Kilitle translate Portuguese
1,262 parallel translation
Beşe kadar saymanı istiyorum, içeri gir, kapıyı kapat ve arkandan kilitle.
Quero que conte até cinco, entre, feche e tranque a porta atrás de si.
Ben gittiğim zaman arkamdan kapıyı kilitle, ve onun üstünü ört.
Tranca a porta depois de eu sair, e tapa-o.
Kapıları kilitle.
Tranca as portas!
Kapıyı arkamdan kilitle.
Tranque a porta quando eu sair.
Baba, kapıyı kilitle.
"Pai", tranca a porta!
Kurtul şu kızdan. Kendini bir yere kilitle.
Larga esse medo e tranca-te sozinho.
- Kabine git, kapıyı kilitle.
- Para a cabina e tranque a porta.
Sürgüleri kullan, kapıyı kilitle iyice.
Use os seus ferrolhos, Alice. Use os seus ferrolhos. De acordo?
- Manny, kapıyı kilitle.
- Manny, Tranca a porta.
Kilitle şunu!
Tranca!
Tamam. Smith, kolu kullan ve bizi o anten kümesine kilitle.
Pronto, Smith, prende-nos àquele grupo de antenas.
Biri içeri girmiş, hemen kapını kilitle...
- A casa foi assaltada. Tranque a sua porta.
Kapıyı kilitle, polisi arayacağım!
Tranca a porta, eu chamo a polícia. Faz o que digo!
Kapıları kilitle ve telefonlara cevap verme..... ve yatağın altına gir.
Tranca a porta, não atendas o telefone e esconde-te debaixo da cama.
- Laboratuara gir ve kapıyı kilitle. - Peki ya sen?
Entre no laboratório e tranque a porta.
Lanet olası kapıyı kilitle!
Tranque a porra da porta!
Sadece, kapını kilitle. Kilitlerim.
- Só te peço que feches a porta da...
- Sana kapıları kilitle demiştim.
- Devias ter trancado as portas.
Şimdilik kilitle.
Sele-o por enquanto.
Harry... o Borg donanmasina uzun menzilli sensörleri kilitle.
Mantenha os sensores de longo alcance de olho naquela armada Borg
Sam'i eve götür. Her yeri kilitle.
Leva o Sam para casa e tranca todas as portas e janelas.
Kapını kilitle.
Tranca a porta.
- Kapıyı Kilitle ve yat.
- Tranca tudo e val para a cama.
Kilitle.
Fechar.
Bu belgeleri kasaya kilitle.
Certifique-se de que esses papéis ficam bem guardados.
Kilitle.
Feche a porta.
Kapıyı kilitle!
Feche a porta!
Dedee, kapıyı kilitle demiştim.
Dedee, disse para trancares a porta.
Kapıdan en uzaktaki kabine gir. Kapıyı kilitle.
Vá até ao último compartimento, o mais afastado da porta... entre e feche a porta...
Çabuk ol Zeke, kapıyı kilitle.
Depressa, fecha as portas!
Kendini içeri kilitle.
Tranca-te.
Kilitle.
Impeça-os!
Işınlayıcıyı üzerine kilitle ve labaratuara ışınla.
Trave no relé de transporte e leve-a para o laboratório
Kilitle!
Bloqueiem-no!
Çıkarken kapıyı da kilitle.
- Tranca a porta quando saíres.
Etrafını saran en sağlam şu zincir 20 feet ( 6 metre ) uzunluğunda, Autolycus... dünyadaki en iyi 200 kilitle donatılmış. İyi.
São 20 pés da corrente mais forte à tua volta, ajustada com 200 dos melhores cadeados do mundo.
200 tane en sağlam kilitle onu bağlattırdım.
E não acho que o Autolycus te irá salvar. Tenho-o preso com 200 dos cadeados mais poderosos.
Bu kalede bir yerlerde, zincirlenmiş ve 200 kilitle kelepçelenmiş.
- Onde é que ele está? Algures no castelo, acorrentado e trancado com 200 cadeados.
Kilitle.
Apanhei-o.
Park edip, kilitle, bir 1 0 dolar daha veririm.
Não o leves para longe e ganhas dez dólares extra.
- Bu fikri sevdim. "Kilitle meseleyi."
- Gosto dessa expressão : "Engatilhar."
Ön kapını da iyice kilitle.
Vai. E mantém a porta da frente bem trancada.
Çıkarken kapıyı kilitle.
Depois fecha a porta, sim?
Giderken kapıları kilitle.
Tranque a porta, quando sair.
Kilitle onu!
Tranque-o
Kapıyı kilitle.
Tranca a porta.
Onu kilitle.
Procurem por ele.
- İçeride kal, kapını kilitle hemen.
Não saia daí.
Şey, O Lazarus değil, ve Mesih bugün ortalıkta görünmüyor, bu sebeple kilitle, kalsın Bob..
Estão na segurança do purgatório.
Her şeyi kilitle!
Tranca isso bem.
- Kilitle ve yükle.
- Esteja de prontidão.