English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sevgili watson

Sevgili watson translate Portuguese

45 parallel translation
Evet, benim teorime göre, sevgili Watson, şu oldukça derin sularda sayılırız.
Bem... a minha teoria, meu caro Watson, é que estamos metidos nalguma coisa bem grande.
Basit, sevgili Watson.
Elementar, meu caro Watson.
Çok basit, sevgili Watson.
Elementar, meu caro Watson.
Sevgili Watson, yalnız kalmak istiyorum. Aç mısın?
Meu caro Watson, preciso de estar sozinho.
Sevgili Watson, David ismi bana bütün bu hikayenin sebebinin senin de resmetmeye çok düşkün olduğun sebep olduğunu gösterdi.
Meu caro Watson, o nome David deveria ter-me dito toda a história fosse eu um pensador ideal, que é o que você costuma dizer.
- Sevgili Watson, kendi içinde gayet basit fakat bir öncekiyle ilişkili, birtakım sonuçlara ulaşmanın, ne kadar kolay olduğunu göreceksin.
Meu caro Watson, não é difícil construir uma série de deduções, cada uma delas dependente da anterior e simples em si mesma.
" Sevgili Watson : Sen üçüncü sınıftayken, beşinci sınıfta olan Kurbağa yavrusu Phelps'i hatırlayacağına hiç şüphem yok.
Caro Watson, acredito que se recorde do Phelps "inocente", que estava na terceira classe quando você andava na quinta.
Sevgili Watson, seni şu bıyığının altında asla tanıyamazdım. ve söylemeliyim ki bana hiç kötü davranmamıştın.
Caro Watson, nunca o teria reconhecido com esse bigode e atrevo-me a dizer que não estaria preparado para me ver assim.
Sevgili Watson, alçak gönüllülüğü meziyetler arasında sayan insanları anlayamıyorum.
Não posso concordar com os que incluem a modéstia entre as virtudes.
Sen burada kal, sevgili Watson.
Fique aqui, meu caro Watson.
Sevgili Watson, çok acı çekiyorsun.
- Você é tão persistente, Watson.
Yazacağım, sevgili Watson, yazacağım.
- Fá-lo-ei, meu caro Watson.
Binlerce kez özür dilerim sevgili Watson.
Mil desculpas, meu caro Watson,
Sana çok özür borçluyum, sevgili Watson, fakat hepsi hayatiydi. Ölmüş olarak bilinmeliydim. Mutsuz sonumun gerçek olmadığını bilseydin böyle inandırıcı bir açıklama yazmayacaktın.
Devo-lhe mil desculpas, Watson, mas era muito importante que se pensasse que eu tinha morrido, e você não teria escrito um relato tão convincente da minha morte se não pensasse que era verdade,
Sevgili Watson, sen ve sorgu yargıcı genç adamın iyiliği için acıları içinden en güçlülerini seçmesi gerektiğini görmüyormusunuz?
Meu caro Watson, você e o Magistrado não observam certos aspectos, que jogam a favor do rapaz.
Bir dava daha kapandı, sevgili Watson.
Outro caso encerrado, meu caro Watson.
Bir dava daha kapandı, sevgili Watson.
Bem-vindo a bordo, rapaz.
Gizem çözüldü, sevgili Watson.
- Mistério resolvido, caro Watson.
Ve, sevgili Watson'cuğum, ( Sherlock Holmes'un dostu ) komşunun küçük sırrı..
E isto, meu caro Watson, é o segredinho do teu vizinho.
Basit sevgili Watson ( 3 * ).
Elementar, meu caro Watson.
Hemen hemen her şeye, sevgili Watson.
Quase nada, meu caro Watson.
Teşekkür ederim, sevgili Watson.
Obrigado, meu caro Watson.
Temel olarak doğru sevgili Watson.
Elementar, meu caro Watson.
"Basit düşün sevgili Watson." Tüm bu saçmalıklar.
"Elementar, meu caro Watson", e todo resto.
Eğitim, sevgili Watson.
Elementar, meu caro Watson.
Sevgili Watson, ne zaman olmadım ki?
Minha querida Watson... quando é que não estou?
Sevgili Watson, duygularının muhakemeni gölgelemesine izin veriyorsun.
Caro Watson, as tuas emoções deturpam o teu raciocínio.
Çok basit, Sevgili Watson.
Elementar, meu caro Watson.
Sevgili Watson, duygularının muhakemeni gölgelemesine izin veriyorsun.
Estás a deixar que as emoções te turvem o raciocínio.
Ah, Sevgili Watson... Soru sormasan zaman nasıl geçer ki zaten?
Como preenchíamos o tempo se não fizesses perguntas?
" İyi akşamlar, sevgili Watson...
'Bela tarde, meu caro Watson!
Sevgili Watson, Kaiserhof Oteli'ne yerleştim. Sherlock...
'Meu caro Watson... estou no Kaiserhoff Hotel.
Basit, sevgili Holmes.
Excelente, Watson. Elementar, meu caro Holmes.
Gerçeklerden, bundan daha fazla uzak olamazdın sevgili Watson.
Não podia estar mais longe da verdade.
Keşke sevgili dostum Watson'u da karşımdaki sandalyede kurulmuş otururken görseydim diyerek iç geçirdim.
Só me faltava o meu querido amigo Watson na outra cadeira, que tantas vezes embelezara.
Bizim rakibimiz, sevgili Watson,
Vamos lá encontrar um elevador para o posto de Comando.
Oh, Hayır, hayır, sevgili Watson
Não consegue reforçar a fama que eu possa ter alcançado.
Çok basit, sevgili Bayan Watson.
Elementar, querida Sra. Watson.
Sevgili Bayan Watson :
Querida Miss Watson :
Sevgili dostum, Doktor John Hamish Watson'a...
Ao meu querido amigo, Dr. John Hamish Watson...
Ah, Sevgili Watson...
Watson!
Çok basit, Sevgili Watson.
- Elementar, meu caro Watson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]