Kristina translate Portuguese
219 parallel translation
Biliyorsun, Sigbritt ve Charlotta bir duvar halısı yaptı ve Angelica kek pişirdi, ve Anna gerçekten iyi bir resim hazırladı, ve Kristina ve Birgitta ona söylemek için bir şarkı yazdılar.
Veja, Sigbritt e Charlotta fizeram um bordado e Angelica fez um bolo e Anna pintou um quadro muito bonito e Kirstina e Birgitta escreveram uma músca, que vão cantar para ele.
Kristina şöyle yazmıştı :
Kristina escreveu :
Ben yapamam.
Não poderia, Kristina.
Sen hiç suçlamadım Kristina.
Como se fosse minha culpa!
Ne düşünmeliyim? Benim için bu dünyadaki her şeyden daha değerli olduğunu bilmiyor musun Kristina?
Mas se não diz nada, o que vou pensar?
Orası Innegren'in bölgesinin dışında.
por ora pode ir para casa dos pais da Kristina na Duvemåla.
Kristina?
Não é uma fantasia.
"Sevgili yeğenin Kristina'nın eşi Karl Oskar'a git."
De Deus.
- Öyle demedim. Sadece bunun senin için işleri daha da zorlaştıracağını düşündüm.
- Kristina por que tão zangada?
Sanırım bitler böylesine namuslu bir kadından ayrılmak istememiştir. Karını kontrol et! Korpamoen'li Kristina, kendine gel!
Kristina, está-me acusando de encher o navio de piolhos!
- Tek yumurta bile yok mu? - Hayır.
Kristina deve me pedir perdão de joelhos.
Artık onlara hem analık hem de babalık edeceksin.
Não diga isso, Kristina!
Uyuyor musun Kristina?
move-se.
Dr. Crane. ben Christina Harper.
Doutor Crane? Kristina Harper.
- Christina, iyi akşamlar.
- Boa noite, Kristina.
Christina bunu yapabileceğimden emin değil...
Kristina, não sei bem se...
- Christina, hiç sanmıyorum.
Sabe, Kristina, acho melhor não.
Ama Kristina Sunshine Jung dünyaya geldiğinde içimde bir şeyler değişti.
Mas quando Kristina Sunshine Jung nasceu, algo mudou em mim.
Hayatım tamamen Kristina'ydı.
A minha vida era dedicada à Kristina.
Ve Kristina'nın velayetini alıyorum.
Vou ficar com a custódia da Kristina.
Kristina, üzgünüm.
Kristina... eu sinto muito.
Kristina ve ben her gün okula birlikte gidip geliyorduk.
Kristina e eu íamos e voltávamos da escola todos os dias.
Kristina'yla görüştüğümü biliyorsun, değil mi?
Sabias que tenho visto a Kristina?
Seni seviyorum, Kristina.
Eu amo-te, Kristina.
Selam, ben Kristina.
Olá, fala a Kristina.
Kristina'nın hazırlıklar için yardımına ihtiyacı olacak.
A Kristina irá precisar da sua ajuda com os preparativos.
Çocuk yalnızca Kristina'nın sorumluluğundadır.
A criança é da inteira responsabilidade da Kristina.
Kristina'yı yıllardır tanırım... ve ona oldukça güvenirim.
Já conheço a Kristina, há bastantes anos... e aprendi a confiar nela.
Kristina.
Kristina.
Eğer Bayan Hitler gidemiyorsa... belki Kristina gece size eşlik edebilir.
Se a Senhora Hitler não pode ir... talvez a Kristina possa apreciar uma noite fora.
Kristina'yı geç vakitlere kadar tutamam.
Ultimamente tenho sido um pouco duro com a Kristina.
Kristina?
Kristina?
Çocuğu aşağı getir... yemeği bitirdiğimizde, Kristina... ve bayan Eickelman'a daha sonra çalışma odama gelmesini söyle.
Trás o miúdo para baixo... quando acabarmos de jantar, Kristina... e pede á Senhorita Eickelman para ir ter comigo ao escritório mais tarde.
Kristina, nereye gidiyorsun?
Kristina, onde vais?
Selam Kristina.
Olá, Cristina.
Kristina. Acaba ne işler çeviriyor?
Cristina, o que será que ela está a aprontar?
Kristina!
Kristina!
- Kristina'nın amcasından borç alabiliriz.
- Pedirei ao pai de Kristina.
Kristina'nin Duvemåla'daki ailesine git.
entendeu o que queria dizer.
Kristina dizlerinin üzerine...
- De joelhos ou te tiro os olhos!
- Ne?
- Kristina!
Aman Tanrım, Kristina!
O que te passou?
Böyle konuşma Kristina.
- Quer algo?
Canım, Kristina.
Querida Kristina. Kristina?
Kristina!
Quero que...
Üzülme Karl Oskar. Yani beni affediyor musun?
Perdoa-me Kristina?
Kristina?
Não tenho nada que perdoar.
Robert! Arvid!
Espera aqui, Kristina.
- Christina, lütfen gitme!
Não vá, Kristina, eu...
Eve gittim ve kendimi toparladım.
"Feliz Aniversário Kristina" Fui para casa e melhorei o meu comportamento.
Kristina sunshine Jung henüz babasını ziyaret etmedi.
Kristina Sunshine Jung ainda não foi visitar o pai ".