English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kaçırıldı

Kaçırıldı translate Portuguese

3,192 parallel translation
Ara sokakta kaçırıldığını söyledin?
Diz que ele foi apanhado no beco?
Kızları kaçırıldı ve yapacakları bir sürü işleri var.
Com o rapto da filha deles, estão todos sobrecarregados.
Rosie kaçırıldığında bunu mu giyiyordun?
Era isso que vestias quando tu... Rosie...
Becky kaçırıldıysa bile buradan kaçırılmamış.
Se a Becky foi raptada, não foi daqui.
İki gün önce Sainte Marina adası açıklarında kaçırıldı.
Ela foi raptada há dois dias fora da ilha de Sainte Marina.
Connie kaçırıldığında erkek arkadaşıyla mıydı?
Connie estava com o namorado quando foi abduzida?
Bu kaçırıldığı gün çekildi.
Essa foto foi tirada no dia que ele foi abduzido.
Baba ve oğlun kaçırıldığı park yerinden geliyoruz.
Viemos do estacionamento onde o pai e o filho foram sequestrados.
Ama kampüsdeki suç mahallinden kaçırıldı.
Mas foi apanhado na cena de crime na universidade.
Kaçırılan Patricia Hearst'in anne ve babası kızları kaçırıldıktan sonra ilk kez kızlarının sesini duydular.
Os pais de Patricia Hearst, vítima de rapto, ouviram hoje a sua filha pela primeira vez desde que ela foi raptada.
Kızım bir arkadaşı ile birlikte kaçırıldı.
A minha menina foi... raptada com a amiga.
Yani kitabı okumuş ve Görünmez Adam tarafından kaçırıldığını düşünmüş.
Leu o livro e decidiu que foi levado pelo Homem Invisível.
Bir çocuk kaçırıldı bayan.
Uma criança foi levada, minha senhora.
Şimdiye kadar kaç çocuk kaçırıldı?
Quantas crianças foram levadas até agora?
Amerika bayraklı bir kargo gemisi Maersk Alabama şu an bulunduğunuz noktadan 820 mil batıda kaçırıldı.
Um navio mercante de bandeira americana, o Maersk Alabama, foi sequestrado 820 milhas a oeste da vossa posição.
Duruma bakılırsa henüz duymamışsın ama Bayan Lara "Para Çantası" kaçırıldı.
Apenas para o caso de não teres ouvido falar, a Lady Lara Granabessa acabou a ser sequestrada.
Haritada gösterilen bu noktada okula giderken kaçırıldığı varsayılıyor.
O raptor estaria decerto à espreita, no caminho que ela fazia até à escola.
Fidye için kaçırıldım. Adım Natascha Kampusch.
O meu nome é Natascha Kampusch.
8 yıl önce kaçırıldım.
Fui raptada há oito anos.
Demek ki 8 ile geceyarısı arasında Lyssete kaçırıldı. Gözleri bağlandı, boğulmaya çalışıldı ve buraya kaçtı. Ve köpekler tarafından kovalandı.
Portanto, entre as 8 e a meia-noite, a Lysette levou num olho e atada e amordaçada e levada daqui pelos rotweilers e o preverso dono.
- Kaçırıldım.
- Fui raptada.
Polisin genç Leah Templeton'ı arama çalışmaları sürüyor. Dün gece Hancock Park'taki evinden kaçırıldığı düşünülüyor.
A polícia de Los Angeles Continua a busca pela adolescente Leah Templeton, que foi supostamente Sequestrada da sua casa em Hancok Park, Ontem à noite.
Kaçırıldığında hangi AVM'deydin?
Em que shopping estava quando foi raptada?
Lütfen yardım edin. Kaçırıldım.
Por favor, fui sequestrada!
Bu bilgilerin açığa çıkmaması için kaçırıldığımı düşünüyorum.
Tenho razões de pensar que fui raptada para evitar que esta informação seja divulgada.
Bu onlara kaçırıldığımızı söyleyecek.
Isto vai dizer-lhes que estamos ultrapassados.
Bence, ne bileyim, kaçırıldı ya da benzer bir şey oldu. Mantıklı değil.
Eu diria que... foi raptada, ou algo assim.
Bacanağın kaçırıldı.
O teu cunhado foi raptado.
Şu anda size cevap veremiyorum çünkü birkaç kahrolası adam tarafından kaçırıldım. Kershaw.
De momento não estou para atender o seu telefonema, porque estou a ser sequestrado por o raio de um bando de guarda Kershaw.
Annesi pencereden kaçırıldığını iddia ediyor.
A mãe afirma que ela foi puxada para fora da janela.
Celia Beth Van Zanten - Hansen tarafından 22 Aralık 1971'de kaçırıldığından şüpheleniliyor. Cesedi bulundu.
SUSPEITA DE TER SIDO RAPTADA POR HANSEN A 22 DEZEMBRO DE 1971.
- Hansen tarafından 7 Temmuz 1973'de kaçırıldığından şüpheleniliyor. Cesedi bulunamadı.
SUSPEITA DE TER SIDO RAPTADA POR HANSEN A 7 DE JULHO DE 1973.
Mary Thill - Hansen tarafından 5 Temmuz 1975'te kaçırıldığından şüpheleniliyor. Cesedi bulunamadı.
SUSPEITA DE TER SIDO RAPTADA POR HANSEN A 5 DE JULHO DE 1975.
Cindy Paulson 13 Haziran 1983'te kaçırıldı
RAPTADA A 13 DE JUNHO DE 1983 SOBREVIVEU
Solomon Northup kaçırıldıktan sonra özgürlüğünü tekrar kazanabilen birkaç köleden biriydi.
SOLOMON FOI UMA DAS POUCAS VÍTIMAS DE SEQUESTRO A REAVER LIBERDADE APÓS A ESCRAVIDÃO.
Malmköping istasyonunda motosikletli bir haydut tarafından kaçırıldığını düşünüyoruz.
Nós pensamos que ele foi raptado por um gangue de motociclistas na estação.
- Arabamdayım ve radyoda gevezelik yapan polis 100 yaşında moruğun motosikletli bir haydut tarafından kaçırıldığını söyledi.
- Estou sentado no carro. Um polícia no rádio estva a falar num velho de 100 anos que foi raptado por um gangue.
Polis arıyor. 100 yaşında huzur evinden kayboldu. Motosikletli bir haydut tarafından kaçırıldı.
Velho de 100 anos raptado por gangue de motociclistas desapareceu do lar onde vivia.
- Kaçırıldın mı? - Ne?
- Ele raptou-te?
Ridley Sakızları'nın sözcüsü, Ridley servetinin 2 yaşındaki varisi Kevin Ridley'in, Mutantlar tarafından kaçırıldığını açıkladı.
Um representante da família Ridley... revelou que os Mutantes sequestraram Kevin Ridley, o herdeiro de 2 anos da fortuna dos Ridley.
Karın kaçırıldı.
A tua mulher foi raptada.
Kaç yıldır Annunzio'nun asistanı olarak çalışıyorsun?
Quantos anos trabalhou como assistente do Annunzio?
Annem, bir kaç hafta önce Acil'e kaldırıldığını söyledi.
A mãe disse que foi ao serviço de urgência há umas semanas.
Joe Doucett 5 yıldır adaletten kaçıyor.
Durante 5 anos Joe Doucett livrou-se da justiça.
Akabinde seni kaçırıp bir yıldız yapacağım.
Vou-lhe raptar e te converter Numa estrela.
Kaç yıldır?
Quanto tempo?
30 yıldır benden kaçıyor. Onu özledim.
Há 30 anos que me evita, já tinha saudades.
Ben kaçırıldım.
Fui raptada.
Bazen on yıldır birlikte olduğun biri için bir kaç fedakarlık yapmalısın.
Às vezes, tens que fazer sacrifícios pela pessoa que está a viver durante 10 anos.
Son bir kaç yıldır yaşlı çift hastaydı.
Nos últimos anos, andavam os dois doentes.
Biliyor musun, ah... Abby'nin en sevdiği yer karımın, onun onun çok sevdiği bir ağaç vardı, evimizin önündeki parktaydı bir kaç yıl önce, yıldırım çarptı.
Sabe,... o lugar favorito da Abby... a minha esposa, ela... ela gostava mesmo duma árvore, que estava no parque perto da nossa casa... há alguns anos atrás, foi atingida por um raio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]