Kokuyor translate Portuguese
5,719 parallel translation
Vampirlere farklı mı kokuyor?
Tenho um cheiro diferente para os vampiros?
- Hala sana güzel kokuyor muyum?
Ainda te cheiro bem? Sim.
Neden böyle güzel kokuyor?
Porque é que ela cheira tão bem?
Şapkamın içi leş gibi kokuyor, ki restoranlara girmem yasak.
A parte de dentro do meu chapéu cheira tão mal que não me deixam entrar na maioria dos restaurantes...
- Benim dumanlı kokuyor.
A minha cheira a fumo de cigarro.
Kafası çok güzel kokuyor.
A cabeça dela cheira tão bem.
Oh, evet, ooh, güzel kokuyor.
Boa. Isto cheira bem.
Çok güzel kokuyor.
Isto cheira tão bem.
Burası ölüm gibi kokuyor.
Este sitio cheira a morte.
Yeni dönüşmüş gibi kokuyor.
Cheira quase a um recém-transformado.
Bu farklı kokuyor diyorum sadece.
Estou a dizer-te que este cheiro é diferente.
Vanilya gibi kokuyor demiştin, değil mi?
Disseste que cheirava a baunilha, certo?
- En az bir gündür yoklar gibi kokuyor.
Cheira que tenham saido daqui há pelo menos um dia.
- Burası genelev gibi kokuyor.
Isto aqui cheira a uma casa de prostitutas.
- Koçum kokuyor bu.
Meu, isso cheiro mal.
Kahve harika kokuyor.
Que cheirinho a café!
Ve ikisi de leş gibi kokuyor.
E ambos são fedorentos.
Kokuyor evet, ama tadı çok güzeldir.
Fede mas sabe mesmo, mesmo bem.
Güzel kokuyor.
Cheira bem.
Kötü kokuyorsun diye demiyorum sabahları ağzın kokuyor gerçi ama benim için sorun değil.
Não, que cheires mal. Só às vezes, o hálito da manhã. Mas não me importo.
Bu ne sikim kokuyor böyle?
Que cheirete é este?
Kutsal yağ kokuyor.
Ele tresanda a óleo sagrado.
Sektördeki havadan çok daha güzel kokuyor.
Tem um cheiro muito melhor que no Sector, isso eu admito.
Kimyasal maddeler kokuyor.
Cheira a químicos.
Burası leş gibi balık kokuyor bir de kedi sidiği.
Isto tresanda a peixe e urina de gato.
Harika kokuyor.
Isso está a cheirar magnificamente bem.
Böyle kokuyor olacağını hayal etmiştim.
Sonhei que cheiraria assim.
Kötü kokuyor muyum?
Sentes o cheiro?
Çok kötü kokuyor.
Deita um pivete.
- Güzel kokuyor.
Cheira bem. O que é?
Tanrım. Benim odam ne diye böyle ahır gibi kokuyor?
Porque cheira a bosta de vaca no meu quarto?
- İçerisi leş gibi kokuyor.
Isto cheira a cadáveres.
Bir yığın koltuk altı gibi kokuyor.
Cheira como um buquê de axilas.
Burası harika kokuyor.
A casa cheira muito bem.
Parmağım eski bir tenis topu gibi kokuyor.
O meu dedo cheira a uma bola de ténis velha.
Güzel kokuyor, değil mi?
Cheiram tão bem, não cheiram?
Elbiseleri duman kokuyor.
As roupas dela cheiram a fumo de charro.
Burası neden tempura gibi kokuyor?
Porque cheira a tempura?
Ve etraftaki en kötü orospulardan biraz yardım aldım. - Harika kokuyor, Red.
E tive ajuda das tipas mais duras nas redondezas.
- İğrenç kokuyor.
Isso é horrível.
- Bok gibi kokuyor.
Oh, cheira a cocó.
Evet, hepsi bok gibi kokuyor.
Sim, tudo cheira como que a cocó.
- Harika kokuyor baba.
Cheira muito bem, pai! Sim.
Çok leziz kokuyor.
Pelo cheiro, parece delicioso.
Harika kokuyor Russell.
- Que cheiro delicioso, Russell.
Ahlaksızlık ve zeval kokuyor.
Cheira a decadência e vício.
- Burası çok pis kokuyor.
- Cheira mal aqui.
Milkshake gibi kokuyor.
Ele cheira a batido de leite.
- Burası leş gibi kokuyor.
- Cheiras mal.
Böyle güzel ne kokuyor?
Que cheirinho é este?
- Orman gibi kokuyor.
Cheira a floresta.