English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sahib

Sahib translate Portuguese

182 parallel translation
Bayım, lütfen.
Sahib, por favor!
Affedersiniz bayım.
Desculpe-me, sahib.
- Evet, bayım.
- Sim, sahib.
Başka bir emriniz var mı?
Sahib deseja mais alguma coisa?
İleriye devamımız bu kişi tarafından engellendi. Onunla gitmeniz için yalvarıyor. Nadir, harika bir şey gösterecekmiş.
A continuação da nossa viagem foi impedida por este homem, que pede que o sahib o acompanhe para lhe mostrar uma coisa rara e maravilhosa.
İngiliz, sahip!
Sahib, ingleses!
Sahip?
Sahib?
Tanrıya dua et, sahip. Hindu olmak için en iyi zaman.
Sahib, ora a Deus, porque agora era melhor se fosses hindu.
Ronny onun altında çalışıyor.
O Ronny é um sahib.
Çok iyi bir sahib oldu.
Tornou-se um verdadeiro sahib.
Ronny gerçekten sahib oldu mu acaba?
Terá o Ronny realmente se tornado um sahib?
- Çünkü onlara hayranız, Dr. Sahib.
- Porque os admiramos, dr. Sahib.
Dr. Sahib, ne zaman evlendiriyoruz seni?
Dr. Sahib, quando é que se vai casar?
- Başhekim sahib yarım saat önce çıktı.
- O major sahib saiu há meia hora.
Dr. Sahib'i kontrol ediyordum.
Vim ver como está o dr. Sahib.
Özür dilerim, vali sahib ve herkes.
Desculpem-me, cobrador, todos vocês.
Göl evi, sahib.
A casa do sahib.
İşte, "pukka sahib" dediğimiz şey. ( "Gerçek bir beyefendi" / "Tam bir centilmen" anlamında Hintçe'den İngilizce'ye girmiş argo bir tabirdir. )
Eis o que chamamos pukka sahib.
Yardım göndereceğim, sahip.
Trarei ajuda, Sahib.
Araba mı bozuldu, sahip? Evet.
O carro avariou, Sahib?
Dileğiniz akıllı olmak mı Sahib?
Desejas ser sensato, sahib?
Acıyı Sahib.
A dor, sahib.
Eğer hafısazı yerine gelirse Sahib, oğluna ne olduğunu anlatabilirdi.
Se ele recuperar a memória, poderá dizer ao sahib o que aconteceu ao seu filho.
Belki de Sahib, oğlu John'un şu an bir İngiliz hastanesinde olduğunu müşfik birinin onu evine acılardan uzağa götürmesini dilediğini anlar.
Talvez o sahib viesse a saber que o John estará num hospital britânico... ansioso que um homem generoso o leve para casa, para longe da sua dor.
Benim gözlerime güvenin, Sahib.
Confie nos meus olhos, sahib.
Önemli değil Sahib.
Não tem de quê, sahib.
Öyle olacak Sahib.
Vai decifrar, sahib.
Teşekkürler sahib.
obrigada, sahib.
Sahib?
Sahib?
Benim sahib.
É minha, Sahib.
Getirmek isterdim sahib, Ama ortadan kayboldu.
Bem que gostaria, Sahib, mas ela desapareceu.
Sahib.
Sahib.
Sahib.
Sahib?
Şah'dan haber var sahib.
Há novidades de Shah, Sahib.
Sahib, konuşmalıyız.
Sahib, temos que falar.
Affedersiniz Sahib.
Desculpa-me, Sahib.
Evet sahib.
Sim, Sahib.
Komite heykel yontmama rıza göstermedi sahib.
Não me agrada esculpir com assistência, Sahib.
Siz hükmedersiniz Sahib.
Tu reinas, Sahib.
Sahib!
Sahib!
O... Krallığımıza girmiş Sahib.
Ele... ele invadiu o teu reino, Sahib.
Olur, sahip.
Sim, sahib.
Al sahip.
Leve-a, sahib.
Sahip, al bunu.
Leve-a, sahib.
Iyaaz Sahib, o film bugün gösterimde değil.
Eh, "lyaaz sahib", esse filme não está a passar hoje.
Sahib, ama film başlayalı yarım saat oldu.
"Sahib", o filme já começou há meia hora.
Kimse Bay Takur'un evine bu şekilde giremez.
Ninguém revista a casa do sahib Thakur.
Bakın Beyim buna pişman olursunuz.
Não faça isso! Vai-se arrepender quando o sahib voltar!
Ardından Gulfam Hasan'ı kadromuza dahil ettik.
O sahib Gulfam canta para nós!
Gulfam Bey, sizi tanıştırayım. Üniversite arkadaşım. Bay Acey Singh.
Sahib Gulfam, apresento-lhe o meu convidado, Ajay Singh.
Patronun geri gelmeyecek gibi. Ya biran önce gelir Ratod'arapor verir.
O seu sahib não vai voltar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]