Kâtil translate Portuguese
48 parallel translation
O bir kâtil!
É um assassino!
O bir kâtil!
Malvado! É um assassino!
Kâtil arabalara dikkat ediyoruz.
Lembrem-se. Cuidado com os carros assassinos.
( Kâtil Arabalar )
Os Carros Assassinos
Evet, kâtil arabalar.
Sim, os carros assassinos.
Ama atomik mutasyon mucizesi sayesinde, kâtil arabaların günleri sayılıydı.
Mas os dias dos carros assassinos estavam contados... graças a uma miraculosa mutação atómica.
"Burada, tek bir bedeni ve tek bir kalbi olan âşık ile kâtil birbine karışmıştır."
Aqui, amante e assassino São um só Um corpo, Um coração
Polis kâtili, sıradan kâtil.
Matou polícias e civis.
Belki kâtil de aynı yoldan gitmiştir.
Refazemos o percurso da vítima. O assassino pode ter seguido o mesmo.
- Kâtil, hatıra olarak bir şey almış.
O teu assassino levou uma recordação.
"Kâtil Hun soyu", "Barbar Alman" imaji dogmustu.
Nascia a imagem do "assassino huno", o "boche bárbaro".
Bir kişiyi öldürürsen, kâtil olursun bir milyon kişiyi öldürürsen, kral olursun.
Mata um homem, e és um assassino... mata milhares, e serás rei.
Sen kâtil değilsin.
Não és um assassino. Não és assim.
Peter Lyman o seri kâtil polisin Tarot Kartı Kâtili olarak bildiği.
Que o Peter Lyman é um assassino em série conhecido pela polícia como Assassino da Carta de Tarot.
Ve eğer kâtil Lyman'sa Karın Deşen Jack'ten bu yana Londra'yı sarsan en büyük hikaye olacaktır bu.
E se for mesmo o Lyman, será a maior história depois do Jack o Estripador.
Biliyorsun, bu herif seri kâtil.
Este gajo é um assassino em série.
Onun seri kâtil olduğundan şüphelendiğini.
Que suspeita que seja um assassino em série.
O herif seri kâtil değil, inan bana.
Esse indivíduo não é um assassino em série, acredita em mim.
- Adam hem yalancı, hem kâtil.
- O homem é um mentiroso e assassino.
Hastalarını tanımak için güzel bir yöntem, kâtil!
Bela maneira de conhecer melhor os teus pacientes, assassino.
Fermat'ı araştırdığında ve bu kadar bilgi toplandığında onun bir kâtil olup olmadığını hatırlıyor musun?
Quando investigaste o Fermat e descobriste tanta informação, não te lembras teres visto se era um assassino?
- Niye kâtil olsun ki?
- Porque havia de ser?
Öğrendim ki, Joy'un kâtil içgüdüsü gitmişti, yerine kurabiyenin ana bileşenini değiştirmişti.
Acontece que a Joy já não tem aquele instinto assassino e trocou o ingrediente principal. ALÍVIO LAXANTE
Evet, psikopat bir kâtil ama ne var ki bunda?
Ele é um assassino psicopata... mas também o que tem?
O bir kâtil.
Ele é um assassino.
Peki ya kâtil bıçağı satın alan kişiyse?
E se... o tipo que comprou a faca é o assassino?
Sıradan bir kâtil bunu yapmazdı.
Um assassino típico não faria isso.
"Sıradan bir kâtil" derken ne kast ediyorsun?
Como é que você pode dizer isso? O que significa "assassino típico"?
Basit bir kâtil geri dönmezdi ama bu döndü. Çünkü o ağaçtan yere daha yeni inmiş aptal, cahil bir yabani maymun.
Um típico não voltaria, mas este voltou, porque ele é um estúpido, um selvagem sem educação... que apenas acabou de baixar da árvore.
Kâtil suçludur.
O assassino é culpado.
" Kâtil!
" Assassino!
Kâtil!
Assassino!
Süper güçlü kâtil ve ortağı almış olmalı herhâlde.
Deduzo que a incrivelmente forte homicida e a sua parceira a levaram.
Ya Josh'u geri alamazsak? Phillip Bauer bir kâtil.
O Phillip Bauer é um assassino.
Kâtil şu sarı eldivenli adam olmalı.
O assassino tem de ser o tipo com as luvas amarelas.
Randy korkmuş, çünkü artık aynasızlar kâtil bir yarım tavuk arıyor olacaklardı, bu yüzden kostümden kurtulmuş ve kaçmaya başlamış.
O Randy estava assustado agora que os polícias estariam à procura de uma meia galinha assassina, por isso ele livrou-se do fato para fugir.
Kâtil bir not falan bırakmış mı?
- O assassino deixou algum bilhete?
Pekâla, diyelim ki kâtil benim.
Muito bem, eu sou o assassino.
Kâtil bir polis. - Hayır.
- É um polícia.
Size söylüyorum! Kâtil bir polis, bir polis, bir polis!
Estou a dizer-te, é um polícia.
Pekâla kâtil, hadi gidelim.
Está bem, assassina, vamos lá.
Beni burada kâtil edecek en sonunda.
Podia matá-lo aqui.
- Dediğim gibi ; o bir kâtil, açgözlü - -
- Ela é uma assassina, gananciosa...
Kâtil, birkaç fotoğraf çekmiş.
A assassino retirou as fotos.
Sen kâtil değilsin.
Tu não és um assassino.
Ivan - - Ivan bir kâtil!
O Ivan é um assassino!
Ben kâtil değilim.
Eu não sou um assassino.
Paketçi Kâtil.
O Assassino do Plástico.
katil 463
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katılmak ister misin 24
katil mi 30
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katılmak ister misin 24
katil mi 30
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27