English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Opera

Opera translate Portuguese

1,551 parallel translation
Kimber, bunu söyleyen olmaktan nefret ediyorum ama hiçbir cerrah, iş günlerinde 6 : 00'dan sonra ameliyat yapmaz.
Kimber, detesto ser eu a dizer-te, mas nenhum cirurgião plástico opera após as 18 : 00, num dia da semana.
Üst Meclisi buna pişman edeceğim.
Lamento ter-te construido aquela opera.
Los Angeles Lirik Opera'da sahne tasarımcısıyım.
Sou cenógrafo da Ópera Lírica de Los Angeles.
Opera mı? Sadece set hazırlamak ve özel ışıklar koymak istiyor.
Ele só quer desenhar um cenário e montar uma iluminação especial.
- Bir opera için mi?
- Por uma porra de uma ópera?
Vanessa'nın kuzeni KUSC'den opera bileti kazanmış, bize vermişti.
A prima da Vanessa ganhou bilhetes para a ópera, uma vez, e deu-nos os bilhetes.
Los Angeles Lirik Opera'nın sahne tasarımcısı, sevgilisi için böyle bir cenaze töreni hazırladı.
O cenógrafo da Ópera Lírica de LA criou isto para o funeral do amante.
Sadece eşcinsel bir adam sevgilisinin cenaze töreni için opera seti hazırlar.
Só um gay construiria um cenário de ópera para o funeral do amante.
Her Goa'uld Düzen Efendisi bunlardan kurulu bir filoyu yönetiyor.
Cada Senhor do Sistema Goa'uid opera frotas inteiras destas naves.
Ben daha çok opera tarzı bir şey seçerdim.
Eu teria escolhido uma ópera.
Güvenilir kaynaktan öğrendim. Annesi "Montmartre" korosunda bir opera kızıymış.
A mãe dela era uma rapariga da ópera, no coro de Montmartre!
Artık söyleyebilirim, hepsi doğru ve size tanıtacağım bu iki beyefendi Opera Popüler'in yeni sahipleri Richard Firmin ve Gilles Andre.
Posso dizer-vos serem verdadeiros e apresentar com muito prazer os dois senhores agora proprietários da Ópera Populaire, Monsieur Richard Firmin e Monsieur Gilles André.
Ailem ve ben sanatı desteklemekten onur duyuyoruz. Özellikle de dünyaca ünlü Opera Popüler'i.
Os meus pais e eu sentimo-nos honrados por apoiar as artes e especialmente a mundialmente afamada Ópera Populaire.
Opera hayaleti.
Fantasma da Ópera!
" Opera Popüler'deki günlerin sayılı.
"Os seus dias na Ópera Populaire estão terminados."
Aslında kusursuz bir opera.
Ou seja, Numa ópera perfeita
O burada, opera hayaleti.
Está cá, o Fantasma da Ópera. É ele...
Opera hayaleti yok.
O Fantasma não existe
Opera hayaleti diye bir şey yok.
O Fantasma da Ópera Não existe
Lanetleyeceksin yapmadığın günü opera hayaletinin senden istediği şeyi.
Amaldiçoarão o dia Em que não fizeram Tudo o que o Fantasma
Size bir opera yazdım.
Compus-lhes uma ópera!
Opera yatakhanesinde yaşıyorduk.
Vivendo nos dormitórios da Ópera.
O zamandan beri opera binası dışında bir yaşam tanımadı.
E desde então não conhece mais nada da vida, tirando esta Ópera.
Sarayova Operası'ndan Sparavalo.
Sparavalo, da Opera de Sarajevo.
Ben opera sanatçısıyım.
Eu sou cantora de ópera.
Ofisteki hiç kimse bilmiyor, bu yüzden Clare şehrinin yasal sistemini... araştırmalıyım.
Ficas alterada, agressiva, casas-te. Ninguém no escritório pode saber... Tenho que pesquisar seja que sistema legal... opera o Registo Civil.
O benim bayıldığım opera mı?
É aquela coisa de ópera que tanto admiro?
Sanırım yarın yatakhanede Opera'daki Hayalet'i oynarım.
Pelos vistos, amanhã vou voltar a fazer o Fantasma da Ópera no meu quarto.
Pan-AM Cocoanut Grove'dan mı çalışıyor artık? - Merhaba Jack.
Não me diga que agora a Pan Am opera a partir do Cocoanut Grove?
Yo, yo, yo. Tek bir havayolunun, rekabet olmadan, bunu daha iyi yapabileceğini düşünüyorum.
Não, o que me parece é que uma companhia opera melhor sem concorrência.
Bu özel grubun kampus içinde çalışmasına çok uzun bir süredir izin veriliyor. Üstelik okulun politikasıyla uyum göstermedikleri halde.
Este clube há muito que opera nos terrenos da Universidade sem nunca ter sido confrontado com a sua política tendenciosa.
Köpeğe bırakılan para veya bahçıvana bırakılan opera biletlerinin, şoku atlatıldıktan sonra, nihayet her şeyin ortaya çıktığı duygusu hakim olur.
Depois do choque inicial de que o dinheiro vai para o cão, o resto para o jardineiro, tem-se a sensação de que finalmente as coisas estão claras.
Opera eğitimi almış birisi olarak... zirveye çıkmak için nelerin gerekli olduğunun tamamen farkındayım.
Como antiga aluna estou ciente do que é necessário para se chegar ao topo.
Opera bileti olan.
Bilhetes para a Opera.
Evet, polisler böyle yapar.
Vou fazer por o merecer. É assim que a Polícia opera.
10'a 1 bahse girerim ki bunlar opera için değil.
Alguém me tire daqui!
Hannigan'ın Monaco'da kaldığı yazılı.
Isto diz que o Hannigan opera como um residente do Mónaco.
Ana hipotezim erkek egemen bir ortamda kadın olarak varsın ve erkek meslektaşlarından daha acımasız ve kötü olarak bu gerçeği kapatmaya çalışıyorsun.
Acho que a minha hipótese principal é a de que uma mulher que opera num meio dominado pelos homens sente a necessidade de compensar em demasiado sendo assim exponencialmente mais implacável e diabólica do que os já estabelecidos colegas masculinos.
Bir gölge birimdenim.
Integro uma unidade que opera na sombra.
Yarın gece opera var....
a opera é amanha a noite
Operada.
na opera.
Opera için bilet almam gerek- - Küçük birşey beni çağırıyor...
eu tenho os bilhetes para a opera... uma pequenita coisa chamada..
Gran Cafe. Opera yakınında. Saat 10'da.
No Grand Cafe, perto da Opera, às 10 horas.
Bu akşam opera var.
Esta noite, há ópera.
Ameliyata almamız gerek. Onu al.
Temos de operá-lo.
Bir opera kızı.
Uma rapariga da ópera.
Opera!
Ópera!
Sadece kopma var, ameliyata gerek yok.
É uma rotura de ligamento, não é necessário operá-lo.
O razı olsa bile ben ameliyatın fayda edeceğini sanmıyorum.
- Operá-la não servirá de nada.
Opera, ha?
Ópera?
Opera bu gece!
a opera é amanha a noite

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]