English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Psikopat

Psikopat translate Portuguese

2,374 parallel translation
Ne derler bilirsin bir psikopat katilin kalbine giden yol midesinden geçer.
Sabes o que costumam dizer : a melhor maneira de agarrar um psicopata é pelo estômago.
Ve bir şekilde Bonnie kalbini geri çalıştıramaz gerçekten ölürsen bir anda elimizde bir psikopat ikinci kişilik daha olur. Bu da kötü olur, o yüzden ver şu yüzüğü.
Se a Bonnie não conseguir pôr-te o coração a trabalhar e morreres mesmo, quando dermos por isso, teremos outro alter-ego psicopata à solta, o que é mau, por isso, dá-me o anel.
Diana burada olduğunu söyledi. Yanında psikopat evcil hayvanını getirdiğini söylememişti.
A Diana disse que estavas aqui, mas não que tinhas trazido o psicopata.
Yine de burada birer psikopat gibi pazarlık yapıyoruz.
E no entanto, aqui estamos, a negociar como psicopatas como deve ser.
Bizi korkutup, bize işkence edip varlığımıza son verme niyetinde olan bir psikopat tarafından kaçırıIdık.
Fomos raptados por um psicopata cuja intenção é aterrorizar, torturar e terminar com a nossa existência.
Psikopat bloğundaki kurt adam ve onun kız kardeşi parti yapmayı seviyormuş.
O lobisomem maluco e a irmã dele gostam de se divertir.
Şu anda Chloe adında, psikopat olma ihtimali yüksek bir kızla yaşıyorum.
Agora vivo com a Chloe, que talvez possa ser uma psicopata.
Psikopat katil, kurt adamların olmadığını düşün.
Nenhum homicidio de lobisomens psicopatas.
Psikopat bakışlı.
Feio. Olhar de psicopata.
- Psikopatın teki. - Neden?
Ele é um psicopata.
Belki de sonradan böyle psikopat olmuştur.
- Talvez tenha psicopatia retardada.
- Ben de psikopatım.
- E eu sou psicopata.
O koduğumun psikopatıyla flört etmeye başlamasaydın...
Se você não tivesse flertando com aquele merda psicopata...
- İnsanlar psikopat olduğumu düşünüyorlar.
As pessoas pensam que sou um psicopata, pai.
Ve siz burada oturup beni suçlamaya devam edecekseniz, hem de bir psikopatın davranışları yüzünden,
E se vão simplesmente culpar-me das ações de um psicopata qualquer, então...
- Sanki seni büyüten psikopat kaltak melekti!
Como se aquela cadela psicótica que te criou fosse a mãe do ano.
- O psikopat kaltak huzur içinde yatsın! Siktir git!
Que descanse em paz aquela cadela psicótica!
O psikopatın beni deşmesini engellemek için ne gerekiyorsa onu yapıyordum.
Estava a fazer tudo o que podia para impedir aquele psicopata de me esfaquear, meu.
O psikopat eski kız arkadaş olayıyla uğraşıyor da.
Ela está com problemas com a psicótica da "ex".
Psikopat falan değil. Yani, her şey yoluna girecektir.
Ela não é nenhuma psicopata.
Çocuğa ateş etmeyi kes, seni geri zekalı psikopat.
Para de disparar contra o miúdo, psicopata de merda.
O, duymak istediğini duydu zira torunu gerçekten cinliyse bu oğlunun da öyle olduğu anlamına gelir ki bu katil bir psikopat olmasından çok daha iyidir.
Porque se o neto está mesmo possuído, significa que o seu filho está possuído. Que é melhor do que ser um psicopata. O que quer que seja, causou a convulsão.
Herkes filmindeki mağdurun şiddet yanlısı bir psikopat olduğunu gördü.
Toda a gente viu que afinal a vitima de Bullying era um psicopata violento!
Amerika artık Butters'ın psikopat olduğunu öğrendiği için senin boktan bir video yaptığını düşünüyor.
Agora que a América sabe que Butters é um psicopata violento, estão a dizer que o teu vídeo é uma porcaria!
Butters'ın şiddet yanlısı bir psikopat olduğunu nereden bilecektim?
Como podia eu adivinha que o Butters era um psicopata violento?
Keske psikopat katiller de hafta sonlarimiza daha saygili olsalar, ama elden ne gelir? Biliyorum.
Eu sei.
Kötü kalpli, bir psikopat cerrahın güzel turistleri kaçırıp, organlarını kesip çıkarttığı ve organ nakli listesi sırasında beklemek istemeyen zenginlere sattığı filmi görmüş müydün?
Já viste aquele filme, em que o cirurgião malvado apanha os turistas estrangeiros, tira-lhes os órgãos todos e vende-os a ricos que querem passar à frente nos transplantes?
Psikopatın tekisin sen.
És uma psicopata. Maluca!
Hatırlarsanız, işlediği cinayetlerde bir takımın parçasıydı, şimdi de 2 psikopat olarak çalışıyorlardı.
Lembra-te, ele está acostumado a matar em equipa, e está a dividir-se em dois psicopatas.
O psikopatı yetiştirmesine rağmen yaşlı bayanı korudunuz.
Protegeu muito bem a velhota no carro. - Apesar de ter criado a psicopata.
Psikopat kızını ve torununu büyüten yaşlı bayanı ele alalım... Şimdi ikisi de yanında değil.
Veja só a "velhota" que criou a filha psicopata e o neto, que depois foram mortos.
Bu psikopat olan tavşanlardan ve takım elbise giyip golf oynuyor.
É um... É um coelho psicopáta e usa um fato e tem um taco de golfe.
Belki de kim olduğunun öğrenilmesini istemeyen, seksi, psikopat bir kurt adamdır.
Talvez ela seja uma lobisomem sexy psicopática e não quer que saibas.
Belki de kim olduğunun öğrenilmesini istemeyen, seksi, psikopat bir kurt adamdır.
Talvez ela seja uma lobisomem sexy e não quer que o saibas.
Seni hasta psikopat.
- Não, não. Seu tarado psicopáta!
O alçak psikopatın teki ve suçlu bizim de onu konuşturmamız gerekiyor.
Aquele nojento é um psicopata e é culpado, e vamos fazê-lo confessar.
Muhafızlığımın insanlarla birlikte yaşam için savaş vermesine karar vermiştim... Bunun tepesi atmış, antika bir psikopat tarafından heba edilmesine müsaade etmeyeceğim.
Dediquei o meu mandato como Guardião à luta pela coexistência... e não vou vê-la ir pelo cano abaixo com a merda... por causa de um... velho psicopata irritado.
Polisle psikopat sohbetini kısa kessek de bana ne istediğini söylesen?
O que me dizes de deixar de lado a parte da conversinha entre a policia e o psicopata e dizeres já o que pretendes?
Annenin psikopat eğilimleri varsa X kromozomuyla çocuğuna geçirmiş olabilir.
Se a mãe tem tendências psicopatas, pode ter passado através do cromossoma X.
Ya da psikopatın teki seks katliamı yapabilir.
Ou abusados sexualmente por um psicopata.
Kayıp kedilerin elinde olduğunu söyleyen bir psikopat var!
Um psicopata que diz ter os gatos desaparecidos!
Bu psikopatı içinde hisset!
Pensa como um psicopata!
Sizi psikopat kan emiciler.
Suas sanguessugas psicóticas.
Yok canım, sadece hastayı psikopat gibi doğramak varmış.
Não, só incluía esquartejar o doente como uma psicopata.
Şahsen, eğer katiller giydirip süslemeye girişiyorlarsa psikopat olarak değerlendiririm.
Pessoalmente penso no filme Psycho, quando o assassino veste roupa de mulher.
Ve her psikopat kişilik gibi o da çok iyi bir aktör.
E como qualquer psicopata, é um óptimo actor.
Eğer sizler işlerinizi yapmış olsaydınız o küçük psikopatın bizi silahla rehin almasının ardından kilit altında kalmasını sağlardınız.
Se tivessem feito bem o vosso trabalho, teriam certificado que aquele psicopata estaria preso depois de nos fazer reféns.
O psikopat kundakçıyla aynı kanı paylaşmam imkansız.
De maneira nenhuma compartilho sangue com aquele psicótico.
Siktir git psikopat bok çuvalı.
Vai-te foder, seu pedaço de merda psicótico.
Bu psikopat hakkında ne biliyorsun?
- O que sabes sobre o psicopata?
- psikopat olan biri - kesinlikle not aklıma geldi çok yalan oyunu gibiydi üniversiteye gidince de ortaya çıkmadı sonra notu başkası yazmıştır diye düşündüm ama kim Emma'nın
- Tinha de ser um psicopata. - Exatamente. Mas estava a cismar com o bilhete.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]