Sağ olasın translate Portuguese
696 parallel translation
Sağ olasın Nanine.
Óptimo, Nanine.
Sağ olasın.
É muito simpático da tua parte.
Sağ olasın.
Obrigado.
- Sağ olasın, Frances.
- Concerteza, Frances.
Sağ olasın müdür.
Obrigado, chefe.
Yok, sağ olasın. Gitmem gerek.
Näo, obrigado, tenho que abalar.
- Sağ olasın.
- Obrigado.
Aferin Manuel. Çok sağ olasın.
Bom trabalho, Manuel.
Hemşerim, bir tane de ben alayım. - Sağ olasın.
- Também pegarei um.
Çok sağ olasın.
Muito obrigada.
Çok sağ olasın.
Muito obrigado.
Tarayıcılar kontrolümde, sağ olasın, Joyce.
Scanners tomarão o controle, graças a você, Joyce.
- Gökyüzüne iki dakika kaldı, İsa. - Sağ olasın Roland.
- Dois minutos para ir para o ar, Jesus.
Sağ olasın dostum.
Obrigado, meu.
- Sağ olasın Deniz Levreği.
- Obrigado, Sea Bass.
Sağ olasın Lando. Bırak gitsin.
Graças a ti, Lando deixar
Sağ olasın Lando.
Graças a ti, Lando
Meg in ilk dansını görecek kadar yaşamam yetmiyormuş gibi birde onu dansa ben götüreceğim. Sağ olasın Geritol.
Obrigado, Geritol.
- Evet, sağ olasın, Maureen.
- Muito obrigado, Maureen. - Tudo bem.
- Sağ olasın babası.
- Bolas, pai.
Sağ olasın.
Muito obrigado.
Sağ olasın. Hoşçakal.
Obrigado, senhor.
Sağ olasın beyim, benim ağzım kekleşir.
Obrigado, senhor. Mas tenho os dentes fracos.
Sağ olasın.
Hey, cambada!
- Evet. Sağ olasın.
Obrigado.
- Tebrikler Bay D. - Evet, sağ olasın.
Bem feiro, Sr. D.
Selma, sağ olasın, beni yeni bir adam haline getirdin.
Selma, tornaste-me um homem novo.
- Sağ olasın, dostum.
- Obrigado, amigo.
Sağ olasın Aşk tanrısı.
Fantástico, obrigada, Cupido.
Çok sağ olasın...
Muito obrigado.
Sağ olasın. 20 dakika sonra golfte vuruş sırası benim.
Obrigado por fazer isto.
Evet, sağ olasın Gob.
Obrigado, Gob.
Sağ olasın Lloyd.
Obrigado, Lloyd.
Görüşürüz Benny. Sağ olasın.
Vemo-nos depois, Benny.
Sağ olasın.
Obrigada
Sağ olasın, evlat.
Obrigado, miúdo.
Sağ olasın.
- Obrigado.
Sağ olasın!
Obrigado, minha senhora.
Çok sağ olasın.
- Muito obrigado, Polly, sempre admirei a lealdade.
Sağır mısın lanet olası?
É surdo, ó parvalhão?
- Sen de oraydaydın ama sen lanet olası bir sağırsın.
- Estavas lá também. És surdo.
Subayımın bu işlemden sağ çıkması için cehennemdeki kartopunun sağ kalması kadar bir olasılık olsa dahi, bu işlemi uygulayacağız.
Enquanto houver uma ínfima hipótese do meu oficial sair vivo desta operação, irei em frente.
Uğradığınız ihanetin her anına tanık olasınız diye sağ bıraktım sizi.
Espero que sim. Eu o mantive vivo para que pudesse ver cada momento de sua traição.
Sağ olasın, yavriş.
- Obrigado, fufa.
Uğradığınız ihanetin her anına tanık olasınız diye sağ bıraktım sizi.
Mantive-o vivo para que pudesse ver cada momento da sua traição.
- Sağ olasın. - Sorun değil.
Eu ajudo-a, madame.
Sağır mısınız, lanet olası herifler?
Mas és surdo ou quê?
Sağ temporal lobda bir tümör olması olasılığını çok ciddiye almamız gerektiğini düşünüyorum.
Acho que devíamos encarar a possibilidade de... um tumor no lobo temporal direito.
İnanır mısın bilmem ama, Moskova olası bir devrimin Fransa'yı zayıflatacağını ve sağ kesimi Hitler'in saflarına geçireceğini düşünüyor.
Além disso, acredites ou não, Moscovo está convencida que uma revolução enfraqueceria a França e daria à direita um pretexto para se aproximar de Hitler.
Ooo, eyvallah, sağ olasın.
Muito agradecido.
- Sağ olasın doktor.
Obrigado, Doutor.
sağ ol 3935
sag ol 70
sağ olun 1548
sag olun 27
sağ ol anne 25
sağ ol canım 30
sağ ol dostum 40
sağ olun hanımefendi 17
sağ olun efendim 107
sağ ol tatlım 26
sag ol 70
sağ olun 1548
sag olun 27
sağ ol anne 25
sağ ol canım 30
sağ ol dostum 40
sağ olun hanımefendi 17
sağ olun efendim 107
sağ ol tatlım 26