Olacaktı translate Portuguese
17,173 parallel translation
Üç ayaklanmanın ardından İngiliz Ordusu bizi temelli olarak bastırmaya istekli olacaktır.
E, após três revoltas, o exército britânico estará motivado a acabar connosco de vez.
Şuraya yazıyorum asil karın top patlamasından gelen böyle ihtiyacı olan zavallı ruhlar için tıbbî yardım sağlayanların arasında olacaktır.
Ouça. A sua nobre esposa estará entre os que prestarão cuidados médicos às pobres almas que deles necessitarem, quando os canhões rugirem?
Düşmanlarımızın silahı altındayken böyle bir vazifeyi üstlenmek hiç yoka intihar etmek olacaktır.
Empreender tal missão, sob o fogo dos canhões dos nossos inimigos, seria um verdadeiro suicídio.
İçindeki aletler muhtemelen doktorun kendisinin çok daha faydalı olacaktır.
Os instrumentos que aqui estão serão úteis, mais úteis do que o médico provavelmente seria.
Tamirin mümkün olduğunca çabuk olması için rollerimizin belirgin olması daha iyi olacaktır.
No interesse de isto ficar pronto o mais rápido possível, talvez fosse melhor se os nossos papeis fossem melhor definidos.
Böylesi bir ihanetin cezası zorunlu olarak aşırı olacaktır.
A pena por tal quebra de confiança é, necessariamente, extrema.
O günden sonra bu insanların karşı çıksalar bile bakımını üstlenen ben olacaktım.
Para saber que desde esse dia em diante, que seria a pessoa que iria cuidar das coisas. Em vez de ser a pessoa que teria de ser cuidada.
Lakin orada olsaydım bu tartışmayı yapmıyor olacaktık.
Mas se tivesse estado lá, não haveria qualquer dúvida em relação a isto.
En iyi hâlinle bile it dalaşı gibi olacaktı lakin güçsüzken...
No teu melhor, até seria uma luta de cães, mas enfraquecido...
Kızım ihtiyacınız olanı almanıza yardımcı olacaktır.
Ela irá ajudar-vos a encontrarem o que precisam.
Çünkü ele geçirseydik, şimdi üstün bir güçle açmaza girmiş olacaktık.
Porque, se a tivéssemos guardado, estaríamos a lutar contra uma força superior.
Kafanda ne kadar uzun bir tahmin oluşturduysan, ondan çabuk olacaktır.
Será rápido, signifique o que significar para te deixar mais à vontade.
Burada kurmak istediğim geleceğe tam anlamıyla inanmana engel olacaktı.
impedindo que assim estivesses nos planos do futuro que queria construir aqui, em vez de quereres voltar ao teu passado.
Bu işi kuralına göre yapacağız ve senin Londra'daki deneyimin kısa ve oturaklı olacaktır.
Faremos com que seja ouvido a teu favor e a tua experiência em Londres será curta e honrada.
Bununla birlikte eğer kaptan geri dönerse benim için bu girişimleri takip etmesi daha kolay olacaktır tabii burda yatmaktan ölmezsem.
Contudo, quando regressar, será mais fácil para mim conseguir exercer esses esforços se não estiver morto de cansaço.
Ne olursa olsun bu valinin kararı olacaktır.
Aconteça o que acontecer, será decisão do Governador.
Ve sizi temin ederim ki, savaşın koşullarını onun koymasına izin verirseniz mahkemenizin sonucu tam bir felaket olacaktır.
E garanto-vos, que se permitirdes que ele ordene as condições de batalha, ides estar a provocar um resultado desastroso.
Eğer adam başarılı olup geleceği değiştirebilirse kardeşinin oğlu asla doğmamış olacaktı.
Se o homem conseguisse mudar o futuro, o filho do seu irmão nunca teria nascido.
Sıradaki kurbanı ben olacaktım.
Vou ser a próxima vítima. "
Kabul edelim, sokaklar güvenli değil ve sıradaki konuğumuzun cesareti, yiğitliği ve iyi nişancılığı olmasaydı size şu an bir başka trajedinin haberini veriyor olacaktık.
A verdade é que as ruas não são seguras, e se não fosse a coragem, bravura e óptima mira do nosso convidado, estaríamos a refletir sobre mais uma tragédia.
Bu durumdan hoşnut olacaktır.
Acho que ele ficará agradado.
Ya kim olacaktı?
Quem mais?
Sırf Spock'a odaklanan bir film yapmanın ilginç bir fikir olacağını düşündüm. Spock kimdir, nasıl ortaya çıkmıştır ve neden 50 yıl boyunca adından söz ettirmeye devam etmiştir? Bu, Orijinal Seri'nin yıl dönümü kutlamalarının parçası olacaktı.
Achei que era uma ideia interessante criar um filme focado só no Spock, em quem ele é, como ele apareceu e porque continuou a repercutir-se durante 50 anos, tudo como parte da celebração do aniversário de The Original Series.
Benden kaptan olmam istenmişti ve bu, kaptanın dizisi olacaktı, benim açımdan harikaydı.
Convidaram-me para ser o comandante, e é a série do comandante, e isso é ótimo.
O yüzden bence hep Kirk'ün dişisine karşılık Spock'ın dişisi olacaktır.
Acho que vai sempre haver uma mulher Spock contra uma mulher Kirk.
Hayatında olanlarla ilgili dürüst davranamıyorsan kaydedeceğin ilerlemenin de bir sınırı olacaktır.
E há um limite ao quanto podes progredir se não fores honesto sobre o que está a acontecer na tua vida.
Sadece ikimiz olacaktık biliyorum, ama yine de eğlenceli olacak.
Eu sei que isto era para sermos só nós, mas isto ainda vai ser divertido.
Kısa sürede burada olacaktır.
Deve estar quase a chegar.
Mutlu olacaktır.
Ela vai ficar contente.
Bir numara olacaktım, biraz kıç tekmeleyip, onlara nasıl yapıldığını gösterecektim.
Eu ia ser o número um, dar cabo deles, mostrar-lhes como se faz.
Sonra da kızarması için büyük balıkla toz olacaktım.
Depois iria fazer coisas mais importantes.
Koleje yardımcı olacaktı Ama iş zorlaşmıştı
Ajuda-me a ir para a universidade Mas está a ficar difícil
Kurul benimle hemfikir olacaktır.
A Direção vai concordar comigo.
Az kalsın bir kaza daha olacaktı.
Quase que houve outro acidente.
Orada olacaktır.
- Ela ainda pode estar lá.
Richard'a biraz zaman verirsek sonunda idrak edecektir. Ardından yeni CEO için rahat bir geçiş ortamı olacaktır.
Se dermos algum espaço ao Richard, ele consegue aceitar isto e a transição para um novo DE será possível.
Bu sezon biraz zor olacaktır.
Esta época deve ser difícil.
Çünkü normalde, şu zamanda çok daha ileride olacaktı.
Normalmente, por esta altura, estaria muito melhor do que está.
- Önünde sonunda olacaktı.
Estava destinado, mais cedo ou mais tarde.
Bence Amy Mitchell olacaktır!
Creio que será a Amy Mitchell!
Eğer buna çalışırsan böyle olacaktır...
Se não trabalhares será como...
Cevabım çok fazla olacaktır.
- Muitas. A minha resposta é muitas.
Orada saatlerce iyi olacaktır.
Estará lá por algumas horas.
Yüzünüze isabet eden bir mermiyi Anna'ya açıklamak daha zor olacaktır.
Uma bala no nariz será mais difícil de explicar para a Anna.
Şayet sen aramasaydın kimbilir neler olacaktı.
Vai saber o que aconteceria se não nos tivesse ligado.
Ya atik olacaktın ya da rahibeden şaplağı yerdin.
Tinhas de ser rápida ou davas por ti nos joelhos de uma freira.
Diğer tarafta daha çok ajan olacaktır.
Vão estar mais agentes do outro lado.
Ve burada öyle bir şey bulmak oldukça zor olacaktır.
E aqui em baixo, vai ser um pouco difícil de encontrar.
Bu yeterli olacaktır.
Bom trabalho. - Isto deve chegar. - Tudo bem.
Sadece seks olacaktı.
Seria apenas sexo.
Bakan Treville yardımcı olacaktır.
Instigas a rebelião?