Neredeyse ölüyordum translate Portuguese
241 parallel translation
Ben kaldım ve uğruna neredeyse ölüyordum.
Eu fiquei e quase morri por isso!
Onu doğururken neredeyse ölüyordum, hatırlıyor musun?
Eu não me interesso? Lembras-te de como quase morri a dá-lo à luz?
Gerçekten, neredeyse ölüyordum.
A sério, fiquei para morrer.
Ailemin tavuk çiftliği var ve oraya her gidişimde neredeyse ölüyordum.
A minha família tinha um aviário e de cada vez que trabalhava lá, quase morria.
O zamanda neredeyse ölüyordum.
Não morri nessa altura por um triz.
Neredeyse ölüyordum.
Quase morri.
Efendi Toranaga diyor ki, Bugün neredeyse ölüyordum.
O Senhor Toranaga diz : "Hoje, quase fui morto."
Bana 100 doları vereceksin... ve çok dürüst bir adam olduğun için, bir 100'lük daha vereceksin... çünkü senin yüzünden neredeyse ölüyordum.
Vais dar-me os 100 dólares... e por seres tão honesto, vais livrar-te de mais 100, pois quase me matam por tua causa.
Neredeyse ölüyordum.
Ia morrendo.
Ve sonra kendimi arabada bu beyle buldum, neredeyse ölüyordum.
Depois encontro-me num carro com este senhor, quase era morto!
Popomu soktu. Neredeyse ölüyordum.
Esmaguei-o... mas cravou o seu aguilhão no meu traseiro.
Seninle tanıştığım gece, neredeyse ölüyordum.
- Na noite que te conheci, eu quase morri.
Bugün neredeyse ölüyordum.
Hoje, quase fui morto.
Neredeyse ölüyordum. Ve polisler hala peşimizde.
Quase me mataram, e os chuis perseguem-nos.
Bunun yerine neredeyse ölüyordum.
Eu ia morrendo.
Vuruldum, takip edildim, neredeyse ölüyordum.
Bem, fui alvejado, perseguido e quase morto.
Arkamı kollamadığım için neredeyse ölüyordum.
Quase morri porque não vigiei as minhas costas.
Neredeyse ölüyordum.
Primeiro quase caí morto. Nem podia respirar.
Neredeyse ölüyordum.
E ela quase que me matou.
Billy, geçen gece saldırıya uğradım. Neredeyse ölüyordum!
Billy, fui atacada e quase cortada aos bocados.!
Zatürree oldum, neredeyse ölüyordum.
Tinha pneumonia e quase morri.
Dün gece senin yüzünden neredeyse ölüyordum!
Ontem, por tua causa ia morrendo.
- Neredeyse ölüyordum...
- Quase morri.
- Neredeyse ölüyordum.
- Tu quase me mataste.
Aynı gece Başkan Santiago öldürüldü ben de sırtımdan vuruldum. Neredeyse ölüyordum.
Nessa noite, no entanto, o Presidente Santiago foi assassinado... eu fui baleado pelas costas e quase morri.
- Bugün neredeyse ölüyordum.
- Viva. - Sabes, quase morri, hoje.
Neredeyse ölüyordum dediğimde verdiğin tepki bu mu?
É isso que dizes quando te digo que quase morri?
Neredeyse ölüyordum ve sen yoksun...
Por um triz não morri e não estás...
Neredeyse ölüyordum.
Eu quase morri.
Neredeyse ölüyordum.
Quase que me mataram.
Ben orada savaştım ve neredeyse ölüyordum.
Eu por lá a combater, em vias de ser morto.
Neredeyse ölüyordum ve aklıma gelen en son şey onun yüzüydü!
Quase morri, de facto! E a cara dela foi a última coisa de que me lembrei!
Neredeyse ölüyordum.
" Quase morro.
Bu gece neredeyse ölüyordum.
Eu quase morri esta noite.
Senin için endişelenmekten neredeyse ölüyordum.
Eu estou lá fora morrendo de preocupação.
Dinazorlar saldırdı, neredeyse ölüyordum
Vi o meu trabalho destruído, fui atacado por dinossauros e homens-macaco...
O üç gün neredeyse ölüyordum.
Não saber dela durante três dias deu cabo de mim.
Neredeyse ölüyordum!
Eu quase morri.
- Neredeyse ölüyordum.
- Eu quase que morria? |
Arc de Triomphe'i gördüm, yolda neredeyse ölüyordum.
Vi o Arco do Triunfo... e quase me atropelaram quando atravessei.
Senin yüzünden neredeyse ölüyordum.
Quase que eu morria por tua causa.
- Hayır! Bak, bugün neredeyse ölüyordum. - Sahi mi?
- É que hoje quase que morri.
Neredeyse ölüyordum!
Eu quase morri!
Neredeyse ölüyordum.
E quase morri por isso.
Neredeyse ölüyordum, ama ben, uh, benim için yaptığın her şey için sana sonsuza kadar minnettar kalacağımı bilmeni isterim.
- Eu estava quase morto mas não quero que penses que eu não sou eternamente grato por tudo que fizeste.
Burada neredeyse ölüyordum!
Ia morrendo, há bocado!
Neredeyse ölüyordum, lanet olsun!
- Quase morri, bolas!
Neredeyse açlıktan ölüyordum.
Estava quase a morrer de fome.
Aslına bakarsan neredeyse ölüyordum.
Estive muito doente em Martinica, aliás, ia quase morrendo.
O gece neredeyse ölüyordum.
Foda-se.
Neredeyse işkenceden ölüyordum. Günün o bölümü hariç.
Excepto a maior parte dele, em que quase fui torturado até à morte.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135