Kalabilirim translate Portuguese
1,018 parallel translation
Siz ortama alışana kadar birkaç gün gemide kalabilirim.
Posso ficar a bordo durante uns dias até que se habitue às coisas.
- Oldukça uzun kalabilirim.
- Posso aguentar bastante tempo.
Biraz aç kalabilirim fakat kahvesiz yapamam.
Eu posso passar fome, mas não posso passar sem café.
Çok yorgunum. Evde kalabilirim.
Acho que vou ficar em casa.
Ben... ben birazcık daha kalabilirim sanırım.
Bem, talvez mais um pouquinho.
Şimdi bütün gece dışarıda kalabilirim.
Agora, posso ficar a noite fora.
Yüzeyde kalabilirim sanırım.
Acho que consigo manter-me à tona, obrigado.
Hatta, sadece birkaç dakika daha kalabilirim.
Na verdade, só posso ficar mais alguns minutos.
- Sanırım burada bir ömür kalabilirim.
- Acho que poderia ficar aqui para sempre.
Bu yüzden benim için endişelenmemeni söylemiştim ama istersen arkadaşın olarak kalabilirim.
Por isso lhe dizia que... não deve pensar em... mas se ainda quer me fazer companhia... Claro!
Laura dönünceye değin kalabilirim.
Posso ficar até a Laura voltar.
Beni kurtarmaya gelinceye kadar suyun üstünde kalabilirim.
"Poderia manter-me à tona" "até eles voltarem para me vir buscar."
İstediğim kadar dışarıda kalabilirim, hazır olduğumda eve gelebilirim.
Ficar na rua enquanto me apetecer, vir para casa, quando me der na vontade.
Bay Bradley, şakandan dolayı istifa etmek zorunda kalabilirim.
Sr. Bradley, eu posso ser demitido, por causa da sua brincadeira.
- Bilmiyorum, geç vakte kalabilirim.
- Não sei. Talvez chegue tarde.
Bacağı kesmek zorunda kalabilirim.
Se não melhorar poderei ter de lhe amputar a perna.
- Evet efendim, kalabilirim.
- Posso sim.
Peki hala. İki ya da üç günlüğüne kalabilirim.
Ficarei mais uns dois ou três dias.
Kalabilirim.
Mas eu posso. Eu posso.
Aslında, yardıma hayır demem. Bana yardım etmezsen, herhalde bütün sömestr burada takılıp kalabilirim.
Na verdade, agradeço a sua ajuda porque se não fosse isso bem ficava aqui todo o semestre.
Aslında burada kalabilirim, onun iyiliği için ama artık yalnız olmak istiyorum.
Vou, mas não fujo dele. Agora preciso estar sozinha.
Ben Crawford veya Hudson'la kalabilirim.
Eu podia dormir com o Crawford ou com o Hudson.
Evet. Kalabilirim.
Sim, talvez fique.
Yani, Çin yemeği yemek için Çin'e gitmek zorunda kalabilirim.
Talvez tenha de ir à China comprar comida chinesa.
Ben bir kumarbazım ve her zaman kartlarıma güvenmem ya da meteliksiz kalabilirim.
Sou um jogador. Se eu sempre apostasse nas minhas cartas, eu estaria arruinado.
Belki. Dubrovnik veya Pescara ya da Majorka'da kalabilirim.
Se calhar ficamos em Dubrovnik ou Pescara, ou talvez Majorca.
Aslında, eğer beni istersen sonsuza dek karada kalabilirim çünkü seni seviyorum.
Na verdade, se me quiser, Helen... vou ser feliz em permanecer em terra para sempre... porque acontece que a amo.
Gitsen iyi olur yoksa cenaze masrafını ben ödemek zorunda kalabilirim.
É melhor caminhares, ou terei de pagar o teu funeral.
İstersen bu gece kalabilirim.
Posso cá ficar esta noite, se quiser.
Kalabilirim.
Posso ficar.
Görüyor musun? Bundaki sorun şu ki ben sana güvenmiyorum. Ama eğer sana güvenirsem, herkese güvenmek zorunda kalabilirim.
Olha, não é que não confie em ti mas se te vender fiado a ti, terei que vender a todos.
Ben Bayanlarla kalabilirim, Yüzbaşı.
Não me importo de ficar com as senhoras, Capitão.
- Bu durumda ben kalabilirim.
- Aliás, se calhar fico eu.
Burada kalabilirim.
Posso ficar por aqui.
Ve dingin olursa sadık kalabilirim
Que meu coração Estará em paz e acalmado
Ancak kısa bir süre kalabilirim.
- Todos aqui... Vamos, todos.
Bu kadar süre temiz kalabilirim!
Não arranjo sarilhos em dois dias!
Burada kalabilirim... ateşin önünde. Daha iyi olur.
Aqui está bem... prefiro ficar aqui perto do fogo.
Seninle yalnızca bir gece kalabilirim.
Vim, mas só posso ficar com você por uma noite.
Burada sonsuza kadar kalabilirim.
Podia ficar aqui para sempre.
Şey, evet ama şu şartlar altında, seninle burada kalabilirim diye düşünmüştüm.
Sim, mas pensei que esta noite, dadas as circunstâncias, eu pudesse ficar aqui contigo.
Biraz daha kalabilirim.
Posso ficar mais um bocado.
Başımı omzuna koyup sonsuza dek kalabilirim.
Poderia apoiar a minha cabeça no seu ombro, assim, para sempre.
Evet, kalabilirim.
- Posso sim.
Biraz daha kalabilirim.
- Posso pensar um pouco mais?
Ben yardıma kalabilirim...
Posso ficar cá, para dar uma ajudinha.
En azından birkaç saat kalabilirim dedim.
Pensei que poderia ficar mais do que algumas horas.
Evet, kalabilirim. Tabii.
Sim, podia ficar.
- Kalabilirim.
Ela acha-me brilhante.
Kalabilirim.
Ficarei.
Gülümse, ki bu kalabilirim demektir
- ( Oh, meu, meu... )