English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lâzımdı

Lâzımdı translate Portuguese

71 parallel translation
Bu isimler bana lâzımdı.
Queria os nomes!
Sana dün gece söylemiştim Starbuck kendini bu yargı gününe hazırlaman lâzımdı.
Eu te falei ontem à noite, Starbuck, que você tinha que se preparar para o dia do julgamento.
Bellar'ın burada olup bu işi halletmesi lâzımdı.
O Bellar devia estar aqui para tratar disto.
- Limonlu pasta getirmemiz lâzımdı.
Eles pediram recheio de limão.
Sadece kuzeyde Bus Carter'ın tuzağına düşmememiz için lâzımdın.
Foi apenas para impedir que fosse deixada numa valeta na zona norte das terras do Bus Carter.
Şimdiye dönmüş olması lâzımdı.
Já devia ter voltado.
Özür dilemem lâzımdı.
Tinha de pedir desculpa.
Burada olması lâzımdı. Yangın çıkışı.
Deve haver aqui uma escada de incêndio.
Düşünüyorum da belki başka olasılıkları araştırmamız lâzımdır.
Estava a pensar que, às vezes, temos de explorar outras possibilidades.
Yoichi'yi kurtarmam lâzımdı.
Tinha que salvar a Yoichi...
Görmen lâzımdı, hız bağımlısının birine de nal toplattım bugün.
Devias ter visto como consegui trazer estas cervejas para aqui para dentro.
- Çamaşırlarım için lâzımdı!
Precisava dela para lavar a roupa.
- Uzaklaştım. Kafamı toplamam lâzımdı.
Tive de limpar a cabeça.
- Bir şey mi lâzımdı?
Precisa de alguma coisa?
Gelip görmen lâzımdı.
Espero que me venham ver.
Ne olduğunu bilmeleri lâzımdı.
- Eles deveriam saber disso.
Bunu bilmen lâzımdı.
Devias saber isto.
Şimdi uyumuş olman lâzımdı.
Já devias estar a dormir.
- Bunu görmen lâzımdı.
- Digo-te, tens de ver isto.
Ben yokum, diye işi Ruslarla mı bitirmen lâzımdı?
Eu era tudo mas andava fora, e tu tiveste de te misturar com os Russos.
Çünkü parayı almak için, suç ortağı lâzımdı.
Porque para conseguir o dinheiro, ele precisa de um cúmplice.
Yani haberi olmadan yapmam lâzımdı.
E tive que fazer tudo sem que ele soubesse.
Kaç dakika lâzımdı?
De quanto tempo precisas?
Seni arayacaktım, dertleşecek biri lâzımdı, ama moralini bozmak da istemedim.
Iria te ligar, mas não queria te deixar triste.
Önce aramam lâzımdı.
Devia ter telefonado primeiro.
Dedesine söylemem lâzımdı ama söyleyemedim.
Eu devia ter contado ao avô dela, mas não contei.
Birlikte içki içecek biri lâzımdı.
Precisava de companhia para os copos.
Köpek kulübesine seni koymak lâzımdı.
Devias ter ficado com ele na casinha.
- Şurada olması lâzımdı.
Eu devia estar...
Senin burada olman ve bir kapı lâzımdı.
Precisávamos de ti aqui, precisávamos da porta.
Silahını alması lâzımdı.
Precisava de pegar na sua arma.
Ama parayı almam lâzımdı.
Mas eu precisava do dinheiro.
Ve itiraf için şahit lâzımdı.
E precisava de uma testemunha para a confissão.
- Belki yeni bir ofis müdürü lâzımdır.
- Talvez precise de uma nova secretária.
Emeklemeyi öğretmesi çok lâzımdı, değil mi?
Tinha mesmo de ensiná-la a gatinhar, não tinha?
Memelerin boyutunu görmen lâzımdı dostum.
Devias ter visto o tamanho delas, meu.
Beni bırakmanın üstesinden gelmek için konuşacak birileri lâzımdı.
Eu precisava falar com alguém para entender por que me abandonaste.
Kalbi kırıldı ama bunu duyması lâzımdı.
Fui frontal, mas ela precisava de ouvir.
Onunla yakınlaşmam lâzımdı.
E eu precisava de aproximar-me dele.
Çok uzak bir devirde uyanmam lâzımdı.
Supostamente, devia acordar num futuro distante.
Uzun zamandır böyle biri lâzımdı.
Já precisávamos de alguém como ela há muito tempo.
Riske girmememiz lâzımdı.
Era suposto sermos cautelosos.
Astrid ilaçlarımı alıyorum ama belki de daha güçlü tedavi lâzımdır. Mesela buz kırıcıyla lobotomi olabilir veya kendimi tımarhaneye kapatayım da... -... herkesi dertten kurtarayım.
Astrid, eu estou a toma-los, mas talvez eu precise de algo mais forte... como uma lobotomia, ou talvez... deveria poupar trabalho e me internar num hospício.
Fren roketlerinin şimdiye kadar devreye girmesi lâzımdı.
Os retrofoguetes já deviam ter disparado.
Ya sana tır lâzımdır, ya da tır şoförüsündür.
Precisa de camião ou conduz um.
Birkaç parça ve biraz aşk lâzımdı sadece.
Só precisava de umas peças e algum amor.
Deponun buralarda bir yerlerde olması lâzımdı.
O depósito é suposto ser por aqui... algures.
Bütün bunlar neyine lâzımdı?
Ou tem uma sósia.
Bir şey mi lâzımdı canımın içi? Aslına bakarsan evet.
Por acaso, preciso.
Evet, bir o lâzımdı.
Sim, é tudo o que preciso.
Senin de anneni cezalandırman lâzımdı.
O que foi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]