Senin işin bu translate Portuguese
1,046 parallel translation
Kanıtı getir, senin işin bu.
A tua missão é arranjares-me provas.
- Senin işin bu Pat, devam et.
Este é o teu trabalho, Pat. Vai direito ao assunto.
Senin işin bu.
- Isso é lá contigo.
- Dük, bu senin işin mi?
- Duke, foste tu?
Madalya mı? Bu senin ilk büyük işin Sal.
É o seu primeiro jogo na primeira liga, Sal.
- Anlamıyorum, senin işin mi bu?
Não entendo. Foste tu a fazer isto? Não.
- John, doğru söyle, senin işin mi bu?
John, diz-me a verdade! Foste tu?
Ama bu senin işin.
Bom, isso é seu problema.
Kolombo! Senin bu işin idaresini ele alman gerekmez mi?
Columbo, você é ou não o responsável por esta trapalhada?
Çünkü sen bir acemi polissin ve bu senin ilk işin...
Como tu és um amador e esta é a tua primeira rusga...
Bunun karşılığını ödememe izin verin. Bu senin işin değil! Karışma!
Permita-me compensá-lo.
Bu senin işin. Benim kendi sorunlarım var.
O meu já me dá trabalho.
Her zaman senin, bu işin en iyisi olduğunu söylerim, değil mi?
Sempre disse que eras o melhor, certo?
Bu senin işin, değil mi?
É o seu trabalho, não é?
- Hey, dinle. Bu senin işin değil.
Ouça, não se meta nisto!
İyi fikrin için sağol, Duc, ama, şimdi bu senin işin olmaktan çıktı.
Obrigado pela ideia, Doc, mas não se meta nisto.
Yoksa, senin de bu işin içinde olduğunu söylerim.
Se não o fizeres, direi que participaste em tudo.
Bu senin işin değil!
Isto não te diz respeito.
Senin bu işin içinde olduğunu bile bilmiyorlar.
Nem sabem que o Cledus Snow existe.
Hayatım artık bu senin işin değil.
- Já não é o teu trabalho, querido.
Yani bu senin işin mi...
Você quer dizer, isto é seu trabalho...
Bu iş senin işin değil, Su, yoluna git
Não é assunto seu. Su, vá-se embora!
Bu senin işin değil.
Não é da tua competência.
Şehir görevlisi olarak bu senin işin.
É seu dever prendê-lo.
Bu işin dörtte üçünü sadece senin uğruna yaptım.
Já tive três quartos do trabalho só por sua causa.
Şimdi oraya gidip ona yardım et. Bu senin işin.
Levante-se e ajude-a com ele.
İşin bu mu senin?
É esse o seu trabalho?
- Bu senin işin, hiç umurumda değil.
- O problema é teu.
Senin ne işin var bu lanet yerde?
Que raio fazes aqui vestido dessa maneira?
Bu senin işin!
É o teu trabalho.
- Onu bul, bu senin işin, dostum!
É o teu trabalho.
Bu senin işin olacak.
Será o teu trabalho.
Haklısın, bu senin işin.
- Tens razão, é o teu trabalho.
Bu senin işin mi?
Foi você que fez?
- Kabul etme, bu senin işin değil.
- Recuse. Não é assunto seu. - Isso é verdade.
- Murdock, bu senin işin.
- Murdock, isto é contigo.
Bu senin işin.
É o seu trabalho.
İşin en başında bu soytarılara bulaşmamızın tek sebebi... senin Atlanta'ya taşınmak istemendi.
Só nos envolvemos com estes palhaços porque querias ir para Atlanta.
Rüya bağı hakkındaki her şeyi biliyorum. Senin de bu işin parçası olduğunu biliyorum.
Sei tudo sobre essa ligação de sonhos e sei que você faz parte dela.
Bu senin işin değil.
Não é o teu trabalho.
Bu senin işin.
A tua parte.
Öyleyse bu senin ilk tilki işin değil ha? Hayır.
Então, não é a primeira vez que faz este tipo de serviços?
Sanırım bu senin işin MacGyver.
Obra tua, suponho, MacGyver.
Bu iş bittiğinde, senin işin de bitecek, evlat.
Tu estás a passar dos limites, puto.
Bu senin işin değil.
Isto não é para ti.
Bu senin lanet işin, Gutterboy.
É o teu serviço, Gutterboy.
Delbert, senin bu adamın dolabında ne işin vardı?
E lembre-se do nosso : "Não temos."
Bu yüzden bankacılık sektörüne girdim. Ama ben buyum, ve şimdi senin işin yok.
Quero sexo, Marcy.
Böylece sana suç ortağı olmakla da suçlanamaz. Eğer kaçabilirsem, senin bu işin içinde olup olmadığını araştırırlar.
Se não conseguir lá chegar e não houver telefonema, ela dá meia volta e vai direita para casa, para não ser acusada de cumplicidade.
Bu pis işten hoşlanıyorsun değil mi? Bu senin işin.
Ele gosta desta merda, não é?
Senin işin bu veriyi almak.
- A sua função é obtê-los.
senin işin 25
senin işin bitti 18
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bully 18
senin işin bitti 18
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bully 18