Iyileşeceğim translate Portuguese
156 parallel translation
- Eşikten geçince iyileşeceğim.
- Sentirei, depois de passar a porta.
Sonra, zamanı geldiğinde, ve bilgili Dr. Waite in rehberliği altında, tamamen iyileşeceğim, ve özgürlüğümü kazanacağım.
Depois, a seu tempo, e sob a orientação do Doutor Wait, experimentarei uma recuperação total e ganharei minha liberdade.
Doktor hepsini aldıklarını söyledi. Yani iyileşeceğim.
O médico disse que o tirou todo.
Birkaç güne kadar iyileşeceğim.
Vou recuperar em poucos dias.
İyileşeceğimi söylediyse, iyileşeceğim.
ficarei bem.
- Biliyorum, iyileşeceğim.
- Eu sei, vou ficar bem.
Vurulup, yaralanmadan birkaç gün geçirebilirsem iyileşeceğim.
E tu? Se puder passar um tempo sem que me atinjam ou apunhalem, ficarei bem.
Ben iyiyim. Kaplan iyi. Hastayım ama iyileşeceğim.
Estou bem! "O tigre está bem." Estou doente.
Elimden geleni yapacağım. Kızım için iyileşeceğim.
Vou fazer tudo o que puder para melhorar, pela minha filha.
- Tekrarla, ve iyileşeceğim.
- Mas dizei uma palavra...
- Ve iyileşeceğim.
- E serei salva.
Eninde sonunda, iyileşeceğim.
recuperarei aos poucos.
Biliyorum ve iyileşeceğim.
Eu sei. E vou melhorar.
Babaanne, iyileşeceğim.
Avó, vai correr tudo bem.
- Evet, iyileşeceğim.
Pareces bem. Sim, eu fico bem.
Eğer üçünü de tamamlarsam, iyileşeceğim.
Se terminar as três... estarei curado.
- Ama iyileşeceğim, değil mi?
Mas me porei bem.
Burada biraz kalabilirsem, iyileşeceğim.
Se eu puder ficar aqui um momento fico já bem.
Martha, iyileşeceğim.
Martha, eu vou ficar bem.
Ya iyileşeceğim ya da iyileşemeyeceğim.
Ou fico melhor, ou não fico.
Baba, iyileşeceğim, değil mi?
Papá... Ficarei bem?
Bu arada... Ben iyileşeceğim. Sorduğun için teşekkür ederim.
A propósito, vou ficar bem de saúde.
- Evet, iyileşeceğim.
Sentes-te bem? - Sim.
İyileşeceğim.
Vou ficar bem.
İyileşeceğim.
- Eu vou ficar bem.
- İyileşeceğim.
- Fico bem.
- İyileşeceğim.
- Eu fico bem.
İyileşeceğim.
Eu vou ficar bem.
- İyileşeceğim.
- Segue-me!
Ama yakında iyileşeceğim.
Mas hei-de estar.
Zack, ben iyileşeceğim.
Vai ficar tudo bem.
Tabi iyileşeceğim.
Claro que vou.
İyileşeceğim. Ama bunu yardım olmadan yapamam.
Vou curar-me, mas não posso fazê-lo sem ajuda.
- İyileşeceğim.
- Vou ficar bem.
İyileşeceğim.
Oh, eu vou ficar bem.
İyileşeceğim.
Ficarei bem.
İyileşeceğim.
Mas ficarei bem.
İyileşeceğim.
Vou curar-me.
- İyileşeceğim.
- Fico.
İyileşeceğim.
Vou ficar bom.
İyileşeceğim.
Tudo bem.
İkisi de değil. Ama çok çalışıyorum. İyileşeceğim.
Nenhum dos dois, mas eu tenho estudado, trabalhado muito, e eu vou ficar bem.
Annem yanımda olacak. Gerçekten önemli değil. İyileşeceğim.
A minha mãe vai comigo... e não é nada do outro mundo.
İyileşeceğim.
Hei-de ficar bem.
İyileşeceğim.
vou estar bem.
İyileşeceğim.
É o que vou fazer.
İyileşeceğim.
Não há-de ser nada.
Merak etme Katara. İyileşeceğim.
Não te preocupes, Katara, eu fico bem.
- İyileşeceğim, değil mi? - Elbette.
- Vou ficar bem, não vou?
İyileşeceğim.
Vai correr tudo bem.
İyileşeceğim. Siz idare edebilecek misiniz?
Vais ficar bem?
iyileşeceksin 327
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26