English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Seni götürürüm

Seni götürürüm translate Portuguese

704 parallel translation
Tamam, seni götürürüm.
Sim, eu levo-te.
Ben seni götürürüm.
Eu te levo.
Ben seni götürürüm.
Eu o levo de carro.
- Ben seni götürürüm.
Eu levo você.
- Seni götürürüm.
- Eu levo-te. - O quê?
- Seni götürürüm.
- Eu levo-te.
Elbette seni götürürüm.
Claro. A casa é grande.
Ben seni götürürüm.
Tenho de ir. - Eu levo-a.
Eh, benimle kalabilirsin ve seni yarın bay Hamilton'la görüşmeye götürürüm.
Bem, podes ficar comigo, e amanhã eu levo-te a ver o Sr. Hamilton
Eğer bir daha ayak bastığını görürsem, seni demir kafese tıkarım seni gerisin geriye St. Charles'a götürürüm.
Se voltar a pisar aqui o levaréi às autoridades de San Carlos e o levaréi algemado.
Uslu durursan, seni King Westley'ye götürürüm.
Se te portares bem eu levo-te ao King Westley.
Gel, ben seni trenine götürürüm. Kahveden sonra.
Venha, levo-o ao comboio depois do café.
Seni Ballard'a götürürüm.
O levarei ao Ballard.
Seni ben götürürüm. Hayır!
Eu levo-te.
Seni de yanımda götürürüm.
Não me importo, se te levar comigo.
- Söylemezsen seni polise götürürüm.
- Sim, é obrigado. Se não o fizer levo-o à polícia.
- Ya beni götürürsün... ya seni polise götürürüm!
Não. Ou você me leva ou levo-o eu à polícia.
Eğer bu gece iyi bir uyku çekeceğine söz verirsen, sabah ilk iş seni oraya götürürüm.
Amanhã de manhã levo-te lá, - se me prometes que dormes esta noite.
Sakın beni itme yoksa seni de yanımda götürürüm.
Não me deixe cair, ou caimos os dois!
Seni yanımda götürürüm.
Eu acabarei com você também.
Batıya giden trene seni bizzat götürürüm.
Eu mesmo escoltá-lo-ei até ao comboio do Oeste.
Seni okula kendi arabamla götürürüm. Yarın ziyaretine gelirim.
E se te levasse no meu carro, e que amanhã te viesse visitar?
Buraya gelmişken seni de alıp yanımda götürürüm diye düşündüm.
E já que vim até aqui, poderíamos voltar juntos.
Carolyn Teyze'ni ziyaret etmek istiyorsan, yarın sabah ilk iş seni oraya ben arabayla götürürüm.
Socorro! Se queres descer o rio para ir ter com a tia Carolyn, levo-te lá de carro, de manhã.
- Otostop çekebilirim. - Seni arabayla götürürüm.
- Posso pedir boleia.
Carolyn, seni Kulübe arabamla götürürüm.
É melhor saíres do barco.
- Seni balığa yarın götürürüm, tamam mı?
Vá lá, Anthony, eu levo-te a pescar amanhã, está bem?
- Seni götürürüm.
- Eu te acompanho.
Seni San Diego'ya kadar götürürüm.
Eu levo-lhe até San Diego.
Seni eve götürürüm.
Eu levo-a a casa.
Seni oraya şimdi götürürüm.
Iremos lá já.
Öz kontrolün yok. Seni nasıl karşıya götürürüm?
Com os nervos assim em franja, quer ir à outra margem.
Ben seni götürürüm.
Onde é?
Seni dansa götürürüm.
Levo-te a dançar.
Scout'u yatırmamı beklersen seni evine götürürüm.
Se esperares que eu ponha a Scout na cama, levo-te a casa de carro.
Cuma günü güzel bacaklarının üstüne duruyor olursan seni Central Park'a götürürüm.
Põe-te boa até Sexta, e eu levo-te ao Central Park. - Porquê?
- Ben seni ona götürürüm.
- Eu levo-te lá.
Seni alışverişe götürürüm.
Não se preocupe!
Kal ve daha sonra ben seni üç tekerlekli arabamla götürürüm.
Fique, e depois eu levo-a a casa no meu Morgan de três rodas.
- Gel, seni ben götürürüm.
- Venha, vou levá-la a casa.
Gerekirse seni sürükleyerek götürürüm.
Arrasto-te, se for preciso.
Onlara karşı tek şey yaparsan seni atının karnına bağlayıp Copper Springs'e götürürüm.
E dê um passo que seja contra aquela gente e levo-o para Copper Springs atado á barriga do seu cavalo.
Saxon lara gitmek istiyorsan Seni ben götürürüm.
Se quiseres ir a Saxon City, eu levo-te.
Eğer istersen seni güvenli bir yere götürürüm.
Se tu o desejares... levo-te até a um ligar seguro.
Adamım, 20 papel için seni Ku Klux Klan törenine bile götürürüm.
Por 20 dólares, até o levava ao churrasco do Ku Klux Klan.
Şenlik ateşini yakışlarını izleriz, sonra da seni eve götürürüm baba.
Pai, vamos vê-los a acender a fogueira e, depois, eu levo-o a casa.
Ona söyle, o zaman götürürüm seni.
Conte, daí levo você.
Eger "teşekkür ederim" dersen seni işine götürürüm.
- Diz "obrigada" e levo-te ao emprego. - Obrigada.
Dinle bak evine gideceksen, düşündüm ki seni sağ salim kulübene götürürüm.
Olha... se voltas para casa, penso ser melhor ver se chegas em segurança à cabana.
Bu gece ne yapmak istersin? Sinemaya gideriz, seni dansa götürürüm.
O que é que queres fazer à noite?
Hey, dinle, yarın... işte düşünüyordum, belki işten sonra seni dışarı götürürüm.
Escuta, amanhã... Estava a pensar lá no trabalho, depois do trabalho vamos sair.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]