Schrödinger translate Portuguese
102 parallel translation
- Yapma Walter, bu Schroedinger'in kedisi - Biliyorum, biliyorum.
Walter, é o gato do Schrödinger.
Dr. Schroedinger'dı.
Era o Dr... Schrödinger.
Vahim geldiğinin farkındayım. Schrödingers Paradoksunu duydun mu hiç?
Eu sei que parece estranho, mas já ouviste falar do paradoxo de Schrödinger?
Schrödingers Paradoksu. Kedi, hem ölü hem diri olan.
O paradoxo de Schrödinger, o gato meio vivo ou meio morto.
- Fizik bu. Schrödinger denklemi.
A equação de Schrödinger.
İsviçre'de bir Alp tatil yeri olan Arosa'daydı. Ama tutkuları, Schrödinger'in yaratıcı dehası için katalizördü.
Schroedinger ficou alojado numa estância alpina de Arosa, na Suíça, para uma relação secreta com uma antiga namorada, cuja identidade ainda hoje permanece um mistério, mas a paixão deles provou ser o catalisador para o génio criativo de Schroedinger.
Başka bir fizikçi Schrödinger'in cinsellikten ilham alan fizik haftası için şöyle der :
Um físico disse sobre a semana de Física sexualmente inspirada de Schroedinger :
Ortaya attığı, bizim şimdi Schrödinger dalga denklemi dediğimiz denklemdi.
Actualmente, chamamos à equação que ele desenvolveu "equação de onda de Schroedinger".
Böylesine eşsiz olmasının nedeni Schrödinger'in atom altı dünyanın davranışlarını tamamen açıkladığını iddia ettiği dalga fonksiyonu denen yeni niceliği karakterize etmesidir.
O que tem de tão singular é o facto de retratar uma nova quantidade chamada "função de onda", que Schroedinger afirmava descrever completamente o comportamento do mundo subatômico.
Schrödinger'in İsviçre Alplerinde cinsellik dolu bir tatilde yarattığı denklemi ve çizdiği atom resmi bilimadamlarının atomu daha basit şartlarda göz önünde canlandırmalarına olanak sağladı.
A equação de Schroedinger e a imagem que desenhava do átomo, criada durante umas férias sexualmente activas nos Alpes suíços, permitiu uma vez mais aos cientistas visualizarem o átomo em termos simples.
Schrödinger'in fikrinin geleneksel fizik topluluğuna getirdiği ferahlığı abartmak zor.
É difícil de estimar o alívio que a ideia de Schroedinger trouxe à comunidade da Física tradicional.
Ama hala derinde rahat vermeyen bir problem vardı, radikaller Schrödinger'in uzlaşıyı sağlayamadığını düşünüyorlardı.
Mas ainda existia um problema profundo e incomodativo, um que os radicais sentiam que Schroedinger não conseguia resolver.
Azılı bir rekabetçiydi ve Schrödinger'in fikirlerini kendine hakaret olarak almıştı.
Ele era extremamente competitivo e levou as ideias de Schroedinger como uma afronta pessoal.
Matematikteki saflığı yüceltip Schrödinger'in kaba duyusal dalgalarına zalim saldırılara girişmişlerdi.
Eles exultaram com a pureza da matemática e lançaram violentos ataques contra as vulgares ondas sensuais de Schroedinger.
" Schrödinger denkleminin fizik kısmını düşündükçe,
"Quanto mais reflicto na parte física da equação de Schroedinger,"
Ama Schrödinger, Heisenberg'e yönteminden iğrendiğini, matematiğini rezil bulduğunu söylerken eşit derecede kırıcıydı.
Mas Schroedinger também criticava severamente Heisenberg, dizendo que tinha aversão dos seus métodos e considerava monstruosa a sua matemática.
Schrödinger dalga denklemi hakkında bir konferans verecekti.
Schroedinger estava para dar uma palestra sobre a sua equação de onda,
Heisenberg'in güvenilirliğinden fazlası tehlikedeydi. Schrödinger basit yaklaşımının yalnızca yanlış yolda değil tamamen yanlış olduğuna inanıyordu. Ve amacı Schrödinger'in teorisini yıkmaktan daha azı değildi.
O que estava em causa era mais do que apenas a reputação de Heisenberg, ele acreditava que a abordagem simplista de Schroedinger não só estava mal orientada, como totalmente errada e a sua intenção era nada menos que destruir a teoria de Schroedinger.
Schrödinger hınca hınç dolu dinleyicilere yeni dalga mekaniği hakkındaki konuşmasını yapar.
Schroedinger conduz a sua palestra sobre a nova Mecânica Ondulatória para uma sala esgotada. Só havia lugares em pé.
Schrödinger'e göre bu, atom çekirdeğini saran dalgalar şeklindeki elektronlar ile atomun gerçek fiziksel resmini gösterir.
Para Schroedinger, isto descreve uma imagem real e física do átomo, com electrões como ondas que envolvem o núcleo atómico.
Konferansın sonunda ayağa kalkıp Schrödinger'in yaklaşımına saldıran bir konuşma yapar.
No final da apresentação, levanta-se e efectua um monólogo, atacando a abordagem de Schroedinger.
Dinleyiciler Schrödinger'in tarafındadır. Onun basit fiziksel yorumunu Heisenberg'in soyut, karmaşık matematiğine tercih ederler.
A audiência está do lado de Schroedinger, preferem a sua interpretação física simples à matemática abstracta e complicada de Heisenberg.
Schrödinger'le konuşan Bohr ve arkalarında Heisenberg.
Aqui está Bohr a falar com Schroedinger e Heisenberg está atrás deles.
Schrödinger'in ötesindeki Pauli bir hayli kendini beğenmiş gibi görünüyor, süt bulmuş kedi gibi...
Pauli está a olhar de modo convencido para Schroedinger, um pouco como o gato que ficou com o leite.
Schrödinger'ın kedisi gibi.
É como o gato de Shrodinger ;
Schrödinger'in kedisini dikkate alabiliriz.
Podemos considerar o gato de Schrödinger.
Schrödinger mi?
- Schrödinger...
Neyse, 1935'te, Erwin Schrödinger kuantum mekaniğinin Kopenhag yorumunu açıklamaya çalıştı. Bir kedinin herhangi bir zamanda kırılıp açılan, ağzı kapalı bir şişe zehir ile bir kutuya koyulmasını önerdi.
Seja como for, em 1935, Erwin Schrödinger, na tentativa de explicar a interpretação da física quântica de Copenhaga, propôs uma experiência em que um gato é metido numa caixa com um frasco de veneno fechado que se partirá numa altura aleatória.
Aynı Schrödinger'in kedisi gibi Leonard'la kuracağın ilişkiyi hem iyi, hem kötü olarak düşünebilirsin.
Tal como o gato de Schrödinger, a tua potencial relação com o Leonard, neste momento, pode ser considerada boa e má.
1935'te Erwin Schrödinger...
Em 1935, Erwin Schrödinger...
Schrödinger'in kedisi.
- O gato de Schrödinger.
Ama bir şey söylemeden önce, Schrödinger'in kedisini daha önce duydun mu?
Mas antes de dizeres seja o que for, já ouviste falar do gato de Schrödinger?
Aslında Schrödinger kedisi hakkında gereğinden fazla şey duydum.
Na verdade, ouvi demasiado sobre o gato de Schrödinger. Óptimo.
Schrodinger'in kedisi.
- É o gato de Schrödinger.
Kendimi Schrödinger'in kedisi gibi hissediyorum.
Eu sinto-me como o gato de Schrödinger.
Gerçekleşmiş olabilecek şey Schrödinger'in kutudaki kedi teoritik deneyi.
O que poderia ter acontecido é a experiência teórica de Schrödinger do gato na caixa.
Schrödinger'in Paradoksu, değil mi?
E isto é a teoria de Schrödinger, certo?
Schrödinger'in kedisi mi?
- Gato de Schrödinger?
26 Eylül, "Schrodinger" i göndermeyi düşünüyorum.
Dia 26 de Setembro Ando a pensar em mandar o "Schrodinger" pelo portal.
Görüşmek üzere Schrodinger!
Até já, Schrodinger!
Başaramadım Schrodinger.
Sou um fracasso, Schrodinger.
İçeriye mal mı sağlıyor? Hapishaneye mi?
É como o gato de Schrodinger.
... Schrodinger denkleminin çözeltileri kutunun sınırında kaybolmalı, böylece elimizde...
As soluções da equação de Schrodinger nós temos...
1925'te 38 yaşındaki Schrödinger kim olduğu hala bir sır olan yasak aşkı için
Em 1925, então com 38 anos,
Schrödinger isminde bir adamın tasarladığı bir deney.
Foi uma experiência concebida por um tipo chamado Schrödinger.
Deney, "Schrodinger'in Kedisi Deneyi" olarak adlandırılır.
Tem o nome de "Experiência do Gato de Schrodinger".
Erwin Schrodinger, atom teorisinin kurucu babalarından birisidir. 1930'ların ortalarında, kuantum mekaniğinin garabetine dikkat çekmek için bir düşünce deneyi tasarladı.
Erwin Schrodinger foi um dos pais fundadores da teoria atómica, e em meados da década de 1930, concebeu uma experiência teórica só para realçar o absurdo da Mecânica Quântica.
Sonra Schrodinger'in kedisini alıyorsunuz, ki bizim vak'amızda bu Dawkins adında şirin bir Norveç Orman Kedisi oluyor.
De seguida, pegamos no gato de Schrodinger, que neste caso é um belo gato norueguês da floresta, chamado Dawkins.
Schrodinger'in kedisi paradoksu ve ölçüm sorununun çelişkili doğası bizi, gerçekten de altta, atom ölçeğinde, minik nesnelerin kendilerine ait temelden tuhaf kurallar dizisine riayet ettiklerini kabul etmeye zorlar.
O paradoxo do "Gato de Schrodinger" e a natureza contraditória do problema da medição força-nos realmente a aceitar que os pequenos objectos à escala atómica obedecem ao seu próprio conjunto de regras profundamente estranhas.
Kuantum fiziği, uzaylıların kaçırması, Schrodinger'in Kedisi. *
Física Quântica, raptos alienígenas, mundos paralelos...
Schrödinger'in kedisi.
- Gato de Schrödinger.