English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kolombiya

Kolombiya translate Portuguese

1,121 parallel translation
- Rob, tek bildiğimiz Barranquilla Kolombiya'da başlayan umut dolu Amerika yolculuğunun Raul Sota ve Domingo Katz'a ölüm getirdiği.
Tudo que sabemos, Rob, é que uma viagem para El Norte que começou em Barranquilla, Colombia, trouxe a morte a Raul Sota e a Domingo Katz.
Son aldığımız habere göre Panama'da Kolombiya sınırı yakınlarında serbest çalışan bir haber ekibi son 24 saattir ateş altındaymış.
Repito as notícias são escassas mas soubemos que num local isolado do Panamá uma equipa de televisão independente estava sob fogo há 24 horas.
İspanyolca, Bogota, Kolombiya'dan.
Em espanhol, de Bogotá.
Kolombiya, Guatemala, Filipinler...
Colômbia, Guatemala, Filipinas,
Dört yıI önce Kolombiya'da bir volkan patladı.
Há quatro anos, um vulcão entrou em erupção na Colômbia.
-... tahmin etmezdim. - Evet, kütüphane için... -... arada bir, Kolombiya'ya geliyorum.
Uso a biblioteca lá, a Universidade de Colômbia.
Burada biraz... Kolombiya Cenneti var.
O que temos aqui é um pedaço de céu Colombiano.
Kolombiya Karteli'nin gizli banka işleri sorumlusu.
- A ligação bancária do cartel da Colômbia.
Bu Kolombiya.
Isto é a Colombia.
Kolombiya ordusu!
Daqui é o exército da Colômbia!
- Henüz yok. İşte kahven. En kaliteli Kolombiya çakmak gazıyla hazırlandı.
Aqui está o teu café, uma mistura das melhores lamas Colombianas.
O Kolombiya parasında dikkatli ol.
É melhor teres calma com o dinheiro do esconderijo.
Kolombiya parası konusunda ne yapacaksın?
Que vais fazer sobre o dinheiro colombiano?
İşin aslı bu Kolombiya işi beni çok fazla gergin yaptı.
Não gosto do estereótipo de traficante colombiano.
Kolombiya...
Colômbia?
Tecala, Kolombiya'dan sonra dünyanın en büyük kokain üreticisi.
A seguir à Colômbia, Tecala é a maior produtora de cocaína do mundo.
Şikago'daki Kolombiya Sergisi Dünya'nın elektrik ile aydınlatılan ilk sergisi olacaktı.
A Exposição Universal de Chicago estava destinada a ser a primeira exposição universal a usar a eletricidade.
Bu gece burma komutanına bir kolombiya kravatı verelim!
Esta noite cortaremos a garganta ao comandante birmano!
Bayanlar ve baylar, bu birinci sınıf, % 100 saf Kolombiya kokaini.
É de primeira, 100 % pura. Cocaína colombiana, Srs. e Sras.
O burada, herkesle tanışıyor. Kolombiya'ya gidip Pablo'yla tanışıyor. Ama hala sırrını kardeşinden bile gizlemeyi başarıyor, öyle mi?
Ele conhece todo o mundo, vai à Colômbia, encontra-se com o Pablo... mas guarda segredo até mesmo para o mano.
Bayanlar ve baylar, bu birinci sınıf, % 100 saf Kolombiya kokaini.
É de primeira. 100 % pura. Cocaína colombiana, pessoal.
İnsanlar sirf Kolombiya Kolyesi olmadan ya da UPS kamyonun altinda kalmadan 60'ina kadar gelebildigim icin, hayatin sorularina cevabim oldugunu düsünüyorlar.
As pessoas pensam que só porque eu consegui chegar aos 60 sem arranjar um laço à colombiano ou ser atropelada por um camião da UPS, tenho todas as respostas para as questões da vida.
- Suçlu Kolombiya'dan uçakla getirdiği- -
- O suspeito vinha da colômbia- -
Buzdolabında bir kilo en iyi Kolombiya malı ve bir kelle bulur.
Achará um quilo da coca mais pura e uma cabeça no congelador.
Geçen yıl Benegas Kolombiya'daki militanlara para vermişti.
No último ano, Benegas emprestou algum dinheiro aos paramilitares colombianos.
Kolombiya Üniversitesi bilim bölümünün konuklarıyız.
Somos convidados do Dep. Científico da Univ. da Columbia.
Kolombiya genetik araştırma birimi beş yıl boyunca...
Por mais de 5 anos, o Dep. de pesquisa da Columbia...
Kimliği belirsiz bir saldırganın Kolombiya hükümetiyle ortaklığımızı bozmasına izin veremeyiz.
Não podemos permitir que um criminoso anónimo... destrua o nosso relacionamento com o governo colombiano.
Onay verilen tüm Kolombiya pasaportlarını istiyorum.
Quero cópias dos vistos em passaportes colombianos nos últimos 6 meses.
Kolombiya halkı adına Los Angeles'taki bombalı saldırının sorumluluğunu üstleniyorum.
Em nome do povo colombiano... assumo a responsabilidade pelo atentado em Los Angeles.
Kolombiya sizin ülkeniz değil.
A Colômbia não é a vossa terra.
Kurt, ABD'nin Kolombiya'ya getirdiklerini ABD'ye getirdi sadece.
O Lobo só trouxe aos E.U. O que os E.U. Trouxeram à Colômbia.
Gerçek şu ki Kurt'un Kolombiya'ya döndüğünden eminiz.
E a verdade é que estamos certos de que O Lobo já está na Colômbia.
Gerillalara karşı bir planla Kolombiya elçiliğine giden sizdiniz.
Foi ao Consulado Colombiano com um plano para atacar as guerrilhas.
Kolombiya'daki görevinizin bittiğini söylüyorum.
Estou a dizer-lhe que a sua missão na Colômbia terminou.
Kolombiya ve gerillalar arasında barış görüşmeleri ayarlanıyor.
Vai haver conversações de paz entre o governo colombiano e a guerrilha.
Komite, Kolombiya'daki adamlarını çekmen için sana 72 saat tanıdı.
Este comité dá-lhe 72 horas para tirar os seus operacionais da Colômbia.
Kolombiya'ya dönüp, hepsini öldüreceğim.
Vou voltar à Colômbia e matá-los todos.
Kolombiya hükümeti gerillalarla barış görüşmesi yapıyor ve senato onaylıyor.
O governo colombiano está a negociar a paz com a guerrilha e o Senado aprova.
Ed, Kolombiya'da iki yıl askeri danışmanlık yaptı.
O Ed esteve 2 anos na Colômbia como conselheiro militar.
Pasaportunda Dışişleri Bakanlığı damgası olmadan Kolombiya'ya ayak bile basamazsın.
Não consegue aterrar na Colômbia... sem um visto do Departamento de Estado no passaporte.
Kolombiya'nın arka kapısı.
Porta de acesso à Colômbia.
Diyelim ki kaçırılmadan ya da öldürülmeden Kolombiya'ya girdin.
Digamos que conseguisse entrar no país sem ser raptado ou morto...
Kolombiya'dan çıkın.
Saiam da Colômbia imediatamente.
Amerika Kolombiya'ya karşı saldırılarını sürdürdükçe savaşı sizin evinize taşıyacağız. Ve kendinizi yataklarınızda bile güvende hissetmeyeceksiniz.
Enquanto a América continuar a sua agressão na Colômbia... nós traremos a guerra às vossas casas... e nem nas vossas camas se sentirão seguros.
Şimdi memleketlileri çok ses çıkartıyorlar ispiyoncuya bir Kolombiya kravatı takmak istiyorlarmış.
Agora os seus amigos estão a fazer muito barulho sobre pôr uma gravata colombiana no bufo.
Sınırı geçip Kolombiya'ya girebilir misin?
Consegues cruzar a fronteira com a Colômbia?
Büyük bir miktar avans... ve seni Kolombiya'lı arkeolog yapan evraklar.
Bastante dinheiro e papéis que o transformam em um arqueólogo precolombiano.
Küba, Panama, ve Kolombiya'daydım kızım öldürüldüğünde.
Cuba, Panamá... E estava na Colômbia quando mataram a minha filha.
Eski günlerimizde tanıştık. Kolombiya'daki ciddi hatalı görevimizde.
Conhecemo-nos há alguns anos numa missão falhada na Colômbia.
KOLOMBİYA BÜYÜKELÇİLİĞİ
CONSULADO GERAL DA COLÔMBIA

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]