforma.
- Seni istasyonda karşılardım.
Teria ido esperá-la ao combóio.
Long lsland trenine binerim..... sen de beni 4 : 15'te istasyonda karşılarsın.
"Apanharei a Linha de Long Island" "e poderá ir esperar-me ao comboio - o das 4 : 15."
Beni istasyonda karşıladı.
Foi esperar-me á estação.
Büyükbabaya istasyonda verdi.
Deu-a ao avo na estacao.
Şimdi istasyonda.
Agora está na esquadra.
Hala istasyonda olmalılar.
Devem estar aqui.
Belki Clara ve ben geri dönerken istasyonda oturup, dört saati boşuna harcamak yerine Paris'i birazcık görebiliriz.
"Talvez a Clara e eu possamos visitar Paris, no nosso regresso," "em vez de passar quatro horas sentadas na estação."
Oh, Septimus'a trendeki eğlenceli Amerikalı çocuk gözlüğümü neredeyse yitiriyor olmam ve istasyonda iki İngiliz bayanla karşılaşmam hakkında anlatacak o kadar çok şeyim var ki.
"Oh, tenho tanta coisa para contar ao Septimus" "acerca da criança americana, tão engraçada, no comboio" "e quase perdi os meus óculos"
Raymond bu işi çiçeklerle birlikte istasyonda yaptı.
Está a fazer isso com flores. Na estação do comboio.
Dün içinde olduğunu tren Eskota'da fazladan bir istasyonda daha durdu.
O comboio onde viajavam ontem... fez uma paragem extra em Eskota.
... onu istasyonda, trenlerin önünde buldum.
Perto do comboio...
Bir sokak sonra istasyonda olacak.
Mais um pouco e ele chegará à estação.
Sizi istasyonda ilk gördüğüm zaman, Whit'e dedim ki...
Logo que a vi na estação, disse ao Whit,
İlk istasyonda...
Sais na próxima...
".. benim sevgili gelinciğimi istasyonda,..
" quando surgir a minha doninha adorada no cais da estação,
Onları istasyonda, ellerinde bavullarla yakalamalıyım.
Vou surpreendê-los na estação levando a maleta!
Büyük baban istasyonda bana Mars çikolatası getirmişti, ve şöyle dedi : " Karakter, sana vereceğim en önemli şeydir.
O teu avô comprou-me um chocolate na estação e disse-me : "Hombridade é tudo o que posso dar-te. Sê um homem."
Tamam, o zaman istasyonda görüşürüz.
Está bem então, vemo-nos na estação.
İstasyonda inince doğrudan tiyatroya geldim.
Fui para o teatro directamente da estação.
İstasyonda birkaç parça bavulum var.
Tenho bagagem na estação.
- İstasyonda.
- Na estação.
Scarlett, seni böyle hatırlamayı yeğlerim. İstasyonda titrerken değil.
Prefiro recordar-te assim e não a tremer na estacão.
İstasyonda yetiştirilmiş bir gül.
Uma rosa criada numa estação!
İstasyonda olacağım.
Irei para Selby no comboio de quinta à tarde com a Janet. Estarei na estação.
İstasyonda valizimi kaybettim.
Perdi a mala na estação.
İstasyonda, Siebert adlı bir gestapo ajanı tarafından karşılandı von Papen'le görüşmek üzere Alman elçiliğine kadar kendisine eşlik edildi.
Foi contactado na estação por um agente da Gestapo chamado Siebert que o escoltou até à Embaixada para consultar com von Papen.
İstasyonda bir el çantasının içinde bulunmanızdan önce... birinin sizi kaybetmiş olması gerekir.
Antes de você ter sido encontrada... numa bolsa na estação de comboio... alguém deve tê-la perdida numa bolsa... na estação de comboio.
İstasyonda sonra bayağı yol geldik çünkü.
Foi uma longa viagem da estação para cá.
İstasyonda görüşürüz.
Encontramo-nos na estação. Até já!
İstasyonda mı?
Na estacao?
İstasyonda buluşuruz.
Encontramo-nos na estação.
- İstasyonda, semer de yanında.
Tem a sua sela.
İstasyonda iken, senin katırlarda Komançi kafa derileri hakkında söylediğim..
Lá atrás na estação, o que eu disse sobre as tuas mulas transportarem cabelo comanche, Eu...
İstasyonda trenden indiğim zaman. Ciro'yu karşımda bulurum diyordum.
Pensava também que o Ciro estivesse à minha espera na estação.
İstasyonda olurum.
Espero-te na estação.
İstasyonda kendimi pek iyi hissetmedim..... o da beni taksiyle geri gönderdi.
Senti-me mal na estação, ele mandou-me voltar de táxi.