English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kadınlar

Kadınlar translate Portuguese

20,376 parallel translation
- Kadınların isyan etmediğini biliyorsun.
- Sabes que as mulheres não se amotinam.
Neden herkes erkeklerin sekste kadınlar gibi duygusal bir bağ kuramayacağını düşünüyor?
Porque presumem que os homens não criam ligações emocionais com o sexo, tal como as mulheres?
... Şimdi haberleri kadınlar sunuyor,... ve onlar... "
"Agora há mulheres a ler as notícias, " E têm... "
Kadınlar.
Mulheres.
Buradaki kadınların giyim tarzlarını gördüm.
Vejo a maneira como as mulheres se vestem aqui.
- Kadınlar bunu kabul mu ediyor?
E as mulheres caiem nisso?
Kadınlar istediği gibi 52 çekebilmeli.
Uma cabra vai obtê-los.
Çünkü kadınları taciz etmeyi seven sapığın birisin.
Porque és um tarado que gosta de abusar de mulheres.
Kadınları öldürüp göle atacak bir adam değil.
Não iria andar por aí a matar mulheres e atirá-las para um lago.
Kadınların işi uzun sürer. Bunu herkes bilir.
Kevin Hart, adoramos-te!
Bakın, kadınlar soruları hep duygularıyla cevaplarlar.
O orangotango lixa-lhe as rótulas.
Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Bence bütün kadınlar aynı hastalıktan muzdarip. Kadınlar erkeklere olmayacak her sikten
Ela diz : " Meu Deus, querido, e se tivéssemos batido na onda, eu tivesse caído do barco, no meio do oceano, e um tubarão tivesse começado a nadar à minha volta?
Kadınlar neden buna katlanırlar? Onları döven kocalarına?
as mulheres suportam, que os maridos batam nelas?
Finch, son numara vardı ya, Oklahoma'dan böyle tetikçi kadınlar çıkmaz.
Sim, Finch, esse último número, sim, eles não fazem mulheres como esta em Oklahoma.
Kadınların en yakın dostu.
O melhor amigo das mulheres.
Olmaz, ihtiyar kadınların karşıdan karşıya geçmesine yardım etmeyeceğim artık Reese.
Nem pensar, estou farta de ajudar senhoras de idade a atravessar a rua, Reese.
Genelde kadınlar ve çocuklardan oluşan kurbanları kimse düşünmüyordu.
Ninguém pensava nas vítimas, sobretudo mulheres e crianças.
Babam demişti ki Heorot'taki bütün kadınların altından elbiseleri varmış.
O meu pai disse que as mulheres em Herot têm vestidos de ouro.
Kadınlar, onun ağzında bir gül ile seviştiğini hayal ediyor.
Muitas mulheres devem imaginar que ele faz amor com uma rosa entre os dentes,
Bu kadınların her biri, benim annem.
Cada uma destas mulheres é a minha mãe.
Dedektiflerin onu takip ettiğini, çıplak kadınları düşünüyor...
Ele pensa em mulheres nuas, e em detectives a persegui-lo.
Yaşlı kadınları öpmek canımı acıttı.
Fiquei com uma ferida de beijar velhotas.
Pelerinler, yaşlı kadınlar...
As capas, as velhotas...
Yaşlı kadınları ışıklandırmayı bildiğini söylemiştin sanki.
Sim. Pensei que sabia iluminar mulheres mais velhas.
- Kadınların girmesi yasak.
Mulheres não são permitidas. Bem, também há isso.
Kadınların Arena Kulübü'ne girmesi mümkün değil.
Mulheres não são permitidas no Arena Club.
- Onun gibi kadınları bilirim ben.
Conheço mulheres como ela.
Ama sahaya kadınları göndermiyorlar.
Mas eles não enviam mulheres para o terreno.
Kızı saçlı kadınlar hakkında bir söylenti duymuştum...
Ouvi um boato sobre ruivas...
Görünmezlik konusunda şunu söylemek isterim ki bu çok güçlü bir metafor çünkü bir bakıma 1950'lerde kadınlar görünmezlerdi. Evet, ben... Ben de pek istemedim.
Pois, eu não estava nessa onda.
Bütün kadınlar o dönemden geçer.
Todas as mulheres passam por isso.
Niye bütün kadınlar asistan oluyor?
Porque são as mulheres apenas assistentes?
Evet, geleneksel olarak hepsinin erkek olması kadınların da daracık giysiler giymeleri gerektiği gibi.
Tradicionalmente, têm de ser homens e, tradicionalmente, as mulheres têm de usar vestidos muito justos.
Keşke patronluk taslayan yaşlı kadınlar olmasaydı.
Quem me dera que não houvessem mulheres mandonas.
Şantaj, para transferi sahtekarlığı, kara para aklama ve beni öldürmeye çalışmak ile kadınları hırpalamak gibi başka şeyler de buluruz eminim.
Extorsão, fraude fiscal, lavagem de dinheiro e decerto que nos lembraremos de mais, como teres tentado matar-me e andares a bater em mulheres.
Kadınlar sende ne buluyor?
O que é que as mulheres vêem em ti?
Kadınları tanımak isteyen tipte birine benzemiyorsun.
Não pareces propriamente o tipo de homem que chega a conhecer uma mulher.
Biliyorum takip etmediğini ama böyle bir şey vuku bulduğunda tüm güç kadınların elinde oluyor.
- Eu sei que não. Mas nestas merdas as mulheres têm o poder todo.
Kadınların gizemini çözmek için bilimi kullanabilirim.
Vou usar a ciência para descobrir o segredo para as mulheres.
Kadınlar oradadır çünkü.
É onde estão as senhoras.
Biz kadınların da zaferi yakındır.
- As mulheres terão o seu tempo.
Kadınlar eskiden doğum sırasında ölürmüş ve her zaman dünyanın sonunun geldiğini düşünürlermiş.
As mulheres morriam durante o parto. E pensavam sempre que o mundo ia acabar.
Bilirsin, kadınlar işte.
Sabes como é, as mulheres falam.
Ülkemize gelip kadınlarımızı sikiyorsun.
Vocês entram no nosso país, fodem as nossas mulheres.
Daha zeki, daha güçlü, daha sağlıklı ahenk ve birlik içinde yaşayan ve çalışan asil erkekler ve kadınlar.
Inteligentes, fortes, saudáveis, nobres homens e mulheres, a viverem e trabalharem juntos, em harmonia e união.
Mahkumlarla romantizm yapan kadınlar var.
Bem, há umas mulheres fixadas em namorar com reclusos.
Param vardı, çılgın kadınlar.
Dinheiro e mulheres loucas.
Bunların hepsi, adada benim gibi zayıf kadınlar için güvenliği sağlayarak kahraman olmanızdan sonra oldu.
Tudo por ser um herói, deixando esta ilha segura para mulheres vulneráveis como eu.
O manyak, artık kadınların başına bela olmayacak.
O lunático já não vai incomodar mais as mulheres.
Şimdilik,... BBC'nin bizlere, smokinli bir adam tarafından önemli haberleri sunmasına,... arkasından bir kadının daha önemsiz haberleri sunmasına,... hemen arkasından Trevor McDonald'ın en yeni saldırı ve uyuşturucu baskınları haberlerini sunmasını kabullenmeye hazırım.
Mas, por enquanto, eu estaria disposto a aceitar que a BBC tivesse um cavalheiro de smoking a ler as notícias importantes... seguido por uma senhora que lê as notícia menos importantes... seguido por Trevor McDonald, dando-nos todas as últimas notícias em assaltos e apreensões de drogas.
Siyahi kadınlar neden hiçbir şeye inanmıyor? Neler oldu?
" Disseste-me?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]