Isterim translate Portuguese
19,478 parallel translation
Ama eğer sen de hoşlanmıyorsan sınırlamaları bilmek isterim.
A não ser que tu não gostes. Nesse caso, diz-me quando é permitido avançar.
Bir gün onunla tanışmak isterim.
Um dia, gostava de conhecê-lo.
Bunu eski usul halletmek isterim.
Prefiro resolver isto à antiga.
Her neyle uğraşıyorsan ben de dahil olmak isterim.
O que tens planeado, eu também quero participar.
Ya da gelip seçeneklerimi konuşmak isterim.
Ou ir aí ver que opções tenho.
Sizin bir süre daha benimle olmanızı isterim.
Quero que fiquem comigo mais uns tempos.
Bak, ilişkimizi bir üst seviyeye taşımak isterim ama yönetim kuruluyla bir toplantı hazırlayamam. Ta ki sen sosyal medyaya çıkana kadar.
- Quero que a nossa relação evolua, mas não posso marcar uma reunião com a minha direção enquanto não estiver nas redes sociais.
Bunların Amerikan para biriminin yerini almayacağını hatırlatmak isterim.
Uma lembrança... eles não são substitutos das divisas americanas.
Böyle birini yanımda isterim Donald.
Quero isso ao meu lado, Donald.
- Tabii, çok isterim gelmeyi.
Sim claro. Não, gostava muito de ir, mas...
- Nerede durduğumuzu bilmek isterim efendim.
Gostaríamos de saber qual é a nossa situação, senhor.
Mingo ve sizinle çalışmak isterim.
Quero trabalhar com o Mingo... e consigo!
Öyleyse azat belgesi almak için o paranın birazıyla iş kurmayı isterim.
Então, gostaria que algum desse dinheiro começasse a trabalhar para me arranjar documentos...
Her birinizi karantina içindeki cesaretinizden dolayı tebrik etmek isterim.
Gostaria de elogiar cada um de vocês, em quarentena, pela vossa bravura.
Bilmiyorum, ama konuşursa diye hazır olmak isterim.
Não sei. - Mas, quero estar preparado, se ele o fizer.
Benimle bu konuları konuşabilmeni isterim. Birinden hoşlanmak tamamen doğal ve sağlıklı bir şeydir.
É perfeitamente natural e saudável termos sentimentos por alguém.
Dr. David MacIntyre'le tanıştırmak isterim.
Este é o Dr. David MacIntyre.
Gidip Dr. Cannerts'dan biraz ilaç isterim.
Pedirei ao Dr. Cannerts por algum medicamento.
Söylüyorum, çünkü bunu her şeyden çok isterim ki... umarım yaşarsın.
Estou-lhe a dizer porque mais do que qualquer um no mundo... eu espero que você viva.
Ama bu konuşmaya devam etmek isterim.
Mas, sem dúvida que adoraria continuar esta conversa.
Eğer senin için de kabul edilebilirse karımı görmek isterim.
Se puder, gostaria de ver a minha mulher agora.
Ben istediğim adamla evlendim, onun da evlenmesini isterim.
Eu casei com o homem que quis e ela devia poder fazer o mesmo.
Bilinmesini isterim ki Prenses Margaret Hazretleri ve ben evlenmeme kararı aldık.
Gostaria de comunicar à imprensa que eu e Sua Alteza Real, a princesa Margaret, decidimos não casar.
Prenses Margaret Hazretleri ve benim son on yıl boyunca hizmet etmekten gurur duyduğum Kraliyet ailesinin bitmeyen desteğinden güç aldığımızı belirtmek isterim.
Eu e Sua Alteza Real, a princesa, temos o apoio incondicional da família real a quem foi uma verdadeira honra e privilégio servir nestes últimos dez anos.
Aslında sadece beni sıkıca bağladır. Ama önce, kaçmak için itinayla düşündüğüm planımı anlatmadan şunu bilmenizi isterim ki bana kulak vermediğiniz için her gün acı içinde kıvranıyordum.
Apenas nos desloca os ossos de sítio, na verdade, mas, antes de elaborar a minha meticulosa e ousada fuga, sofri cada dia porque não aceitariam o meu perdão.
Ve savaşı kazandığını görmeyi isterim, Henrietta Maria.
E eu, pelo menos, gostaria de te ver ganhar a tua guerra, Henrietta Maria.
Yine de gelecek ve Lorraine'in ordusunun arkasında gelmesindense barış içinde gelmesini isterim.
Ele virá de qualquer forma, e eu preferiria tê-lo aqui em paz do que atrás do exército do Lorraine.
Ama olay şu ki, Bobby'le şahsen konuşmak isterim fakat onu bulamıyorum, düşündüm de belki sen bu konuda bana yardım edebilirsin.
Mas, o problema é, eu gostaria de falar pessoalmente com o Bobby, mas, não o consigo encontrar, então, pensei que talvez me pudesse ajudar com isso.
Bir sorunum olduğunda gelip seninle konuşabilmeyi isterim.
Gosto de pensar que, se tivesse um problema, podia falar contigo.
Çünkü aramızdakilerin ilerlemesi konusunda tereddütlerin varsa şimdi öğrenmek isterim.
Porque... Se tens dúvidas... e não sabes se queres continuar com isto... Gostava de saber já.
Aslında isterim.
Gostava, pois.
-... ve kayıtlara geçmesini isterim.
- gostava de testemunhar.
Çok isterim.
Gostaria disso.
Bu tırmanışın amacını bilmek isterim.
Desejo saber o propósito desta escalada.
Bunu bilmeni isterim.
Quero que saibas esta verdade.
Evet, çok isterim.
Sim, aceito.
Bir ara bakmak isterim.
Gostava de o ver.
Kız tekrar müsait olur olmaz bilmek isterim, bilirsin
Quero saber quando ela ficar disponível, para poder...
Artık birlikte çalışamayacağımız için çok üzgün olduğumu söylemek isterim.
Eu só queria dizer que lamento muito. Não trabalharemos mais juntos.
Ve size şunu söylemek isterim. Çok uzak olmayan bir geçmişte Francis ve ben, neredeyse evliliğimizi yitiriyorduk.
E vou admitir, houve momentos no passado não muito distante, em que o Francis e eu quase perdemos o nosso casamento.
Her neyse, biliyorum biraz zor ama eğer bir kahve için müsait olursanız size şahsen teşekkür etmek isterim.
A CASA BRANCA WASHINGTON Seja como for, sei que devo estar a abusar, mas se quiser ir tomar café, adoraria agradecer-lhe pessoalmente.
Ama bilmeni isterim ki eğer istiyorsan dikkatli olacağını biliyorum ve benden yana sıkıntı yok.
Mas quero que saibas que se o quiseres, sei que serás cuidadosa. E eu ficarei bem.
Silah tasarısı gibi bir şey yapmayı çok isterim.
Adorava fazer algo como a sua lei das armas.
Teşekkür ederim. Ayrıca eklemek isterim ki Wayne Lowry'nin bulaştığı bir dizi cinayet davası da resmî olarak kapanmıştır.
Gostaria também de acrescentar que há mais de meia dúzia de casos de homicídio envolvendo o Wayne Lowry que estão agora oficialmente encerrados.
Dedektif Rayburn ve tüm Rayburn Ailesine şunu söylemek isterim ki teşkilatımız bu işin peşini bırakmayacak ta ki bu acımasız şiddet eylemini gerçekleştiren kişiyi yakalayana kadar.
E só quero dizer ao Detetive Rayburn e a toda a família Rayburn que este departamento não vai desistir enquanto não prender a pessoa que perpetrou este ato brutal de violência.
Aslında ne isterim biliyor musun?
Sabe o que me apetecia?
Tabi, Wyatt. Sohbet etmek isterim.
Claro, adoro conversar.
Sana yaptığım onca şeyden dolayı, beni affetmeyeceğini biliyorum, ama bilmeni isterim ki... kanbağımız olmasa bile. sen benim kardeşimsin.
Depois de tudo o que te fiz, sei que não me consegues perdoar, mas quero que saibas, não importa se nós não partilhamos sangue, tu és minha irmã.
Bilmeni isterim ki, vermek zorunda olduğum en zor kararlardan biriydi.
Se vale de alguma coisa, foi uma das decisões mais difíceis que tomei.
Umarım... İsterim ki...
Bem, esperava que...
Yanımda hep dost yüzler isterim.
Gostava de ter uma cara amiga.
ister 23
istersen 241
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17
istersen 241
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17