English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Paranoya

Paranoya translate Portuguese

478 parallel translation
Queeg'de her türlü akut paranoya belirtisi var.
O capitão Queeg tem os sintomas de paranóia aguda. Ainda vai ceder.
"Paranoid" ve "Paranoya" arasındaki fark nedir?
Qual é a diferença entre "paranóico" e "paranóia"?
Bu dozlarda şiddetli paranoya olur.
Há registos de paranóia, em doses assim.
- Paranoya yapıyorsun.
- Tens a paranóia dos falhados.
Bu paranoya altı aydır devam ediyor.
Há seis meses que mostra sinais de paranóia.
Hadi! Hayır, soruma cevap verin Rahip Paranoya.
Responda à mina pergunta.
Ruh hastalıklarını, paranoya ve şizofreniyi öğrendiğimizden beri. Bunlar Harvard'da öğretilen şeyler.
Desde que sabemos o que é a paranóia, a esquizofrenia, todas essas coisas que aprendi em Harvard.
Pasif şizoid paranoya.
Paranóia esquizóide passiva.
"Paranoya veya Büyü" diye bir kitap yazmıştı, inanın bana,... Bu konuya noktayı koydu.
Ele escreveu um livro chamado "Paranóia ou Magia", e acredite, é a última palavra sobre o assunto.
- Acaba bu sadece bir paranoya mı?
- É apenas um caso de paranóia?
- Paranoya.
- Paranóia.
- Paranoya mı?
- Paranóia?
Ve paranoya.
E da paranóia.
Hâlâ bu paranoya ve korkunun sembolünün, yeni yaşamımın yuvası olmasını ironik buluyorum. yeni yaşamımın yuvası olmasını ironik buluyorum.
É irônico o facto de que esse'monumento ao medo'... seja agora a minha casa.
Belki son makalemi okumuşsunuzdur... saplantılı paranoya hakkında.
Sim, sou. Deve ter lido a minha tese... sobre paranóia delirante.
Burada bir paranoya havası var.
Há aqui uma paranóia especial.
- Baba, bu bir paranoya.
- Papá, isso é paranóia.
- Bu paranoya değil.
- Não é paranóia.
Bu paranoya.
Isso é paranóia.
Bu paranoya değil, bir gerçek.
Isso não é paranóia, é um facto.
Mevcut olandan daha fazla paranoya yaratmamam gerektiğini fark ettim.
Eu percebi que não devia criar mais paranóia do que a que já temos aqui.
Ne paranoya ama.
Que paranóia.
Kocanız işkence kompleksi, ileri düzey paranoya ve mesane rahatsızlığından muzdarip.
Sra. Simpson, tenho pena, mas o seu marido sofre de uma paranóia complexa de perseguição extrema... e de hostilidade pretensiosa.
Üstlerim benim kayboluşumu sorgularken, paranoya seviyesinde şüpheci ve hoşgörüsüz tavırlar sergilediler.
Quando os meus superiores me perguntaram sobre o meu desaparecimento tiveram uma atitude de desconfiança e intolerância que chegava a parecer paranóia.
Paranoya yapma.
É paranóia tua.
Paranoya, akıl hastalığı nabız düşüşüne neden oluyor mu?
Podem provocar psicoses, paranóias... Narcofobias?
Başkalarına veya başkalarının kimliklerine karşı paranoya gösteriyorlar.
Exibem... paranóia sobre os outros... sobre as identidades de outras pessoas.
Charlie, ne zaman güzel bir kızla tanışsan... -... paranoya olup, ayrılıyorsun.
Charlie, cada vez que conheces uma rapariga simpática ficas paranóico e acabas tudo.
Paranoya, senin türünün bir özelliği olmalı, Odo.
A paranoia deve ser algo comum na tua espécie, Odo.
Paranoya üzerinden dürüstlük.
A paranóia da sinceridade.
Paranoya, psikoz.
Paranóia, psicose.
Paranoya oldun. Öyle mi?
- Estás a ser completamente paranóico
- O bir paranoya.
- Isso é paranóia.
Paranoya.. sadece gerçeğin ikinci bir yüzüdür.
A paranóia é a realidade vista ao pormenor.
- Gerginlik, çabuk kızma, paranoya.
- Nervosismo, irritabilidade, paranóia!
Eğer her seferinde birileri etki altına girdi diye parmakla göstermeye başlarsak, gemide paranoya başlaması pek uzun sürmez.
É bom. Nós raramente ouvimos histórias de outras terras Honra-nos com uma da sua casa?
Kaptan, şu anda paranoya ve korku yaşayan bir insan davranışı gösterdiğinize inanıyorum.
Parece ter uma rede neural e está a demonstrar sinais de comportamento inteligente Está a abrir caminho através da nave Está a dirigir-se para o casco exterior.
Belki... ama senin tespit ettiğin iyon izlerini görmek istememin paranoya olduğunu zannetmiyorum.
Vai sair em cerca de 15 segundos. Existem alguns sistemas críticos no seu caminho? Negativo
- Paranoya mı?
- Paranóica.
- Biraz da paranoya.
- E um tanto paranóico.
Ee paranoya seviyesi ne alemde?
Então, qual é o nível de paranóia?
Paranoya bir tür farkındalıktır sadece, farkındalıksa aşkın bir biçimidir. Charles Manson
"A paranóia é uma forma de conhecimento, e o conhecimento é uma forma de amor."
Yani... Sırf duyduğun suçluluk ve paranoya yüzünden bu işi berbat etmene izin vermem.
Então não vou dar cabo disto com a tua culpa e paranóia.
Buna paranoya denir, Chakotay, Megalomania'nın bir belirtisi.
Isto é paranóia, Chakotay, com uma dose de megalomania.
Paranoya?
Paranóia.
Küçük sağlıklı bir paranoya gibisi yok.
Nada como uma paranóia saudável.
- Zihinsel yetersizlik. Ve ayrıca paranoya belirtileri de... gösteriyor. Tedaviye cevap vermiyor ve sıklıkla şiddetin... dışa vurumu söz konusu.
Desorientado e com sinais nítidos de paranóia, o réu não colaborou e pareceu dado a ataques violentos.
Paranoya olma.
Não seja paranóico.
Bunların hepsi biraz paranoya değil mi?
- Isto não é meio paranoia?
Paranoya hakkında ne biliyorsun?
!
- Paranoya değil!
- Não é paranóia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]