Marilyn monroe translate Portuguese
211 parallel translation
Belki de Marilyn Monroe'dur!
Talvez seja a Marilyn Monroe!
Bana kalırsa bu oyunlarda Marilyn Monroe'yu da kullanabilirsiniz. Anlarsınız ya...
Talvez não fosse má ideia introduzir uma Marilyn Monroe de vez em quando.
Marilyn Monroe'ya benzediğimi söylerler!
Já me têm dito que sou parecida com Marilyn Monroe.
Dergiler, JFK'nin, Marilyn Monroe tarzını tercih ettiğini söylüyor.
Segundo as revistas, o JFK prefere o visual da Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe.
Yakında Marilyn Monroe gibi bacakları olacak!
As tuas pernas logo vão ser como as da Marilyn Monroe.
Onunla işiniz bittiğinde,.. ... Marilyn Monroe gibi bacakları olacağını anlattım ona.
Já lhe disse que quando isto terminar terá as pernas como as da Marilyn Monroe.
Peki ya... Marilyn Monroe?
E a Marilyn Monroe?
Marilyn Monroe.
Nome e número! Marilyn...
Yakında beni Marilyn Monroe ile bir bungalova koyarlar.
Ainda dizem que me encontraram com Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor.
Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor.
Herkes Marilyn Monroe gibi olmak isterdi.
Todos queriam ser a Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe ile Kennedy'ler arasında tam olarak neler oldu?
Que se terá realmente passado entre a Marilyn Monroe e os Kennedys?
Canım arkadaşım Marilyn Monroe için bazı yazılar yazıyorum.
Estou a reescrever umas coisas para a minha querida Marilyn Monroe.
Herkes Marilyn gibi gözükmek istiyor.
Agora, querem um ar novo, de Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe ile yatan adam. Ve o Dinky Doughnuts'ta.
O tipo dormiu com a Marilyn Monroe e está no Dinky Donuts...
Bu elbise, Marilyn Monroe'nun şu filmde giydiği elbisenin kopyası, Hadi Aşk Yapalım.
Isto é uma réplica fiel do vestido que Marilyn Monroe vestiu em "Vamo-nos Amar".
Saçının rengini açtırın, tıpkı Marilyn Monroe gibi.
Mandem clarear o cabelo dela, como a Marilyn Monroe.
- Yok, bu Marilyn Monroe.
É esta a vitima?
Belki de Marilyn Monroe'nin baktığı masalara oturmalıydık. Kahve alır mıydınız?
Devíamos ter ido para as mesas da Marilyn Monroe.
Hayır, yok. Şu, Marilyn Monroe.
Aquela é a Marilyn.
Ben Latin Marilyn Monroe'yum.
Sou a Marilyn Monroe latina.
Sizce çılgının teki, Kennedy'nin ölümünde, Marilyn Monroe'yla bir organizasyonda yer almasından dolayı, Jackie Kennedy'nin parmağı olduğunu söylese, Washington'da ki polis teşkilatı bunu kaydeder miydi?
Você crê que a polícia de Washington D.C. havia tomado nota de alguma informação de que Jackie Kennedy mandou assassinar o John F. Kennedy porque Este dormia com Marilyn Monroe?
- Joe Damaggio, ölümünün ardından Marilyn Monroe'ya kırk yıl boyunca her Allah'ın günü çiçek aldı. Buna romantik demiştik.
DiMaggio comprou flores a Marilyn todos os dias após a sua morte durante 30 anos.
Marilyn Monroe, Kennedyler haklamadan önce.
Marilyn Monroe, antes do Kennedy ter lá ido.
- Marilyn Monroe.
- Marilyn Monroe.
Marilyn Monroe.
- Marilyn Monroe.
Aslında her kadın bir şekilde Marilyn Monroe olmayı arzu eder.
... todas as mulheres desejam, de certa forma ser a Marilyn Monroe.
Dün gece biri Marilyn'in ceketini çalmış.
Alguém roubou o casaco da Marilyn Monroe ontem à noite.
Marilyn Monroe'ya aitti.
Ele pertenceu à Marilyn Monroe.
Joe DiMaggio ve Marilyn Monroe'nun beraberliğine ve Amerikan efsanesindeki yerine eleştirel bir bakış. Adını da şöyle koydum ;
Terry Crabtree da Bartizan decidiu igualmente publicar o meu livro, a recensão crítica do relacionamento entre Joe DiMaggio e Marilyn Monroe e a sua função na poética mítica americana, a que dei o título provisório de
Üzerinde onun kimliği vardı. Ajan Scully, eğer ben Marilyn Monroe'nun çantasını taşıyor olsaydım J.F.K. ile yattığımı mı düşünecektin?
Agente Scully, se eu tiver a mala da Marilyn Monroe, diz que dormi com o JFK?
Baştan Aşağı için - - Marilyn...
O Look Total... Marilyn Monroe.
Baştan Aşağı bölümünde kaç tane Marilyn Monroe olacak biliyor musun?
Sabes quantas Marilyn Monroes vão lá aparecer? Essa é mais do que velha.
1962'nin ilk aylarında Marilyn Monroe 30. filmi için kameraların karşısına geçmeye hazırdı.
Nos primeiros meses de 1962... Marilyn Monroe estava preparada a enfrentar a câmara para o 30º filme.
Ama çekimler başladıktan sadece 8 hafta sonra Marilyn Monroe kovuldu.
Mas decorridas apenas oito semanas de rodagem, Marilyn foi despedida.
Ocak 1962'ye kadar on yıl boyunca Marilyn Monroe, Fox'un en çok para getiren yıldızı oldu.
Marilyn Monroe era há mais de uma década a estrela mais rentável da Fox. Diz-lhe que ele e um amor. Adoro costumes antigos.
Marilyn'in karakteri, 5 yıl bir adada kaldıktan sonra evine dönüp hukuken ölü olduğunu öğreniyordu. Kocası kısa bir süre önce yeniden evlenmişti. Film, Fox ve Marilyn Monroe Productions'ın ortak yapımı olacaktı.
O filme seria co-produzido pela Fox e por Marilyn Monroe Productions... uma empresa criada em 1955... para dar a Marilyn controlo criativo sobre os seus projetos.
Bitkilerimizi sulamamız gerektiğini çünkü görevlilerin işten atıldığını bildirdiler.
E agora Marilyn Monroe tinha mais a executar... e mais a provar do que nunca.
Something's Got to Give'in üstünde sanki kara bulutlar dolaşıyordu. Ve Marilyn Monroe'nun her zamankinden fazlasını başarması gerekiyordu.
Enquanto Cukor e Bernstein improvisavam um novo esboço... o produtor adjunto Gene Allen tratava da conclusão do cenário... uma réplica exata da casa e pátio do próprio Cukor.
Ve yapımcı Henry Weinstein, Marilyn Monroe'yu izlemek için çırpınıyordu. Gerçekten de bir esir konumundaydı.
Mas, para sua surpresa, Cukor não apareceu para supervisionar e dirigir.
Ama Marilyn buluşmaya birkaç saat gecikince yapımcı yıldızın Brentwood'daki evine gitti.
Weinstein ficou chocado ao ver Marilyn Monroe... inconsciente com uma dose excessiva de soníferos. Disse ao estúdio : " Temos que adiar este filme.
Ama bir dizi sonuçsuz hamilelikten sonra hiç çocuğu olmayacağından korkmaya başladı.
Não era a única que fora convidada. Sr. Presidente, Marilyn Monroe.
Bu kadar gün kaybedeceğimizi bilmiyordum.
Sr. Presidente, a atrasada Marilyn Monroe.
Çok kişi davet edilmişti. Ve izin almıştı. Sayın Başkan, Marilyn Monroe.
E eles, creio que de repente... passaram duma avaliação profissional... para uma irritação pessoal.
Sayın Başkan, gecikmiş Marilyn Monroe.
Monroe disse a Cukor que fotografias de perto estavam fora de questão. Não havia maquiagem que pudesse disfarçar o seu cansaço.
Yıllar önce yüzüne ve vücuduna aşık olan kameraların yine karşısındaydı.
Os relatórios que antes diziam : "Marilyn Monroe doente", informavam :
Beş yıl yalınayak dolaşınca!
Os relatórios que antes diziam : "Marilyn Monroe doente", informavam :
Weinstein, Marilyn'in gerçek sorunlarından kurtulabileceğinden şüpheliydi.
Ela referia-se a si própria na terceira pessoa. Acerca de um momento na cena, diria : "Não, Monroe não faria isto."
Ertesi gün, 24 Nisan'da Monroe tekrar hasta olduğunu bildirdi. ABD'de bir iyi niyet gezisinde olan İran şahı ve eşinin sete yaptığı ziyareti de kaçırdı.
Em vez de conhecer Marilyn, o xa assistiu a esta cena... na qual a personagem de Charisse... agrada ao seu psicanalista, interpretado por Steve Allen.
"Bayan Monroe gelemediği için çekim yapılmadı" yazıyordu. Ertesi gün geldi ama kocasının onun sadakatsiz olduğunu ima ettiği sahnede dikkatini toplayamıyordu.
Marilyn parecia inspirada com a cena... e com a presença dos seus fotógrafos preferidos.