Maxim translate Portuguese
262 parallel translation
Geçenlerde Maxim's'deydim. Ağzına kadar doluydu.
O "Maxim's" estava a abarrotar.
Şöyle şarabı iyi olan bir meyhaneyi hepsine tercih ederim.
"Fouquet's", "Maxim's"... Prefiro um barzinho barato onde haja boa pinga. - Um pouco de frango?
Maxim modeli mitralyözleri biliyorsunuzdur sanırım.
Suponho que conhecem as metralhadoras Maxim. Excelentes.
Aa, Max de Winter bu.
É o Maxim de Winter.
Ailem bana Maxim der.
A minha família me chama de Maxim.
Peki, Maxim.
Sim, Maxim.
Teşekkür ederim, Maxim.
Obrigada, Maxim.
Merci. Ah, Maxim, ne güzel.
Oh, Maxim, que encantador.
Ah, Maxim!
Oh, Maxim!
Maxim'in gayrimenkullerini yönetirim.
Eu administro as posses de Maxim.
Maxim'in yokluğunda korkunç iş birikmişti.
Acumulou-se muito trabalho enquanto Maxim estava fora.
- Elimden geleni yaparım, Maxim.
- Farei o melhor.
- Güle güle, Maxim.
- Adeus, Maxim.
Ben... ben Maxim'in karısıyım.
Sou a esposa de Maxim.
Maxim'i bulmaya çalışayım, olur mu?
Vou tentar encontrar Maxim, está bem?
Maxim'in size anlatmış olduğunu sanıyordum.
Pensei que Maxim lhe iria contar.
Maxim, ne zaman, eski günlerdeki gibi, partiler vereceksin burada?
Maxim, quando dará festas como nos velhos tempos?
Maxim'i çok seviyorsun, değil mi?
Está muito apaixonada por Maxim, não?
Maxim ne diyor bu konuda?
O que Maxim acha?
Eski Maxim ve huysuzlukları konusunda endişelenmemelisin.
Não se preocupe com Maxim e os seus humores.
Pekâlâ, hoşça kal, Maxim, eski dostum.
Adeus, Maxim.
Ayrıca Maxim'in böyle görünmesini sağladığın için de seni kutlarım.
E parabéns pelo bom aspecto de Maxim.
Maxim!
Maxim!
Maxim'in karısıyla beraber dönüşü şerefine bu haftalık kira alınmayacağını kiracılara bildiriyordum.
A notificar todos os arrendatários que, em comemoração ao retorno de Maxim com sua esposa, o arrendamento desta semana não será cobrado.
Ah, bu Maxim'in fikri miydi?
Ideia de Maxim? Sim.
Şey, Maxim bir şey yapılmasını isteseydi, bana söylerdi sanırım.
Se Maxim quisesse mudar alguma coisa lá, teria me dito.
Maxim onu teşhis etmeye gitmişti.
Maxim foi identificá-la.
Sadece kendimi biraz dezavantajlı hissediyorum. Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum.
É apenas uma sensação como de desvantagem todas as vezes que encontro alguém, a irmã de Maxim ou até os criados, sei que acham todos a mesma coisa.
Maxim ile evlenmenize ne kadar memnun olduğumu anlatamam size.
Não posso dizer como estou contente por esse casamento.
Hele Maxim, hiç.
Muito menos Maxim.
- İyi akşamlar, Maxim.
- Boa noite, Maxim.
- Evet. - Ah, keşke balayımız sonsuza dek sürebilseydi, Maxim.
Queria que nossa lua-de-mel durasse para sempre, Maxim.
Maxim, sana söylemek istiyordum, ama, eee, şey, unutmuşum.
Maxim, eu ia contar, mas, bem, esqueci-me.
- Ah, hayır, Maxim, sen yap.
- Não, você faz isso.
Maxim, sorun ne?
Maxim, o que foi?
Maxim, neden böyle söylüyorsun?
Maxim, por que diz isso?
Maxim.
Maxim
Ah, Maxim, Maxim, bütün gün nerede kaldın!
Maxim, Maxim, tem saído todo dia!
- Ah, Maxim, iğrençleşme.
- Maxim, não sejas chato.
Ah, Maxim!
Maxim!
Ah, Frank, Maxim'i gördün mü bir yerlerde?
Frank, viu Maxim em algum lugar?
Bu, Maxim için çok zor olacak.
Será tão difícil para o pobre Maxim.
Ben gidip Maxim'i arayacağım.
Vou procurar a Maxim.
Maxim.
Maxim.
Maxim, her şeye baştan başlayamaz mıyız?
Maxim, não podemos começar tudo outra vez?
- Hayır, Maxim, hayır.
- Não, Maxim, não.
Maxim, bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Maxim, o que estás a tentar dizer?
Mesele bu, değil mi, Maxim?
É isso, não é Maxim?
- Maxim's ha...
- "Maxim's".
Ama Maxim'in bir şey söyleyip söylemediğini merak etmiştim.
Imagino que Maxim não tem estado muito contigo.
Maxim, ne oldu?
Maxim, o que foi?