Isteriz translate Portuguese
1,830 parallel translation
Laura ve ben bir daha ki yolculuğumuzda seni görmeyi isteriz. - Pekala, şimdi?
A Laura e eu estamos expectantes de o ver na próxima campanha.
" Sevgili Bayan Adler, size bildirmekten memnunuz ki Aç Nesiller'i kısa hikaye olarak yayınlatmayı çok isteriz.
"Cara Srta. Adler, temos o prazer de informar que gostaríamos de publicar o seu conto" Gerações Famintas "
Noel partimize gelmeni çok isteriz Jackie.
Adoraríamos que viesses a esta festa de Natal, Jackie.
Sadece hepimizin senin arkadaşların olduğumuzu bilmeni isteriz.
Só quero que saibas que somos todos teus amigos.
Oraya varınca bir savaş gemisi isteriz.
Chamamos uma nave armada quando chegarmos.
Aslında, biz müşterilerimizin etrafı temizlemesini ve oyunları diğerlerinin de oynamalarına müsaade etmesini isteriz.
Basicamente, nós... pedimos ao clientes para limpar depois de usar e permitir que outros também desfrutem dos variados jogos de consola.
Çevredeki evlerden bir şeyler isteriz.
Vamos pedir numa casa qualquer.
Elbette vitrinlere bakılması hususunda cesaret veriyoruz çünkü umumi ilginin üzerinde olmasını isteriz.
Mas claro, a janela da loja ainda está desprotegida, pois há que manter sempre o interesse público.
Rahmetli kocanız hakkında bilmek isteriz.
Só queremos saber sobre os seus falecidos maridos.
- Sizi yanımızda isteriz, değil mi, Charlie?
Queremo-vos connosco, certo, Charlie?
Dosyalarını incemek isteriz.
Gostávamos de ver os vossos arquivos.
Daima biraz daha isteriz.
Vamos querer sempre mais um bocadinho.
Haritamızın geri kalanı oralarda biryerlerde, acele edelim, karanlık basmadan orada olmak isteriz sanırım.
O resto do mapa aponta para o meio deles. Vamos apressar-nos. Quero lá chegar antes de anoitecer.
Eğer lütfederseniz sizi görmeyi çok isteriz.
Adoraríamos vê-la se estiver livre.
Şu an en iyi şey, birkaç gün böyle tutmak. Gaines'ten cesedi Amerika'ya göndermek için yardım isteriz.
A melhor coisa agora é estendê-Io por uns dias e pedir ao Gaines para nos ajudar a levar o corpo de volta para os EUA.
O artık bizden biri değil, onu ortadan kaldırmak isteriz, değil mi?
É um velho de limpeza... Assim vamos tirá-la limpa, sim?
O ne anlama geliyor? Kanın bebeğin değil de senin kanın olduğundan emin olmak isteriz.
Queremos ter a certeza que o sangue é seu e não do bebé.
Komutanım eğer ki, sizinle ilgili bir soruşturma açılırsa bilmenizi isteriz ki...
E, bem, senhor, queríamos dizer é que se o Comando Geral for acusá-lo de insubordinação...
Ne kadar üzüldüğümüzü şahsen söylemek istedik. Neler olduğunu açıklamak isteriz.
Sim, dizer pessoalmente o quanto lamentamos, e explicar o que aconteceu.
Fikirlerinizi duymak isteriz.
Gostaríamos de ouvir as suas teorias.
Parmak izi veri tabanında da karşılaştırmak isteriz.
Bem, também as vamos passar pelo Afis.
Tabi ki elimizden gelen yardımı yapmak isteriz.
Claro que queremos ajudar como podemos.
Onunla tanışmak isteriz.
Nós também queremos conhecer o seu irmão.
Uygulama laboratuarında biraz daha zaman isteriz, daha çok ameliyata gözlemci olarak girmeyi ister ve asistanlarımızdan biraz daha iyi eğitim talep ederiz.
Podemos pedir mais tempo em Práticas, pedir para observar cirurgias e podemos exigir que os nossos residentes nos ensinem.
Onu isteriz ama nasıl elde edeceğimizi bilemeyiz.
Queremos, mas não sabemos como o conseguir.
Önem verdiğimiz şeyleri görmek isteriz.
Precisamos de ver as coisas que valorizamos.
Gerçekten sizinle takılmak isteriz.
E... nós gostávamos mesmo de estar com vocês.
Bizim yaptıklarımız da aynı mafyanın tetikçileri gibidir. Çünkü daha sonra bir iyilik isteriz. ü
O nosso modo de operação era muito semelhante ao assassino da máfia porque estamos à procura de um favor que virá mais tarde.
Eminim hepimiz öfkemizi anlayan memurun adını bilmek isteriz.
Tenho a certeza que todos nós gostávamos de saber o nome do oficial que entende a nossa frustração.
Hayır dostum, babam senin de orada olmanı isterdi. Demek istediğim, hepimiz senin de yanımızda olmanı isteriz.
Não, não abusaste, o meu pai quer-te aqui, todos nós queremos.
İsteriz, isteriz, isteriz!
Mais! Mais!
Sana olan minnettarlığımızın naçizane bir göstergesi olarak bunu sunmak isteriz.
E na verdade, nós trouxemos este modesto presente!
Biz onlarin kendi devletleri olmasini isteriz.
Nós queremos que eles tenham um estado próprio.
Size biraz ehemmiyetsiz ve çocukça gelebilir. O teoreme adımızı vermeyi çok isteriz. Bu bize biraz da olsa ölümsüz olma imkanı veren şeydir çünkü... o teorem sonsuza kadar kalacaktır.
Pode parecer um pouco mesquinho e infantil, mas todos nós queremos ver o nosso nome num teorema, é a nossa oportunidade de obter um pouco de imortalidade, porque esse teorema vai durar para sempre, e é por isso que dedicamos tanto tempo a tentar decifrar estas coisas,
Çünkü köpek olmak isteriz, köpek olma kompleksimiz vardır.
É porque queríamos ser cães! Temos complexo de cão!
Şüphesiz, tümünün ilkbaharda teslim edilmesini isteriz.
E, claro, precisamos de todas as entregas até a primavera.
Ama gösterildiğinde, "Sharps" dergisiyle çalışmayı çok isteriz.
Mas quando ela for nomeada, gostaríamos que a "Sharps" fizesse uma reportagem.
Çünkü derinlerde hepimiz anlaşılmak isteriz, değil mi?
Porque lá no fundo, todos nós queremos ser compreendidos, certo?
Hepimiz bir gün özel birisiyle tanışmak isteriz.
Chegamos a uma altura na vida em que queremos conhecer alguém.
Bir düzen kurup, ilişki yaşamak isteriz.
Assentar, ter uma relação.
- Biz isteriz.
- Adoraríamos.
ben bu insanlara güvenmiyorum, nakit para isteriz.
Não confio nisto. Queremos dinheiro.
Kart kullanamam, nakit isteriz.
Quero dinheiro vivo.
Öğrencilerimizin en iyi olmalarını isteriz.
Queremos que os nossos alunos sejam os melhores.'
Bu filmleri kiralamanızı biz de isteriz..... ama Bay Fletcher, şimdi aradı.
Adorávamos alugar-vos estes filmes hoje mas... o Mr. Fletcher, telefonou, não foi?
"Midem kazındı" doğru kelime. Tabii, sana eşlik etmeyi çok isteriz, değil mi hayatım?
Claro, aceitamos, assim o acompanhamos, concordas querida?
O zaman raporları görmek isteriz.
Então, gostaríamos de ver os relatórios.
Dedektif Harper, bu olayın kaçırma yönünü çözmenizde size yardım etmeyi gerçekten çok isteriz. Ama şu an biraz yoğunuz çünkü bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz ve elimdeki her şeyi bırakıp size kaynak gösterecek durumum yok.
Detective Harper, estamos mesmo ansiosos para ajudá-lo a solucionar a parte do sequestro neste crime, mas agora isto aqui está um pouco agitado porque estamos a investigar um assassinato e apenas não tenho os recursos para largar tudo e brincar a procurar coisas para si.
Bu... - Size Prestige Worldwide'ın ilk videosunun dünya prömiyerini sunmak isteriz Huff ve Doback'in ilk işi.
- Gostaríamos de apresentar a estreia mundial do primeiro vídeo musical do Prestige Worldwide, com o nosso primeiro acto.
- Evet, isteriz.
- Queremos pois.
- İsteriz
Eu sim!
ister 23
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
ister miydin 18
istersem 17
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
isterseniz 150
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
ister miydin 18
istersem 17