English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Katilin

Katilin translate Portuguese

3,524 parallel translation
Seri katilin teki için adalet, hayatımı bir iğne ile mahvetme noktasına getiren sadistik aşağılık için de intikam.
Justiça para um "serial killers" e vingança para o desgraçado que chegou tão perto de destruir a minha vida com uma agulha.
O halde söyle bana, bu... bu sıcak gecede gerçeklerin gecesinde, ne zaman anladın katilin katilin ben olduğunu?
Diga-me, nesta noite acolhedora de verdades, quando é que deu conta que eu era... Que eu era o assassino?
Katilin bir kadın olduğunun mu?
A assassina era uma mulher?
Ama katilin birkaç damla kanı sıçrayana kadar.
É... de longe o objecto mais valioso aqui. Bem, era, até ficar manchado... de vários pingos do sangue do assassino.
Kurbanın kanı her yerdeyken o kanın katilin kanı olduğunu nereden düşünüyorsun?
O sangue da vítima está por todo o lado. O que o faz pensar que isso veio do assassino?
Eğer kendini savunmaya çalıştıysa o zaman katilin yüzüne gelen bir darbe sonucu kanın portreye bulaşması mümkün olur.
Mas se tentou ripostar, então... será mais fácil imaginar como um soco na cara do assassino terá resultado naqueles salpicos.
Artık katilin bir adı var, ya da en azından resmi.
O nosso atirador agora tem um nome, ou pelo menos um rosto.
Katilin izleri baloncuklarla taşınmış olabilir.
Traços do assassino podem ter sido carregados nas bolhas.
Katilin kaçmasına nasıl izin verdiğin hakkında?
Sobre como deixaste o assassino fugir? Boa.
Yani hüküm giymiş bir seri katilin NYPD'den yana bir şikayeti yok mu diyorsun?
Não achas que um serial killer sentenciado teria problemas com a polícia?
Ölü bir seri katilin bedenin kaybolmasını açıklama mı istiyorsun?
Queres que eu explique o desaparecimento do corpo de um serial killer?
Bir seri katilin hüküm giymesinden neden suçluluk duyuyorsun ki?
Por que sentiriam culpa por condenar um serial killer?
Siz de katilin bir ipucu bırakıp bırakmadığına bakın.
Porque não vais ver se o assassino deixou alguma pista?
Ayrıca katilin DNA'sını bulduk.
Também encontramos o ADN do assassino.
Katilin ismi, Leo Winkler.
O nome do assassino era Leo Winkler.
Katilin, her kurbanın ağzının içine alyans koymasının nedeni, bir sırrı saklamak istemesiydi.
O facto do assassino esconder as alianças na boca de cada vítima foi mantido em segredo.
Herkes katilin o olduğunu düşünüyor katili gerçekten gören kız dışında.
Todos pensam que foi ele, menos a rapariga que viu o assassino.
Sanırım burada soğuk kanlı bir katilin peşindeyiz.
Acho que procuramos um assassino de sangue frio.
Görünüşe göre katilin öldürdüğü her kurban 18 ay içinde ortadan kayboluyor.
Acontece que cada vítima mudou de cidade 18 meses antes de desaparecer.
Katilin peşine düştük ama onun yerine gecenin bir yarısı sopayla amatör uyuşturucu taciri avlıyoruz.
Estamos a procurar um assassino, e em vez disso apanhámos um traficante amador.
- Nasıl yani? Bize katilin bir çok kimliği olduğunu söyleyecek kadar akıllıydı.
Foi inteligente a ponto de nos contar sobre um assassino com várias identidades.
Katilin kim olduğuna dair bir ipucu bulabilmek için, videoya onlarca kez baktım.
Eu vi o vídeo diversas vezes, a procurar por uma pista de quem seria o assassino.
Katilin robot resmimi çizdiren tanıklarla konuştum ve tümü işe yaramaz. Ceketinin burasında yama olduğunu söyleyen biri haricinde.
Entrei em contacto com a testemunha que ajudou no esboço, uma inútil, especialmente em relação ao emblema que ele tem no casaco.
Katilin giydiğiyle aynı ceketi olduğunu da biliyoruz.
Também possuía um casaco idêntico ao usado pelo assassino.
Katilin yöntemi o.
É a assinatura do atirador.
Katilin hırsız olduğunu söyledin. Ne çalınmış?
Mencionou que o assassino era um ladrão.
Evet, katilin adı Elle Bastin.
Sim, chama-se Elle Bastin.
Ki bu da bende, katilin bu kalabalıkta olduğuna dair şüphe uyandırıyor.
Ou seja, o assassino está por aqui?
Katilin burada olduğunu mu düşünüyorsun? Büyük ihtimalle.
Acha que o assassino está aqui?
Dün geceki, katilin ta kendisiydi, eminim.
Ontem, foi o assassino. Tenho a certeza.
Katilin orada olması muhtemel.
É provável que o assassino estivesse lá.
Nigel seni bilinmeyen bir nedenden tehdit ediyor sen de katilin o olduğunu söyleyerek ona komplo mu kuruyorsun?
O Nigel ameaça-a por uma razão desconhecida e incrimina-o como o assassino?
Evet, eğer bunu çözebilirsek, katilin Deanna'yı öldürdükten sonra..... girip çıkmak için kullandığı kaçış yolunu bulabiliriz.
Se conseguirmos descobri-la, achamos a porta por onde o assassino saiu e entrou à socapa depois de matar a Deanna.
Katilin, yıkılmak için hazır olan bir binayı tercih etmesi, bir betonarme yapı olarak... ileriye yönelik...
A decisão do assassino usar um prédio que ia ser demolido como local para desova exibe... antecipa...
Diğer bir deyişle katilin nedenini.
O motivo, se assim o preferirem.
Birçok seri katilin öldürme aralarında uzun süreler var.
Alguns assassinos têm longos intervalos entre as mortes.
Katilin kendisi olduğunu itiraf ederken duydum.
Eu própria ouvi-o a confessar o assassinato.
Ve katilin tarzı tesadüf olamayacak kadar kendine özgü öyle mi?
O padrão foi único e não poderia ter sido por acaso?
Katilin açtığı yarık kasaplarınki ya da avcıların hayvanları keserken yaptığı gibi dümdüz değil.
A incisão que o assassino fez, não foi um corte recto, como carniceiro ou um caçador faria ao preparar um animal.
Sosyopat bir katilin içeri tıkılmasına yardım etmiştim.
Ajudei a prender este tipo, um sociopata de verdade.
Katilin Spinner'a erişimi vardı.
O assassino tinha acesso à Spinner.
- Katilin adını.
O nome do assassino.
Katilin kim olduğu anlaşılmıyor.
Não dá para ver o assassino.
Çok sayıda şifrelenmiş mesaj aldın. O mesajlar, bir seri katilin telefonunda bulduğumuz mesajlara benziyor. Sebastian Moran'ın telefonundakilere.
Recebeu várias mensagens encriptadas semelhantes às que encontrámos no telemóvel de um assassino em série chamado Sebastian Moran.
Katilin Milverton'un şantaj yaptıklarından biri olduğunu düşünmek.. .. pek de zor değil. Ama yüzbaşı katilin..
É difícil não imaginar que o assassino seja uma das pessoas que o Milverton estava a chantagear, mas o capitão levantou a hipótese de ser o cúmplice dele.
Katilin suratı hafızasına kazındı.
O seu rosto está gravado no cérebro dele.
Kimin parmak izi olduğu ortaya çıkmadı ama polis belki de katilin olabilir diye düşündü.
Nunca foram identificadas, mas a Polícia julgou que pertenciam ao assassino. Mas não pertenciam, pois não?
Sanırım katilin kim olduğunu biliyorum,
Acho que sei quem é o assassino.
Katilin kim olduğunu biliyorum!
Eu sei quem é o assassino!
Katilin avcı olabileceği yönündeki teorimizle uyumlu.
Bem, é consistente com a nossa teoria que o assassino possa ser um caçador.
- Burada katilin bulunamadığı mı yazıyor?
Diz se apanharam o assassino?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]