Sevgi translate Portuguese
5,213 parallel translation
Sevgi bizim için bir lütuftur.
O amor... é a nossa graça.
Sevgi bizim çöküşümüzdür.
O amor... é a nossa ruína.
Gayet kibar, tatlı, sevgi dolu.
É simpática, doce...
Gayet kibar, tatlı, sevgi dolu.
Muito amável...
"Şeytanla adına sevgi denen şeyle savaş."
"Combater o diabo com aquela coisa a que chamamos amor."
Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir derler. Artık Paris bizim evimiz oldu. Çocuğumuzun en sevgi dolu köyde büyüyeceğini bildiğimiz için kendimizi dünyadaki en şanslı anne ve baba olarak görüyoruz.
Dizem que é preciso uma aldeia para criar uma criança, e agora que consideramos Paris a nossa casa, sentimo-nos os pais mais felizes sabendo que o nosso filho irá crescer nesta aldeia tão adorável.
Sadece sana bebek sahibi olmayı çok isteyen bir adam olduğunu ve karına yeteri kadar sevgi göstermen gerektiğini hatırlatıyorum.
Só lhe recordo que é um homem que vai ter um bebé que tanto desejava e que deve dar à sua mulher o adequado carinho.
Sevgi içinde başka bir kıyı bul.
No amor, possas encontrar o próximo.
- Ama doğru. O yüzden seni sevgi dolu kalabalığa kaptırmadan önce hayatlarımızın en güzel yılını kutlamak için baş başa bir anımız olsun istiyorum.
Então, antes de te perder para os teus fãs, queria apenas ter um momento contigo para celebrarmos o melhor ano das nossas vidas.
Onlar Barney'nin benim için yaptığı en sevgi dolu şeylerdi ve hepsi de yalanlar üzerine kurulu.
Isso são as coisas mais adoráveis que o Barney fez por mim e são baseadas em mentiras.
Bakışınız sevgi dolu ama evlendiğiniz adam için değil.
Mas esse seu olhar... é um olhar de amor, e não pelo homem com quem casou.
Sevgi sözcükleri bir kenara, bunu senin akıl ve yeteneklerine olan saygımın bir sonucu olarak varsay.
Carinho à parte, encarai isto como sinal do meu respeito pelo vosso intelecto e capacidades.
Dünyada sadece iki şey olsaydı sevgi veya korku, hangisini seçerdin?
Estou presa aqui em cima, e juro que às vezes é o inferno na terra. Bem, entre nós dois, o inferno é um disparate.
Her zaman sevgi ve arkadaşlık arayan bir adam.
Está sempre à procura de amor e amizade.
Sevgi ve bağışlama.
Amor e perdão.
Kalia, benim göklerdeki tanrıçam, babana biraz sevgi göster.
Kalia, minha princesa, dá um abraço ao papá.
Tıpkı Ropa Vieja pişirmek gibi,.. ... babamın öğrettiği, sevgi dolu bir yemek.
É como cozinhar ropa vieja, um prato que o meu pai me ensinou que é cheio de amor.
Merhamet ve sevgi bize yol gösterecek ve ödülümüz de özgürlük olacak.
A compaixão e o amor guiar-nos-ão e a recompensa será a liberdade.
Şans eseri, uzay beşiği, güvenli bir yere fırlatıldı ve Dünya'ya düştü genç Superman Kansas'ta bir mısır tarlasında sevgi dolu üvey ailesi, Martha ve Jonathan Kent tarafından bulundu.
Felizmente, a sua nave espacial foi enviada em segurança e caiu na Terra, onde o jovem Superman foi recuperado num campo de milho em Kansas pelos seus amáveis pais adotivos, Martha e Jonathan Kent.
Beni tanıyanlar bilir benim için zor bir sene oldu ve güzel eşim Linda'nın sevgi ve destekleri olmasaydı üstesinden gelemezdim.
Os que me conhecem... Sabem que foi um ano muito difícil para mim em termos pessoais. E não teria conseguido aguentar sem o amor e apoio da minha...
Eğer bir yerden fazla ayrılmazsan bunun adına sevgi dendiğini bilmelisin.
Sabe... e se ficarmos demasiado tempo, começamos a pensar que é amor.
Sadece saygınlık ve sevgi kazanmaya çalışıyorum.
Só quero dar um pouco de afecto à cidade.
Ağaç ne kadar büyükse, sevgi de o kadar artar, değil mi?
E quanto maior a árvore, maior o afecto, não?
Sadece Javier bana sevgi gosterdi.
O Javier foi o único que me amou.
Daha sonra sevgi ve sabırla seni sinek gibi ezeceğim.
E então, com empenho e paciência irei esmaga-lo.
sen sevgi yoksunusun, bu kadarını çok iyi biliyorum.
Sei bem disso. Então é essa a mentira que contais a vós mesmo para justificar isto tudo.
Sen ve doğacak bu güzel bebek için sevgi.
Amor por ti e por esse lindo bebé que vamos ter.
Yakında sevgi dolu kollarıma geri döneceksin.
Em breve estarás de volta aos meus braços.
İnsanlar bana sevgi duymuyor.
- O povo não gosta de mim.
Çocuklara sevgi, şefkat gösteriyordum.
Estava a mostrar às crianças amor, a expressar afecto.
Sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Tu não percebes nada de amor
Sevgi hakkında her şeyi biliyorum.
Eu sei tudo do amor.
Sevgi her zaman eşit değildir, Sookie.
O amor nem sempre é igual, Sookie.
Bana sadece yeteri kadar sevgi gösteriyor.
Ela dá-me apenas o suficiente para amar.
Buradayım. Bu yola kalbimi koydum ve bu ışık, sevgi ışığı, Tanrı'nın ışığı.
Senti meu coração neste caminho e esta luz, a luz do amor, a luz de Deus.
Söylentilere göre Sophie-Anne ilk zamanlarında nazik ve sevgi dolu bir vampirmiş.
Diz o rumor... que a Sophie-Anne era um vampiro gentil e afectuoso... no início.
Dinin, sevgi ve hayırla bir alakası yoktur.
A religião não se trata de amor ou caridade.
Bu gerçek sevgi.
Isto é amor de verdade.
Sevgi Dölcükleri filmini indirdim.
Eu fiz saquei o Sperms Of Endearment
Barış ve sevgi.
Paz e amor?
Ama içinde beslediğin şeyin ne kadarının sevgi olduğunu biliyor mu?
Ele sabe o quanto de ti há para amar?
Bunun sevgi olduğunu sandım.
Pensava que era amor.
Atlı'ya sevgi beslemediği belli.
E definitivamente não gosta do Cavaleiro.
Bazen gençlere biraz katı sevgi göstermelisin.
As vezes temos de dar aos jovens, um pouco de amor bruto.
- Katı sevgi, öyle mi?
Amor bruto, não é?
Bunun, sevgi ve hayırla bir alakası yok. Bu tamamen kanla alakalı.
A religião não tem a ver com o amor ou a caridade, tem a ver com sangue.
Ve bu yaşlarda onu böyle bir sevgi henüz rahatsız ediyor.
E, neste momento, está na idade em que o afeto o incomoda muito.
Burada nerede sevgi var?
O que há para não gostar?
O sevgi doluydu.
Claro que tem.
Sevgi gerçekten vardı.
O amor estava lá.
Sevgi için hasret çeken..... bir oğulun kelâmları.
Seja o que for que quiseres de mim não irei cooperar.
sevgilim 3566
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgiler 177
sevgilisi 18
sevgi dolu 20
sevgilin 16
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18
sevgilin var mı 29
sevgili 136
sevgiler 177
sevgilisi 18
sevgi dolu 20
sevgilin 16
sevgililer günü 32
sevgilerimle 51
sevgili ailem 18