Kolombo translate Portuguese
100 parallel translation
Komiser Kolombo, cinayet masası.
Tenente Columbo, dos Homicídios.
Ama bayan Kolombo, kare bulmaca konusunda uzmandır.
Mas a minha mulher é um às nas palavras cruzadas.
Ben komiser Kolombo, efendim, polisim.
Sou o tenente Columbo, polícia.
Bu akşam bayan Kolombo'yla üzerinde çalışacağım.
Vou trabalhar esta noite nisso com a minha mulher.
Komiser Kolombo, efendim.
Tenente Columbo.
Komiser Kolombo ve çavuş Burke... derhal Sigma Kulübü'ne gelirseniz çok memnun olacaklar.
O tenente Columbo e o sargento Burke gostariam que viesse ao Sigma Clube.
- Komiser Kolombo...
Tenente Columbo...
Bayan Kolombo çözdü.
Mrs Columbo resolveu.
Komiser Kolombo.
Tenente Columbo.
- Evet. Ben Komiser Kolombo.
Tenente Columbo, da Polícia local.
Komiserim. Beyler, bu Komiser Kolombo.
Meus senhores, este é o Tenente Columbo, o agente de ligação à Polícia local.
Komiserim! Komiser Kolombo!
Tenente Columbo!
Uygun mu? Bakın Kolombo, kaçırma olayıyla ilgisi olduğunu düşünüyorsanız hemen konuşsanız iyi olur.
Ouça, Columbo, se acha que ela teve algo que ver com o rapto, diga-o.
Siz kimsiniz? Teğmen Kolombo.
Sou o Tenente Columbo, da Polícia local.
- Komiser Kolombo.
Tenente Columbo. Tinha hora marcada.
Michael, ararsan Komiser Kolombo'yla birlikte havaalanında olacağız.
Michael, o tenente e eu estaremos no aeroporto, se precisares de nós.
- Komiser Kolombo. - Evet.
- Tenente Columbo...
Komiser Kolombo ile görüşmek istiyordum.
Gostaria de falar com o Tenente Columbo, por favor.
Komiser Kolombo seni görmeye gelmiş. Hayır.
- O Tenente Columbo veio falar contigo.
- Ben Komiser Kolombo.
- Fala o Tenente Columbo.
Bakın Kolombo, garip de olsanız sevimli biri olduğunuzu söyleyebilirim.
Sabe, Columbo, quase é possível gostar de si, de uma forma desprezível.
Komiser Kolombo karanlıkta düşe kalka yolunu arıyor.
- Sim, Tenente Columbo, sempre a vacilar e a tropeçar.
- Komiser Kolombo.
Tenente Columbo...
Komiser Kolombo, polisim.
Sou da Polícia, Tenente Columbo...
Kolombo, Komiser Kolombo, Polis Teşkilatı'ndan.
- Tenente Columbo, da Polícia.
Komiser Kolombo, bir açıklama istiyorum.
- Tenente Columbo, quero uma explicação.
Bay Logan ve Komiser Kolombo burada.
Estão aqui o Sr. Logan e o tenente Columbo. Diga-lhes...
Onlar delil değil miydi, Komiser Kolombo?
Não deveriam ser provas, tenente Columbo?
Kolombo, sizi buradan attıracağım.
- Vou expulsá-lo daqui pelas orelhas!
- Ben Komiser Kolombo efendim.
Tenente Columbo.
Ben Komiser Kolombo.
Tenente Columbo.
Benim Kolombo.
Fala o Tenente Columbo.
Kolombo! Ne yapıyorsunuz?
Columbo, o que anda a fazer?
Kolombo, bu çocuk benim kardeşim gibiydi.
Tenente, aquele miúdo era como um irmão mais novo para mim.
Kolombo! Senin bu işin idaresini ele alman gerekmez mi?
Columbo, você é ou não o responsável por esta trapalhada?
Ben Komiser Kolombo.
Sou o Tenente Columbo, da Polícia de Los Angeles.
- Bay Hanlon? - Kolombo!
- O que foi, Columbo?
Kolombo, maçı izlemeye çalışıyorum.
Columbo, estou a tentar ver o jogo!
- Kolombo, sizi buradan attıracağım.
- Vou expulsá-lo daqui pelas orelhas!
Benim nerede olduğum belliydi Kolombo.
Aquilo a que quer chamar álibi é a verdade.
Los Angeles polisi. Komiser Kolombo.
Polícia de Los Angeles, Tenente Columbo.
Aslında ben polisim. Komiser Kolombo. Cinayet masası.
Sou da polícia, sou o Tenente Columbo, dos Homicídios.
Komiser Kolombo, Los Angeles polisi cinayet masası.
- Tenente Columbo, dos Homicídios.
Komiser Kolombo. İçeri gelin, keyfinize bakın.
Tenente Columbo, faça o favor de entrar.
Komiser Kolombo kalemini kaybetmiş.
- Não o incomode com isso.
- Komiser Kolombo mu?
Sim.
Komiser Kolombo!
- Tenente Columbo...
Adım Komiser Kolombo.
Sou o Tenente Columbo.
Komiser Kolombo.
- Sou da Polícia.
- Pekala Kolombo.
Muito bem, Colombo.
Benim sinirimi bozdunuz Kolombo!
Falhou.