Kestik translate Portuguese
828 parallel translation
Vee kestik
Corta!
Hayır, efendim. Tüm bağlantıyı kestik.
Não Cortámos todas as transmissões.
Bu nedenle o bölümü kestik. O bölümde üvey anne kor halindeki metal ayakkabıları içinde dans etmeye zorlanmış ve o sahnede üvey annenin en güzel kızının elleri kesilmiş olduğu gibi yaşlı hizmetçi de kurbağaya dönüştürülmüştü.
Portanto, cortámos as partes onde a madrasta é forçada a dançar em sapatos de metal, vermelho-quente, e a cena onde a filha mais linda, fica com as mãos cortadas, bem como a parte, onde o velho servo, é transformado em um sapo.
Cücenin kaynar kazana düştüğü bölümü de kestik. O sahnede bir karga kralın gözlerini oyuyor ve büyülü asa yaşlı cadıyı ezip posasını çıkarıyordu.
Também omitimos a parte em que o anão cai no caldeirão a ferver, e aquela onde o corvo tira os olhos do rei, e onde a equipa mágica bate na velha bruxa até a desfazer.
Yine de onun direktifleriyle boru hattı için bambu kestik.
Apesar disso, sob a sua orientação cortámos o bambu para a conduta.
Konuşmanızı yarıda kestik. Elimden bir şey gelmezdi. İyi ki de kestim, yoksa...
Acabamos com seu discurso, mas não pude fazer nada.
Yerli halk, astığı astık kestiği kestik düklerin..... boyunduruğu altında yaşıyordu.
Poderosos duques decidiam a vida ou morte de seus primitivos súbditos.
- Kimse onu görmemiş, ümidi kestik ondan.
- Ninguém o viu, é escusado.
Kestik.
- Corta!
Kestik.
Esperem...
Kestik.
- Corta! Desculpe.
Yolunu kestik.
Interceptámo-lo.
Kestik!
Corta!
Efendim kaleye giden su yollarını kestik.
Senhor, cortamos o abastecimento de água do castelo.
Su yolunu kestik.
Nós cortamos o aqueduto.
Hatları kestik.
Cortamos as linhas.
Şimdi şerifin dünyayla bağlantısını tamamen kestik!
Agora o Xerife ficou isolado do resto do mundo.
- Kestik. - Sorun ne?
- O que se passa?
Burada iyi bir malzeme kaynağını kestik. Bay Vanbilderass.
Acabámos de desperdiçar uma boa fonte de suprimentos, Sr. Não-faz-nada.
Sembagare ve ben 4 gün önce buradan geçtik. 11 tuzak kestik.
Sembagare e eu passámos por aqui há quatro dias. Desarmámos onze armadilhas.
Yiyecek vermenizden ve yol göstermenizden ümidimiz kestik ama paraya ihtiyacımız var.
Calma aí, Peg. Não o fizemos no mês passado? Sim, mas vamos acabá-Io.
Pekala millet, kestik!
Muito bem pessoal, corta!
Kestik.
Corta.
Kestik!
Corta! Óptimo.
- Tamam, kestik.
- Pronto.
Kafasını kestik.
Decapitámo-lo.
Eğlencenizi kestik ama sormak istediğimiz birkaç soru vardı.
Lamentamos interromper, mas queremos fazer umas perguntas.
Suyu kestik.
Conseguimos reter a água.
Kestik.
E corta.
Tamam, kestik.
corta.
Ve kestik.
corta.
Bunu ekleyebilmek için ilk bölümü bayağı kestik.
Roubámos material para fazer isto.
Ben de onlara yaşantıları hakkındaki düşüncelerimi söyleyince konuşmayı kestik.
Depois, disse-lhes o que achava das vidas deles e deixámos de nos falar.
Su ve elektrikten tasarruf etmek için antifrizi ısıtmayı kestik, yani faydası yok.
Deixámos de aquecer o glicol para poupar água e energia, e isso não está a ajudar.
Bu nedenle yukarıdaki tüm bağlantıları kestik.
Até desligámos tudo.
- Bağlantıyı kestik.
- Nós cortamos a transmissão.
Demek diğer her şeyi sen deli adamın tekini bulabilesin diye kestik.
Nós interrompemos tudo para que pudesse encontrar o maluco!
Tüm dış kontrolu kestik.
Nós cortamos todos os controles externos.
- Çünkü biz onların ülkelerini istila ettik, ağaçlarını kestik ve topraklarını kazdık?
Invadimos a terra deles, cortámos árvores e escavámos a terra?
- Tamam, kestik.
- Certo!
Ve... kestik!
Corta.
Şimdilik önlerini kestik gibi ama böyle devam eder mi bilmiyorum.
Parecem estar contidos por enquanto mas não garanto que fique assim. Mantenha-me informado.
Ve... kestik. Harikaydı!
E corta!
Kestik!
Eu me encarrego, senhor!
Kestik.
Corta!
- Tamam, kestik, kestik.
- Corta!
Kestik!
Corta.
Programımızı size çok özel bir haberi iletmek için kestik.
Interrompemos este programa para transmitir um boletim especial.
"Bu yüzden, ona bir ders vermek için koridorda kafasını kestik." desek?
Tu!
Ve kestik!
E corta!
- Kestik!
- Corta!