English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Koşmayın

Koşmayın translate Portuguese

158 parallel translation
Tabii, kovalayın talihinizi çok hızlı koşmayın ama çünkü herkes kovalar talihi talih arkadan kovalar oysa.
Persegue a tua sorte Mas corre devagar Pois qualquer um corre atrás dela
En yakın çıkışa yavaşça ilerleyin, koşmayın.
Anda devagar, não corras para a próxima saída.
Koşmayın!
- Não corram!
Koşmayın!
Não corram! Vamo-nos separar.
Lütfen koşmayınız.
Não corram, por favor.
Merdivenlerde koşmayın.
Não andem a correr nas escadas.
Sakın koşmayın çocuklar.
Agora, não corram, rapazes.
Öyle koşmayın.
Não corram assim.
Ecelinize doğru koşmayın.Kalmalısınız.
Não apressem a morte. Deveriam parar.
Koşmayın, tek sıra halinde yürüyün.
Não corram, andem só em fila indiana.
Koşmayın!
Não corram!
Yavaş olun, koşmayın.
Devagar, não corram.
Koşmayın!
Não fujam!
Çocuklar koşmayın, yürüyün.
Meninos, não corram!
Koşmayın. Panik yapmayın!
Sigam!
Koşmayın sakın.
Não fujas!
Lütfen koşmayın.
Por favor, não corram.
Koşmayın.
Nada de correrias!
Koşmayın!
Não corram.
Kızlar, evin içinde koşmayın.
Meninas, não corram em casa.
Tamam. Ama makasla koşmayın!
A vida não me corre bem.
Koşmayın.
Não fujam, intrusos.
"Durun koşmayın... durun kaçmayın..."
- Pare com isso! -'Pare de correr'...
Koşmayın dedim!
Eu disse parem
Hepiniz aynı anda koşmayın!
Todos a correr ao mesmo tempo!
Lütfen koşmayın.
Não vale a pena correr.
Bekleyin, koşmayın.
Espere, vá mais devagar, não corra!
Durun! Koşmayın çocuklar!
Esperem, não corram, crianças!
Lütfen, koşmayın.
Por favor, nada de precipitações.
Çocuklar, evde koşmayın.
Meninos, parem de correr pela casa!
Pekala çocuklar, koşmayın, yürüyün.
Por favor, saiam todos, mas não corram!
Çocuklar, evin içinde koşmayın. Bir şeyleri kıracaksınız.
Meninos, por favor não corram em casa.
Koşmayın.
Não corram.
Koşmayın. Yukarı çıkıp ellerinizi yıkayın. Gelirken küçük kızkadeşinizi de getirin.
Deixem de correr aí em cima, e lavem as mãos, e trás a tu irmã para baixo.
Başka kadınların peşinde koşmayı bıraksaydın... bununla sorun yaşamazdın belki.
Se não andasses atrás de outras mulheres, talvez esta não te desse problemas.
Koşmayın!
Não corras.
Ama, bir şartla... Dinlenirsen, gözlerini kaparsan, yemeğini yersen ve kızların peşinden koşmayı bırakırsan.
Mas na condição de repousares... fechares os olhos... tomares as tuas vitaminas... e parares de andar atrás das meninas.
Şaşırmamalısın. Amerikalı'lar genelde yürümeden önce koşmayı düşünürler.
Os americanos sempre acham que podem correr antes de andar.
Kolay para peşinde koşmayı bırak ve hayatın için bir şey üret.
Pára de procurar o dinheiro fácil e produz alguma coisa com a tua vida.
Koşmayı bırakmayacaksın ta ki üç ayıyla yüzleşene kadar.
Não vais parar de fugir, enquanto não enfrentares os três ursinhos.
Koşmayı bırakın.
Parem lá com as correrias.
Tek gereken kolayca etkilenen bir genci Yıldızfilosuna katmak. Sonra bir bakmışsın bütün bir Ferengi nesli latinyum peşinde koşmayı bırakmış birinci emirden alıntı yapıyor.
Basta um só jovem juntar-se à Frota Estelar e uma geração de ferengis estará a citar a Diretiva Principal e a abandonar a busca do latinum.
Shakes'in peşinden koşmayı bırakıp... arabasını yerinde bulamayınca çok şaşıracak.
Seria uma bela surpresa o tipo não achar o carro quando voltasse.
- Koşmayın dediğini sanıyordum!
Não tinha dito para não corrermos?
- O zaman koşmayı bırakmalısın.
- Então deixa de correr.
Bastığın yere dikkat et. Koşmayın
Apenas olha.
- Joey... Rachel'ın arkasından koşmayı hiç düşünmez!
- Ele não está a pensar em lutar por ela.
Koşmayı neden bıraktığını.
Porque deixaste de correr.
Evde koşmayın.
- Parem de correr na casa.
- Bütün yarışı koşmayı planladığını sakın bana söyleme.
Não me digas que pretendes correr a corrida toda.
- Koşmayı neden bıraktın?
Então, porque desistiu de correr?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]