English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Magnet

Magnet translate Portuguese

54 parallel translation
Christie Masters sırtına magnet yapıştırdı.
A Christie Masters colou hímenes nas tuas costas.
özel yetenekliler okulunda.
No Liceu de Magnet.
Lisa Simpson, Springfield Magnet Okulu'na transfer ediliyor. Yeteneği ve sıkıntılarından dolayı.
Lisa Simpson, acabas de ser transferida para a Escola Magnet de Springfield para dotados e problemáticos.
Music Magnet'e gidiyordu.
Vai a um festival de música.
Danielle Stark, 17 yaşında, Strivers Magnet lisesinde son sınıf öğrencisi.
Danielle Stark, 17 anos, 4º ano da Escola Strivers Magnet.
Sizi temin ederim Strivers Magnet Lisesi'nde uyuşturucu problemi yok.
Posso garantir que não temos problemas de droga na Escola Strivers Magnet.
Ama biz fen bilimleri okuluna gidiyoruz.
Estávamos a caminho da Escola de Ciências Magnet.
1960'larda "çekim okulları" oluşturuldu.
Nos anos 60, as escolas magnet foram formadas.
Ama yeterli sayıda değillerdi ve kaydolmak da çok zordu.
Mas não há muitas escolas magnet, e é muito difícil entrar nelas.
Buzdolabının üzerinde çocuk kilidi olan dolapları açan bir magnet vardı.
No frigorifico está um íman que usam para abrir os armários à prova de crianças.
Bana magnet verdiler.
- Levei-a ao lançamento de vodca. Deram-me um íman.
Project Magnet karagahı?
"Projeto Magneto"?
İzin verin açıklayayım. Um, Project Magnet 2 Aralık 1950'de kuruldu.
Projeto Magneto, criado em 2 de Dezembro de 1950.
Magnet'in uzaylı tehtidiyle savaşmak için tam yetkisi var.
Magneto tem autoridade total para ajudá-la a lidar com a ameaça alienígena.
Teğmen Leeds, Magnet Projesinden.
O tenente Leeds é do Projeto Magneto.
Magnet Projesi?
Projeto Magneto.
Çoğu insan Magnet Projesi'nin 1954'de kapatıldığını düşünmüyor muydu?
Mas as pessoas não sabem que o Projeto Magneto acabou em 1954?
Bu işi Project Magnet'in parçası yapmaktan daha çok istediğim birşey yok.
E quero que isso faça parte do Projeto Magneto.
Magnet Projesi tam gücüyle çalışıyor.
O Projeto Magneto está a operar na máxima força.
Ve ikincisi, her seferinde bir şeyler yapılacağında kıçımı Magnet Projesi'ne dayamak istemiyorum.
E segundo, não quero o Projeto Magneto no meu traseiro - sempre que for fazer alguma coisa.
Bu manyetik olmayan küçük magnet, tahmin edebileceğiniz üzere gücünü tamamen ses dalgalarından almaktadır.
Este ímã bébé não-magnético é alimentado exclusivamente por, você adivinhou, ondas sonoras.
Magnet Projesine hoş geldiniz.
Bem-vindos ao Projeto Magneto.
Magnet Projesi batmak üzereydi.
O Projeto Magneto estava ameaçado.
Binbaşım, duyduğuma göre Magnet Projesinin yaptığı kurtarma operasyonu benim onayım olmadan yapılıyormuş.
Major, eu fiquei a saber que a missão de recuperação do Projeto Magneto está a decorrer sem a minha autorização.
Dün, bir denek Magnet Projesi araştırma tesisinden kaçarak komutamdaki iki askeri öldürdü.
Então, ontem, um espécime escapou da instalação de pesquisa do Projeto Magneto, e matou dois soldados sob o meu comando.
Katılıyorum ama şu anda Magnet Projesi dinozorlardan daha büyük bir tehdit.
Concordo contigo. Agora, o Projeto Magneto é uma ameaça maior que os dinossauros.
Magnet Projesi giriş ekranı bu mu?
Esse é o login do Projeto Magneto?
Magnet Projesinin resmi olarak kapatıldığı yıl değil mi?
Não foi quando o Projeto Magneto foi oficialmente encerrado?
Evan Cross'un çabalarını desteklemek için yetkilendirildin Magnet Projesini onun hizmetine sunmak içi değil.
Você foi autorizado a apoiar os esforços do Evan Cross, não colocar o Projeto Magneto à disposição dele.
Magnet yıllardır paranormal fenomenler üzerinde gizli çalışmalar yapıyor. O zaman neden dinozorları ilk Cross buldu?
O Magneto vem a fazer vigilância discreta de fenómenos paranormais há décadas, então, por que Cross encontrou os dinossauros primeiro?
Tabii ki. Şimdiye kadar Magnet Projesinin oldukça pahalı yardımlarını kabul ettiniz.
Você tem aceitado um apoio oneroso do Projeto Magneto já há um bom tempo.
Evan, Magnet Projesinde bizde olmayan her şey var.
Evan, o Projeto Magneto tem o que nunca tivemos.
Tek yapman gereken evet demek. Seni Magnet Projesi'nin başına getirecekler.
Tu só precisas dizer que sim, e ele coloca-te no comando do Projeto Magneto.
Şimdiye kadar şanslıydılar fakat her zaman olamazlar işte bunun için Magnet Projesi'nin askeri operasyonlar gibi sıkı bir şekilde, sivillerle sürdürülmesi gerek.
Eles têm tido sorte, mas não durará para sempre, é por isso que essa nova aliança com o Projeto Magneto precisa ser tão bem administrada, quanto uma operação militar.
Albay Hall, Magnet Projesi'nin başına geçmemi istedi.
O Coronel Hall pediu-me para assumir a gestão do Projeto Magneto.
Albay Hall Magnet Projesi'nin sivil yöneticisi olmamı istedi.
O Coronel Hall convidou-me para ser diretora civil do Projeto Magneto.
Çünkü, eğer yetkili olan Magnet Projesi olsaydı, sen burada olmazdın.
Se o Projeto Magneto estivesse no comando, tu não estarias aqui.
Eğer bu iş Magnet Projesinde olsaydı işler bu kadar kötü olur muydu?
Nas mãos do Projeto Magneto, as coisas seriam piores?
Zehri, Magnet'e götür ve bu kayaları oynatacak bir şey getir.
Leva o veneno até o Magneto, e então encontra alguma coisa, volta aqui e removes essas pedras.
Zehri Magnet'e götür ve bu kayaları oynatacak bir şey getir.
Leva o veneno até o Magneto, e depois volta para remover as rochas.
Belki öyle. Belki de Magnet Projesi baştan itibaren her şeyi farklı yapardı.
Ou talvez o Projeto Magneto tivesse feito as coisas diferentes desde o começo.
Şehrin ortasına uçan bir çay tabağı inmediği sürece Magnet Projesi'nin elindeki tek iş biziz!
A não ser que um disco-voador tenha aterrado no centro, somos a única coisa que o Projeto Magneto faz!
Magnet satıyorum.
Vendo ímans.
Pizzacıda bu magnet örneklerini aldık.
Pegamos esses imãs na pizzaria.
Magnet tamponun bir tarafına yapışıyor ama diğerine yapışmıyor.
O imã gruda num lado do para-choque, mas o outro não.
- Yani magnet yapışmadı.
Assim, o imã não grudou.
Evet, hatırlatma, yarın Brooklyn Park magnet okulu için geziye ev sahipliği yapacağız.
Um lembrete : amanhã recebemos uma excursão da Brooklyn Park Magnet School.
Çavuş, magnetlerin yakınında olamam.
Desculpe, não posso estar perto de ímanes ( = magnet ).
İki kere magnet okuluna gittim ve okul müdürüyle arkadaş olma ihtimali en yüksek kişi seçildim.
Andei numa escola dessas e fui votada "a mais provável de fazer amizade com um diretor".
Merhaba. Dedektif Santiago. Magnet okulu alumnasından.
Detetive Santiago, alumna de uma escola especializada.
Demek istediğim, bunlar benim magnet okulunda edinmeyi sevdiğim tarzda bilgiler.
A questão é que este é o tipo de experiência educativa que eu gostava na escola.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]