English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kokusunu alabiliyorum

Kokusunu alabiliyorum translate Portuguese

402 parallel translation
- Şimdiden hayaletlerin kokusunu alabiliyorum.
- Já sinto o cheiro dos fantasmas.
Kokusunu alabiliyorum.
Consigo sentir-lhe o cheiro.
Şimdi bahsettiğim kanın kokusunu alabiliyorum.
Posso sentir o cheiro, só de falar no assunto.
Size kanıt gösteremem.Ama biliyorum. Kokusunu alabiliyorum.Biliyorum.
Não posso dar-lhe provas, mas sei isso, sinto o cheiro, sei isso.
Yani, şurada bulunan kabuklardan kokusunu alabiliyorum.
Sente-se o cheiro aqui nos punhos.
Kürar zehirinin kokusunu alabiliyorum.
Eu sinto cheiro de curare.
Geri dönüp baktığımızda, 28 yıl geçmiş bile. Duyabiliyorum, görebiliyorum kokusunu alabiliyorum.
Olhando para trás, mesmo tendo sido há 28 anos, consigo ouvir, consigo ver, consigo sentir o cheiro.
Etinin kokusunu alabiliyorum.
Consigo cheirar carne...
- Her tarafına sinmiş, kokusunu alabiliyorum. - İçmedim dedim.
Agora vá lá cima e telefone para o marido dela.
Jeanne'deyim ama fazla kalamayacağım, çünkü Rosen'in gelişinin kokusunu alabiliyorum.
- Estou em casa da Jeanne, mas não vou demorar porque cheira-me que o Rosen não tarda.
Hala kokusunu alabiliyorum.
Ainda consigo cheirá-la.
Köpek gibi kokusunu alabiliyorum.
Sinto o cheiro, como um cão.
Buradan kokusunu alabiliyorum.
Eu posso cheirá-la daqui.
Onların kokusunu alabiliyorum, ama onları anlayamıyorum.
Consigo farejá-los, mas não consigo percebê-los.
Burada olduğunu biliyorum. Beyninin kokusunu alabiliyorum.
E sei que estás aqui porque consigo cheirar o teu cérebro.
Kokusunu alabiliyorum.
Cheira a ácido.
Kokusunu alabiliyorum. Birisi ona yanlış ilaç verdi.
Alguém lhe deu os medicamentos errados.
Çünkü zencinin kokusunu alabiliyorum.
Porque eu consigo cheirar o preto.
Kokusunu alabiliyorum.
Eu posso sentir o seu cheiro.
"Şeyinin kokusunu alabiliyorum" dedi.
Disse "Consigo cheirar-te a cona."
Cebinizdekilerin kokusunu alabiliyorum.
Consigo cheirá-los no teu bolso.
Biri parfüm sıkmış. Kokusunu alabiliyorum.
Mas alguém está a usar perfume, cheira-me.
Kokusunu alabiliyorum.
Posso sentir o cheiro dele.
Paranın kokusunu alabiliyorum.
Sim, detecto o cheiro de dinheiro.
Üzerindeki kokusunu alabiliyorum.
Sinto o cheiro dela em ti.
Bu yaptığı son şey. Ama ellerini o kadar iyi yıkıyor ki, kokusunu alabiliyorum.
Isso é a última coisa que ele faz, mas esfrega as próprias mãos tão forte que pude sentir o cheiro.
- Yaklaştım, kokusunu alabiliyorum.
Está perto. Consigo senti-lo.
Onun kokusunu alabiliyorum tekrardan.
Já o sinto novamente!
Kokusunu alabiliyorum.
Cheira-me.
Kokusunu alabiliyorum!
Consigo cheirá-lo!
Çamurun güzel kokusunu alabiliyorum.
Eu quase que consigo respirar a terra maravilhosa.
Vay canına. Sanırım kokusunu alabiliyorum! Haydi.
Acho que já lhe sinto o cheiro, vamos Vamos embora Sr. Munson, Claudia
Kokusunu alabiliyorum.
Podemos cheirar o teu hálito.
Çok zevkliydi. Hala o sabun kokusunu duyabiliyorum. Sıcağın kokusunu ve buharın kokusunu alabiliyorum.
Eu sentia prazer, e ainda posso sentir o cheiro do sabão, o cheiro do calor e do vapor.
Kahretsin. Hala gazetenin kokusunu alabiliyorum.
Ainda posso sentir o cheiro do jornal.
- Sen et yedin. Kokusunu alabiliyorum.
Cheirou-me.
Bir şeyler yanlış gidiyor ; kokusunu alabiliyorum.
Algo sobre isso está errado ; posso sentir isso.
Toprağın altından leylakların ve gülhatmilerin kokusunu alabiliyorum.
Posso sentir o cheiro dos lilases e do azevinho debaixo da terra.
Tuzun kokusunu alabiliyorum.
Quase se sente o cheiro do sal.
Paranın kokusunu şimdiden alabiliyorum.
Já cheiro o dinheiro.
Allah'ım, kokusunu buradan alabiliyorum.
Deus, eu cheiro-os daqui.
Sos karışımının kokusunu buradan alabiliyorum.
- Olfato. Sinto o ponto daqui.
Bak Domdom, kokusunu ta buradan alabiliyorum.
Olha, eu consigo cheirar o fiambre desde ali.
Kokusunu alabiliyorum.
Eu sei.
Geliyor, kokusunu alabiliyorum.
Acho que o cheiro a chegar.
- Kokusunu ve sesini alabiliyorum.
Eu consigo cheirá-lo, e ouvi-lo.
50 adımdan sigara kokusunu alabiliyorum.
Não, não. Consigo sentir o cheiro do fumo a 50 metros.
Ama hala kokusunu alabiliyorum.
Mas ainda sinto o perfume dela.
Aradan 84 yıl geçti... ama taze boya kokusunu hala alabiliyorum.
Já passaram 84 anos... e ainda consigo sentir o cheiro a tinta fresca.
Kokusunu alabiliyorum.
Consigo cheirá-lo.
Kokusunu bile alabiliyorum.
- Até sinto o cheiro dela em ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]