Mars translate Portuguese
3,987 parallel translation
Marcellus mı? Mars'tan geliyor.
Vem de "Marte", o Deus da Guerra.
Seni Mars'a olan uzaklığımız kadar seviyorum.
Adoro-te do tamanho do caminho para Marte.
Mars'ın neden manyetik alanını kaybettiğini bilmiyorum.
Não sei porque é que Marte perdeu o campo magnético.
Mars'a da kızgın değilim.
Não estou zangada com Marte.
Ben senin yerine Booth'a ve Mars'a kızgın olurum.
Não faz mal. Eu zango-me com o Booth e com Marte por ti.
Ziggy Stardust and the Spiders from Mars'a saygımı sunmak için.
De quem? De "A" ou da Ali? - Escolhe.
- İstiyorum marş - - Marşmelovlar!
Eu quero o marshmallow!
Adamın kirli çamaşırları buradan Mars'a yol olur.
O homem tem uma ficha maior que todo o Texas.
Mars'ta yaşıyorsak normal.
- Em Marte.
Ve Mars, Kırmızı Gezegen, insan yapımı birçok ziyaretçi alan komşumuz.
E Marte, o Planeta Vermelho, um vizinho que teve visitantes criados por humanos.
Bize en yakın komşumuz Venüs olsa da, en iyi araştırılmış gezegen Mars'tır.
Apesar de Vénus ser o nosso vizinho mais próximo, o planeta extraterrestre melhor explorado é Marte.
Mars tıpkı Dünya gibi kayalık bir oluşumdur.
Marte é um corpo rochoso, assim como a Terra.
Buradaki hava karbondioksitten oluşur ve çok incedir. Bu yüzden Mars, Güneş'in sıcaklığını pek muhafaza edemez.
O ar aqui consiste de dióxido de carbono e é muito rarefeito, então Marte não pode armazenar muito aquecimento do Sol.
İlk baharda, büyük miktarda Mars tozunu havalandıran fırtınalar yaygındır.
Na primavera, tempestades são comuns, o que levanta muito pó marciano.
Mars'taki manzara fazla çeşitlilik göstermez.
As paisagens de Marte oferecem muita variação.
Mars'taki en büyük kraterin adı Hellas Planitia'dır.
A maior cratera de Marte chama-se Hellas Planitia.
Mars ekvatoru boyunca uzanan oluşumların adı Valles Marineris'dir.
Paralelamente ao equador estão os Valles Marineris.
Mars en azından iki rekoru daha elinde tutmaktadır.
Marte tem pelo menos mais dois recordes.
Dünya haricinde, şimdiye dek insanoğlunun en çok keşif ve araştırma yaptığı gezegen Mars'tır.
À parte da Terra, Marte é de longe o planeta mais explorado e pesquisado pelo homem.
Milyonlarca yıl önce Mars'ın çok daha yoğun bir atmosfere sahip olduğunu biliyoruz ve muhtemelen yüzeyinde su da vardı.
Sabemos que Marte deve ter tido uma atmosfera mais densa há milhões de anos, e provavelmente teve água em estado líquido na sua superfície.
Eskiden Mars'ta hayat olma şansı daha fazla olmasına karşın, Merkür'de bu olasılık neredeyse hiç yoktur.
E enquanto as chances de vida em Marte podem ter sido melhores no passado, poderiam ter sido bem piores, como as de Mercúrio, por exemplo.
Diğer taraftan, Mars'ın atmosferi çok ince, ne ısıyı ne de suyu muhafaza edebilir.
A atmosfera de Marte, por outro lado, é rarefeita demais, não consegue armazenar calor nem água.
Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında başka bir asteroit halkası daha bulunur.
Há outro anel de asteróides localizado entre as órbitas de Marte e Júpiter.
Gale Krateri, Mars.
Cratera Gale, Marte.
Curiosity keşif aracı, Martian Koloni Projesi doğrultusunda, bu gezegenin canlı yaşamına uygunluğunu araştırmak için Mars yüzeyine ayak bastı.
O Curiosity pousa na superfície de Marte para avaliar a adequabilidade do planeta para exploração humana.
Biyolojik açıdan büyüleyici şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. Belli bir süre Mars hakkında bilgi aktaracaktı. Mars'ın tarihi yeterince Dünya'ya benzer, burada yaşam bir şekilde başlamış olabilir.
Acho que uma das coisas mais fascinantes do ponto de vista biológico é que Marte, num período da sua história, era muito parecido com a Terra, que a vida se podia ter começado a desenvolver.
Mars'ta tarihsel olarak neler oldu?
Historicamente, o que aconteceu em Marte?
Ve Dünya'daki süreçler hakkında başarılı bir şekilde, çok fazla şey öğrenebileceğimizi düşünüyorum. Mars'ta yaşamın ilerlemesi, çok mu uzaktı veya nerede başarısız oldu?
E podemos aprender muito sobre os processos que tiveram sucesso na Terra, em comparação como se desenvolveu a vida em Marte e como e onde falhou.
Zecharia Sitchin, Anunnakiler'in bu gezegenden geldiği teorisini ortaya attı. Niburu'dan gelen Anunnakiler için Mars yol üzerindeki bir istasyondu, ardından Dünya'ya geliyorlardı.
Zecharia Sitchin teorizou que os Anunnaki vinham de um planeta, Nibiru, e que Marte era como que um posto avançado para a Terra.
Mars yüzeyinde piramitleri, dev gibi taş gömütleri, devasa yapıları bulacağız, tıpkı Dünya'da olanlar gibi.
Iremos encontrar pirâmides, dolmens, enormes construções em Marte, tal como os que temos aqui na Terra?
Eğer Mars'ta dünya dışı bir varlık bulunmazsa, Anunnaki soyuna dair global bir farkındalık mümkün olabilir mi?
Se poder ser comprovada uma presença extraterrestre em Marte, também será possível ter uma consciência global da nossa origem Anunnaki?
Sitchin'in Sümer metinlerini yorumlamasına göre, Dünya'da felaket yaratılmasında ve asteroid kuşağında, Mars ve Jüpiter'in yanında Niburu da, önemli bir rol oynamıştır.
De acordo com a interpretação de Sitchin dos textos sumérios, Nibiru também tinha um papel principal na cataclística criação da Terra e do cinturão de asteróides entre Marte e Júpiter.
Siz Mars'tan falan mısınız?
- São de Marte ou quê? É pizza.
Ama senin teorin beni Mars'tan gelen bir adam yapıyor.
Mas a tua teoria torna-me num marciano.
Mars'taki ilk insanın büyük büyükannesi?
A bisavó do primeiro homem em Marte?
Eski bir motosikleti ateşleme hissini başka yerde bulamazsınız. Elektrikli marş yok, bir düğmeye basıp gidemiyorsunuz.
A sensação quando se liga uma mota clássica é única sem arranque elétrico, não se carrega num botão e liga-se...
Ayak marşı lazım, bazen de karbüratörü ile oynamanız.
Tem que se dar ao kick, tem que se brincar com os carburadores.
- Kulaklarını kapa ve Savaş Marşı'nı mırıldan.
- Tapa as orelhas e murmura "The Battle Hymn of the Republic."
â ™ ª Bu şarkı, onun marşıydı adeta.
Esta canção era o hino dela.
Ve favori sanatçılarım yaygınlaşmış şarkıcılar Carrie Underwood, Bruno Mars ve Katy Perry gibi.
Sim. Ouvi.
Anunnaki olarak bilinen canlıların bir zamanlar Mars'ta yaşayıp yaşamadığını, ortaya çıkarabileceğine inanıyor.
Anunnaki também tenham habitado Marte?
Bu bir amerikan marşı seni ahmak!
- Esse é o hino americano, cabrão.
Şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal marşını söyler misiniz?
Agora, se puder, cante por favor o hino nacional dos Estados Unidos.
Marş marş!
Despachem-se.
Bayanlar ve baylar, Lütfen kalkın ve şapkalarınızı çıkartın.. ... Amerika'yı onurlandırmak adına, milli marşımızı söyleyeceğiz.
Senhoras e senhores, por favor tirem e ergam os vossos chapéus... enquanto cantamos o hino nacional em honra dos Estados Unidos da América.
Gidin, marş, marş!
Vão, marchem, marchem!
Bir kızın parmağında oynattığı her erkek için bir marş bu.
É um hino para qualquer rapaz que foi pau-mandado por raparigas.
- Hemen marş çalın!
- Entoar canção de marcha.
Birlik, marş çal!
Companhia, canção de marcha!
Marş, marş.
Toca a despachar.
Austen Thysus'tan yeni Avusturalya milli marşı.
Australiana por Austen Tayshus.