English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Marilyn

Marilyn translate Portuguese

1,393 parallel translation
Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe.
Marilyn Manson'la da bitirirsin.
Pode acabar com o Marilyn Manson!
Marilyn.
Marilyn...
Marilyn Monroe?
Marilyn Monroe?
Afedersin, burası Marilyn Davis'in evimi acaba?
Desculpe, é aqui que vive Marilyn Davis?
Evet, şimdi serbestim. Merlin'in ölümünü yeni bitirdim. Yani işinizi alabilirim.
De momento estou livre porque acabei um importante trabalho sobre a morte da Marilyn Monroe, e posso encarregar-me do seu caso.
Kennedy Marily'in intihar ettiği oyununu okuduktan sonra kendini vurdu.
Na verdade, o Kennedy matou-se depois da Marilyn ter encenado a sua morte e ter vindo para Espanha, convidada pelo Franco!
Marilyn, Elvis Presley ile 80'lerin ortalarına kadar yaşadı ve sonra Matalascanas'a yerleşti.
"A Marilyn viveu com o Elvis Presley nos anos 80 até se ter decidido mudar para Matalascañas".
Nelson Mandela, Marilyn Monroe ve Daunte Culpepper.
Nelson Mandela, Marilyn Monroe e Daunte Culpepper.
Rock'cı Marilyn Manson.
- O rockeiro Marilyn Manson.
Marilyn Manson Littleton'daki olaylar nedeniyle, ABD'deki turnesinin beş konseri iptal etti.
Marilyn Manson anulou pelo menos 5 datas da sua tournée americana, por respeito por todos os mortos de Littleton.
Columbine'daki olaylarla ilgili herkesin tek bir açıklaması vardı : Katiller Marilyn Manson dinliyorlardı.
Depois do massacre de Columbine, pensou-se que a única explicação... era que os assassinos escutavam Marilyn Manson.
Marilyn Manson şehrimize nefret ve şiddet.. ihtahar, ölüm ve uyuşturucu getirecek ve Columbine olayını yaygınlaştıracak..
Se Marilyn Manson vem á nossa cidade e promove ódio, violência, suicídio, morte, droga e comportamentos como os de Columbine.
Kimi daha çok etkisi var, başkanın mı, Marilyn Manson'ın mı?
Quem é que tem mais influência, O Presidente ou Marilyn Manson?
Bu da Marilyn Manson'ı suçlamak kadar anlamsız olmaz mıydı?
Não será isto tão credível como acusar o Marilyn Manson?
Ve şeytan müziğinin doğduğu ülke Almanya'da da Marilyn Manson dinlenmiyor mu?
Não ouvem Marilyn Manson na Alemanha, pátria da musica gótica?
Onlara hayalet demezdim. Elvis ve Marilyn Monroe'nun... niye bizim evde olduğunu açıklayamıyorum ama, oradaydılar.
Não lhes chamaria fantasmas, embora não saiba... porque é que o Elvis e a Marilyn Monroe estavam lá em casa, mas estavam.
Küçük Bo-Peep ve koyunu... ça-ça dansı yapan Elvis ve Marilyn.
A Pequena Bo-Peep e a ovelha dela... e o Elvis e a Marilyn a dançar o cha-cha-cha.
Marilyn değil bu.
Não é a Marilyn.
Hayır, ama Elvis ve Marilyn'in annemle babam olduğunu öğrendim.
Não, mas descobri que o Elvis e a Marilyn eram os meus pais.
Bu da Marilyn'in ağabeyi Bitsy.
O irmão da Marilyn, o Bitsy.
Tabutun iç kapağına Marilyn'in resminin koyulmasını istiyorum.
E na parte de dentro da tampa queremos uma foto aqui da Marilyn.
Bunu Marilyn Johnson bıraktı, sanaymış.
A Marilyn Johnson deixou isso para ti.
Ama Marilyn, bu adam ton balığı.
Mas, Marylin, este homem é um atum!
Ve Marilyn onu tanıyor.
E a Marylin conhece-o.
Marilyn çok başarılı olduğunu söyledi.
A Marylin diz que é o máximo. Um ás.
Marilyn beni bütün gün Rodeo Drive boyunca koşuşturdu.
Sentar? A Marylin pôs-me a caminhar pela Rodeo Drive todo o dia.
Marilyn ve Howard'ın aşkının kutlamasına geldiğiniz için teşekkür ederim.
Obrigado por terem vindo à comemoração do amor entre a Marylin e o Howard.
Ama bugün, Marilyn ve Howard bu adımı atıyor ve biz dostlarına, birbirlerine inandıklarını, güvendiklerini ve sevdiklerini söylüyorlar.
Mas hoje, a Marylin e o Howard vão ter fé e vão dizer aos seus amigos, que acreditam, que têm fé, que se amam.
Ve Sen Marilyn Rexroth, Howard'ı birinci sınıfta... veya ara güvertede, her türlü iklimde yoldaşın ve kılavuzun olarak kabul ediyor musun?
E a Marylin Rexroth, aceita o Howard como seu companheiro de viagem por portos de cada clima, seja em primeira ou terceira classes?
Marilyn'i tanıdığım günden beri, ona sürekli hediye vermek istiyorum.
Mas desde que conheci a Marylin, não posso parar de lhe oferecer coisas.
Marilyn Rexroth artık Karun kadar zenginmiş.
Diz que a Marylin Rexroth-Doyle é mais rica que o Cresus.
- Çok iyi görünüyorsun, Marilyn.
- Está com bom aspecto, Marylin.
- Uyarı bir Albert..
Estou a ver que a tia Marilyn trouxe as mamas.
Yüksek topuklardan hoşlanan polis şefi iyi halden bıraktı.
A tia Marilyn usou o livrinho negro dela outra vez.
Ve tipi değil. Sen aşk romanı okur musun Marilyn?
O Ashlen é do "Rapsódia ao Luar." E não é muito o género dela.
- İhtiyacım olan her şeyi biliyorum.
Lês os romances Marilyn? Oh, eu já sei tudo o que preciso de saber.
Oraya otur.
A tia Marilyn foi presa outra vez.
Kız kardeşim Marilyn'ı affet, çünkü yine hapse girdi.
Toma conta da minha irmã Marilyn, que, abençoada seja, está outra vez na prisão.
Size Marilyn'ı rahiple birlikte masanın altında... -... oynaşırken bulduğumu anlatmış mıydım?
Contei-te sobre aquela vez em que encontrei a Marilyn a "brincar" com o reverendo debaixo da mesa?
Marilyn ailenin en küçüğü olsa da, her zaman tam bir baş belasıydı.
Embora eu seja a mais velha e a Marilyn a mais nova, ela sempre teve a constituição física de uma casa.
Bir daha bana o balta sapıyla hiç vurmadı.
Ela nunca mais me tornou a bater com o cabo do machado. É por isso que a tia Marilyn é prostituta?
Marilyn Monroe'nun hala yaşadığını biliyor muydun?
Sabia que a Marilyn Monroe continua viva?
Sonra da Marilyn İspanya'ya geldi ve Franco'yu davet etti.
Sabiam que o Franco e a Marilyn eram amantes?
Bu arada sana söyleyeyim, Franco ve Marilyn aşıklardı.
E que ele até lhe construiu um palácio?
Evet, bakıyorum Marilyn teyze göğüslerini getirmiş.
Bem.
Marilyn teyze yeniden kara kaplı defterini kullandı.
Três meses.
Marilyn teyze yine tutuklanmış.
Carolina, querida, não há papel higiénico.
Farklı bir hikayeye ne dersin büyükanne?
- OK. E daquela vez em que a Marilyn me bateu de lado na cabeça, com o cabo de um machado?
Bir gün bir dansa gidecektik. Ona yapman gereken şu dedim. Göğüslerine tavuk gübresi süreceksin.
E havia um baile a aproximar-se e eu disse-lhe : "Marilyn, o que tens de fazer é espalhar estrume de galinha nas tuas mamas, e elas crescem mais depressa." E então, ela espalhou o estrume de galinha e besuntou as mamas com ele
Marilyn teyze bu yüzden mi fahişe oldu.?
Ela não é uma prostituta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]