English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kalbimin

Kalbimin translate Portuguese

938 parallel translation
Kalbimin çarpıntısını duyuyor musun aşkım?
Sentes o meu coração a bater, meu amor?
Çarpan kalbimin üstüne giymek için!
Para levar sobre o meu ardente coração.
- Kalbimin çarptığını duyuyorum.
- Já ouço o meu coracão bater.
Oh, kalbimin aşkı!
Oh, querida do meu coração!
Bilmiyor musun, kalbimin senin için parçalandığını, yüzünün bütün bu karanlığı tutuşturan harika bir ışık olduğunu?
Não saber que o meu coração está dominado por ti? Que a tua face é a maravilhosa luz que brilha em toda esta escuridão?
Kalbimin sahibi.
A mulher que venero.
- Kalbimin derinliklerinde çalıyor. - Söyle şimdi.
Agora cante.
Gülümsemeni göreceğim ve kalbimin yeniden çarpacağı gün için dua ediyorum.
O que eu rezo pelo dia Em que verei o teu sorriso E em que o meu coração Baterá novamente
"Seni seviyorum." dediğimde kalbimin her atışı "Ben de" diyordu.
Quando disse "amo-te" O meu coração acompanhou-me
"Seni seviyorum" dediğimde kalbimin her atışı "Ben de" derdi.
Quando disse "amo-te" O meu coração acompanhou-me
Kalbimin kırıldığını düşünüyorsun.
E achas que estou a sofrer.
Ben yaşlı bir harabeyim ama o kalbimin bir veya iki kez atmasını sağlıyor.
Sou uma velha ruína, mas aceIera-me o ritmo cardíaco.
Kalbimin kanatları var
Asas de Amor
Bu yeri aldığın için peygamber senden razı olsun, kalbimin ışığı!
Bendito seja o profeta que te trouxe a esta casa.
Şu andan itibaren bunlara ihtiyacın olmayacak, kalbimin aşkı Tina!
Desde agora, não precisarás fazer isso. Luz do meu coração.
Kalbimin kilidini açtı.
Ela abriu o meu coração.
Bu ses davulun değil de kalbimin sesi olduğunu biliyorsun.
Não é o som dos tambores que estou a escutar.
Sadece şarkımı alkışlıyor gibi yapıyorlar, ama asıl istedikleri kırık kalbimin küçük bir görüntüsü.
O que eles realmente querem é outro indicio do meu coração destroçado.
50 dolara bile vermem, çünkü onu kalbimin üstünde taşıyacağım.
Não dou nem por $ 50, por que a guardarei junto do meu coração.
- Kalbimin ta dibinden.
- Do fundo do meu coração.
"Ve bu sözler, bugün.. ".. kalbimin üzerinde olacaktır.
Estas palavras que hoje te ordeno, devem ser gravadas no teu coração.
- Kalbimin üzerine.
Pelo meu coração.
Kalbimin üzerine söylüyorum.
Disse pelo meu coração.
Ah hayır, tatlım, aşkının tatlı bir sembolü olarak, onu kalbimin yanında saklarım.
Oh, não, não, minha preciosidade. Eu guardo-a junto ao meu coração, É o símbolo do teu amor.
Her zaman kalbimin yanında taşıyacağım.
Vou usá-lo junto ao meu coração.
O zaman niçin silahtan nefret ettiğimi anladım. Korkuyordum! Kalbimin derinliğinde korku vardı!
Então você percebe porque odeia armas... porque você sente medo e um medo bem aqui... pavor!
Sen kalbimin boşluğunu doldurabilirsin.
Encherias o vazio do meu coração?
Kalbimin çarpışını durdurmak için iki ele ihtiyacım vardı.
Com as duas mãos, comprimia os batimentos do coração.
Ve hep kalbimin sesini dinlerim.
E sempre sigo o meu coração.
- Kalbimin derinliklerinden.
- Do fundo do coração.
Bu isim, yaşlı kalbimin, genç bir delikanlının kalbi gibi atmasını sağlıyor.
Este nome faz o meu velho coração cansado, bater como o coração de um jovem.
Yazmak istiyorum ama bundan öte kalbimin derinliklerinde yatan her şeyi ortaya dökmek istiyorum.
Eu quero escrever. Além disso, quero trazer à tona tudo... que está no fundo do meu coração.
Nefretle dolu kalbimin üzerine İsa'nın haçını taktım.
- Eu uso a cruz de Cristo acima de um coração cheio de ódio.
Sam köpeğini satmıyor. Ben de kalbimin kanını üzerine akıttığım toprağımı satmıyorum.
Sam não vende o cão dele... e eu não quero vendar as minhas terras onde deixei o meu sangue do meu coração.
Kalbimin üstünde taşımamı söyledi. Ordudayken vermişler.
Recebeu-a na tropa.
Şimdi kalbimin seçtiği kişiyle, ölümün kokusunu içine çeken bu türbede karşılaşacağım.
É aqui que venho encontrar o meu amor, aqui junto a este túmulo que exala o cheiro da morte.
Birkaç saniyeliğine kendimi mutluluğun keskin sarhoşluğuna bırakırken, güçlüymüş gibi görünme çabamı unutup, kırık kalbimin acısını duymazdan gelmeyi tercih ettim.
"Por segundos, senti-me invadida pela amarga sensação de triunfo, " com um coração quebrado, sem luta, por ter voltado a viver. " Nem pensar em falar disso, esforçou - - se por mascarar a sua derrota.
Belki de artık kalbimin sesini dinler, eskisi gibi şarkı da söylerim.
Voltarei a cantar e a me dar valor a mim mesma.
"Merhaba, kalbimin neşesi ve elveda."
" Salve, luz do meu coração, e adeus.''
# Kalbimin olduğu yerde
Onde o meu coração está
# Kalbimin olduğu yerde # Olduğu
Onde o meu coração está Onde
Size çok şey borçlu olduğumu biliyorum Galyalılar, kalbimin minnettarlığını... kazandınız, Sizi ülkemin bir kalyonu ile eve göndereceğim.
Eu sei quanto vos devo, Gauleses, e são merecedores de toda a minha gratidão. Sereis transportados para a Gália, na minha própria galé.
Ama ben kalbimin derinliklerine acımasız bir ziyaretçi aldım.
Mas eu abriguei em meu coração um convidado cruel.
Tek bildiğim kalbimin gerçekten küt küt attığı... ve her yerimde garip ürpermeler olduğuydu.
Só sei que o coração batia com força e sentia uma comichão engraçada por todo o corpo.
Bazı kadınlar kalbimin tam doğru yerinde olmadığını söylediler.
Houve mulheres que me disseram que não tenho o coração no sítio certo.
Böyle bir zamanda benim kırık kalbimin bir önemi yok.
Num momento como este. Sinto-me ridículo com os meus problemas amorosos.
Ciğerlerim kalbimin önüne geçecek.
- Meus pulmões estão pulando.
Kalbimin burada üç yıla dayanmayacağını biliyorsun!
Sabe que o meu coração não aguenta três anos neste lugar!
Kalbimin sesini.
Ouço o bater do meu próprio coração.
Benim ellerim seninkiler kadar kızıl, fakat kalbimin o denli solgun ve zayıf olmasında utanç duyarım.
As minhas mãos partilham a vossa cor, mas tenho vergonha de ter um coração tão alvo.
Çok uzun bir süredir hayatımı, kalbimin her yerinde duyduğum kocaman bir ses gibi dolduruyorsun.
Durante muito tempo, encheste a minha vida...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]