Kullan onu translate Portuguese
1,581 parallel translation
Kullan onu.
- Usa-a.
- Beyninle tabi ki. Kullan onu.
- Com o teu cérebro.
sana bir silah verdim, Kullan onu.
Porque tu... Olha, eu dei-te esta arma...
Onu kullan.
Usa-a.
Onu nasıl bu şekilde kullanırsınız?
Como puderam usá-lo assim.
Ve değilim, ama onu bir araç olarak kullanıImıştım
E assim é. Isso é porque eu usava-a como uma ferramenta.
aslında onu, acıma tedavi olarak kullanıImıştım.
Usava-a basicamente como remédio para a dor.
Bierko'yu bulmada bize yardım etmesi için onu kullanıyoruz.
Estamos a usá-lo para encontrar o Bierko.
Biz de Tracy'ye sorumsuzluk izni verdik, ve şu anda onu kullanıyor.
Oh, demos à Tracy um fim-de-semana livre, e ela está a usá-lo neste momento.
Konu senin dilin. Onu hep yanlış kullanıyorsun.
É a tua língua, estás a usa-la de forma errada.
Her gece, birisi onu kötü şeyler için kullanır diye endişelenerek uyandım.
Todas as noites andava preocupado se alguém o usaria para coisas más.
Onu ya kullanırız ya da öldürürüz.
Podemos usá-la... ou matá-la.
Eğer piyano telini bir kaç saniyeliğine kullanırsak... Onu biraz inciteceğimiz kadar...
Se usássemos corda de piano só para o magoar um bocadinho...
Yanlış bir yola girmişti, uyuşturucu kullanıyordu. Ordu onu disipline soktu.
Andava pelo caminho errado, experimentando drogas, e... o exército colocou-o em forma.
Onu bulmak için bütün kaynaklarımızı kullanıyoruz.
Estamos a aplicar todos os nossos recursos na busca do vosso filho.
"Ağzından uzak dur", ki bu biraz zor çünkü Lois onu çok kullanıyor.
Não se olha a dentes, o que é difícil, já que a Lois nunca fecha a boca.
Onu neden kullanıyorsun?
Porque está a usar isso?
Tanrı bana bir penis verdi, ve ben de bu organı olabildiği kadar hassas ve çok kullanıp onu mutlu etmek istiyorum.
Deus deu-me um pénis e pretendo glorificá-lo, usando esse instrumento... tão intensa e regularmente quanto possível.
George'un büyüsünü cehennem itine kullan ve onu Evan'dan uzak tut.
Faz vudu ao mastim. Mantém-no afastado o máximo possível.
Onu aramadın çünki bütün bu "kardeşimi sokağa atmak istemiyorum" olayı evlilikten kaçmak için çok kullanışlı ve iyi bir bahaneydi.
Não ligaste por causa de toda aquela história "não quero por meu irmão na rua" era uma conveniente e nobre desculpa para cancelar o casamento.
Eğer ehliyeti de hala ondaysa, onu kullanıp kaçmaya çalışabilir.
Bem, se ele tem a carta de condução dele, pode tentar usá-la para fugir.
Diyor ki eger onu sancagımız olarak kullanırsak...
Diz que se o usarmos como nosso estandarte...
Ve kalabalıkları onu ele geçirmek için kullanıyor.
E está a usar a população para o conseguir.
Onu ortaya çıkarmış olsaydınız, hemen bana karşı kullanırdınız!
Vocês iriam acabar por descobrir e usariam isso contra mim.
Onu kullanın.
- Sente-se nessa.
Öyleyse onu kullan, izin ver yardım etsin. O güçlüdür.
Ele é forte.
Ama seth'i göz ardı etmek için onu ve dünyayı kurtarma projelerini kullanıyorsun.
Tudo bem. Mas estás a usá-lo e a esta história de salvar a Terra para te esconderes do Seth.
Onu kullanırım.
Vou usá-lo contra eles.
Araba onu kullanıyordu.
O carro é que o conduzia.
- Onu ben kullanıyordum.
- Estava a usar isso.
Onu kullanıyoruz sadece.
Só estamos a usa-la.
Onu kullanırken boynunu kırmandan iyidir.
É melhor do que partires o pescoço.
Onu kullanıyorum.
Tenho-o usado.
Hala kullanıyor onu. Ne?
Ainda o tem.
Demek sen onu kullanıyordun...
- Então, tens usado?
Onu kiralık katır gibi kullanıyordu. Artık faydalı olmaktan çıktı.
Ela estava a usá-lo e ele deixou de ser útil.
Onu yakalamak için her şeyi kullanırdım. Lem'i öldürdü.
Estava disposto a tudo para caçá-lo, para acusá-lo da morte do Lem.
Bize kapıları açan ne olursa onu kullanıyoruz.
- Somos de onde for mais fácil.
Evet, ama onu parçaladım. Artık kullanılamaz.
Sim, mas destruí-a completamente, não possa usá-la.
Yeteneklerini kullanırken biri onu görürse, neler olabileceğine dair bir fikri yok.
Não faz ideia do que pode acontecer se alguém começasse a usar os poderes dela.
Onu pes ettirene kadar dövdüm ve kolay kullanım için şişeledim.
Rendeu-se e engarrafei-a para ser mais prático.
Onu düşününce benimki dikildiğinden, çan eğrisi kullanıyorum.
Se calhar, dou-lhe notas melhores, porque ela me dá tusa.
Belki de tehlikeyle mücadele etmek yerine onu kullanırız.
Talvez devêssemos tentar explorar o perigo, ao invés de lutar contra...
Onu bulduğunda bunları kullan.
Quando o encontrares, usa isto.
Bu yüzden onu karşılamak için farklı bir sözcük kullanıyoruz. Ona "plazma" diyoruz.
Nós temos uma palavra diferente para isto, chamada plasma.
Al onu kendinde kullan, göt herif!
Usa-o em ti, parvalhão!
Greta'nın araştırması o kadar iyi olsaydı,... onu ben kullanırdım.
Se a pesquisa de Greta fosse tão boa, eu teria usado.
Eğer onu kazı kazan kazımak için kullanırsan.
Se os usar para raspar o bilhete de lotaria vencedor.
Onu, hükümeti tehdit etmek için kullanıyormuş.
Usava-o para chantagear o governo.
Kullanıcı olmadığı belliydi. Onu içeri tıkmak yerine izlediğimiz bir meth operasyonuna yerleştirdim.
Posso dizer que ela não era uma consumidora, assim em vez de a prender, coloquei-a dentro da operação de metanfetamina que estávamos a realizar.
Ben onu ağzım olarak kullanıyorum.
Vou usá-la para a boca.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104