Keyfime translate Portuguese
99 parallel translation
Keyfime bakmak istiyorum artık.
Quero aproveitar a vida.
Bundan sonra, keyfime bakacağım.
A partir de agora, vou apenas divertir-me.
- Artık keyfime bakacağım.
- Vou dar uma festa. - Uma festa?
Avlanıp ziyafet çekmek ve keyfime bakmak için ben tek başıma kayalıklara gidiyorum.
Vou sozinho para as rochas caçar, festejar e divertir-me.
Umarım keyfime bakmamın mahsuru yoktur.
Espero que não se importem que eu tenha entrado.
Ama bu arada, ben keyfime bakacağım.
Enquanto isso, eu vou me divertir.
"Daha önce hiç içmedim," dedim, "ama keyfime diyecek yok doğrusu."
"É a primeira vez que bebo", eu disse, "mas estou gostando."
Ben gidip vakit varken keyfime bakacağım.
Eu vou gozar enquanto sou nova e posso.
Aslında birkaç uyku hapı alıp keyfime bakmalıyım.
Acho que vou tomar uma boa dose de calmantes hoje.
Keyfime bakacağım.
Desfruta do desfile.
Başımın üstünde bir çatım, soframda aşım... tıraş olacak keskin bir istiridyem varsa, değmeyin keyfime.
Desde que tenha um tecto, comida na mesa... e uma concha afiada para me barbear, fico feliz.
Ben keyfime bakıyorum.
A mim tem. Tem até agora.
Keyfime diyecek yoktu.
Senti-me muito bem.
Duş alıp keyfime bakardım.
A tomar um duche, a relaxar.
Ama yerinde olsam gidip keyfime bakardım.
Mas se fosse a você, investigaria onde comer em Little Rock.
Karım önde kürek çekerken, ben de arkada oturup keyfime bakıyorum.
A minha mulher rema enquanto relaxo.
Böyle, işe giderken keyfime bakıyorum.
Assim posso ir descansada o caminho todo até o trabalho.
- Keyfime bakıyorum.
- Tenho meus momentos.
Tabii, keyfime diyecek yok!
Estou muito bem.
Bir yere oturdum. Keyfime bakıyordum, rahatlıyordum.
Descontraído, num lugar reservado.
Ally'nin bundan haberi var mı? Bana keyfime bakmamı söyledi. - Evet.
- A Ally sabe acerca disto?
Biraz da sos pişirirsen değme keyfime.
Matava-te se aquecesses o doce?
Sakın dokunmayın keyfime!
"Na tok nu mêu bi-gode"!
Ben burada arkama yaslanıp, keyfime bakarım.
Vou ficar aqui sentado, bem confortável.
Kral yatak odamda uyanacak, cariyelerimle çevrili olarak keyfime bakacağım.
Despertarei em meus aposentos reais cercado por minhas concumbinas e tudo ficará bem.
- Keyfime bakamıyorum.
- Não consigo.
Bu arada ben şehrin öteki tarafında bomboş oturmuş keyfime bakıyordum.
E, numa cadeira na outra ponta da cidade, eu passava a tarde sem fazer nada.
- Kampanyalar arası keyfime göre... -... insanları kovamam.
Porque não posso despedir pessoas de forma arbitrária entre paragens para campanha.
Kendi evimde keyfime bakardım
E eu preguiçava pela minha casa
Bu kaltağı otomatik pilota bağlayıp keyfime bakacağım.
Vou colocar esta porra no piloto automático. Só para curtir um bocado.
Keyfime baktım.
Fiquei tipo, "Meu Deus."
Keyfime kalmıyorum, değil mi? Lanet malını al ve buradan...
Pega nas tuas coisas e vai-te embora!
Keyfime keyif katıyordum Newt Gingrich... ve Janeane Garofalo ve de Scottie Pippen ile.
Eu estava a descontrair com o Newt Gingrich, a Janeane Garofalo e com o Scottie Pippen.
Ben keyfime bakacağım.
Eu vou aproveitar.
Geri kalan kısım içinse, güzelce sarhoş olup... keyfime bakıp kafama takmayacağım.
E quanto ao resto, vou me embriagar... e deixar que o diabo se encarregue.
Bir de pepperoni ve fazladan peynir olursa değmeyin keyfime.
E com pepperoni e extra queijo, cuidado.
Eğer benim keyfime kalsaydı, burada mikroskobun altında değil evde ayaklarımı uzatmış, televizyon falan izliyor olurdum.
Se fosse eu, ficava em casa a ver televisão. Não ficava aqui a ser observado.
Hedefe yaklaşır, ne düşündüğünü öğrenirim ve çalıştığım insanlara söylerim, sonra beni keyfime baktığım yere geri getirirler
Aproximo-me do objectivo, descubro o que ele está a pensar. e informo as pessoas para quem trabalho, mandam-me para casa, onde estou muito confortável.
Hey Nancy, biraz vodkandan içim keyfime bakıyordum.
Olá Nancy, servi-me de algum do teu vodka,
Eğer bu sırada hepiniz paranoyaklaşıp, aşırı rekabetçi olursanız, değmeyin keyfime.
E deixará vocês todos competitivos e paranóicos. Feliz aniversário para mim.
- Keyfime bakıyorum.
- Tenho os meus momentos.
- Keyfime diyecek yok.
Muito bem.
Aylak aylak dolaşır keyfime bakardım
Será só p'ra vaguear E a vida eu vou curtir
- Keyfime bakıyorum.
- A divertir-me.
Bir gün keyfime bakıyordum ki...
Estava a divertir-me, sem chatear ninguém...
Biraz paralı kanalları seyrettim. Sonra da yattım. Keyfime göre davrandım yani...
Vi um programa pague-para-ver e fui dormir, o que pode dizer algo sobre o meu gosto, mas não faz de mim um criminoso.
Kalıp, keyfime bakmalıyım.
Preciso ficar e tentar me divertir.
- Lütfen. ... ve keyfime bakmalıyım.
- e tentar me divertir.
Keyfime bakacağım.
Vou divertir-me.
- Bırak, keyfime bakayım.
Ora, Kirill, deixa-me divertir-me sozinho.
Ben sadece keyfime bakarım
Portanto... só estou a descontrair.