Shorts translate Portuguese
68 parallel translation
Şortu Henri Amcanın derisinden yapıldı!
Seus shorts são feitos da pele de Tio Henri!
Neden yeni Shorts Blaster nektarından denemiyorsun?
Porque não experimentas o novo desodorizante anti-séptico?
- Shorts Blaster.
- Desodorizante anti-séptico.
İşaretli paranın bir kısmı Melanie'nin şortunda bulundu. Ve bu hikayeni fazlasıyla destekliyor.
E a Melanie tinha um monte de notas enfiadas nos shorts, o que apoia o que nos contaste...
35.000 mini şort imal ediyoruz ama siparişlere bile yetişemiyoruz.
Fabricamos 35.000 mini-shorts por dia. E nossa produção não chega para as encomendas.
Aynı şey boxer külotlarımız için de geçerli, hatta normal külotlarımız için de.
O mesmo acontece com boxer shorts e shorts com mosca.
Bana penyelerinden birini verir misin? Benimkisi uyumak için iyi değil.
Dá-me um dos teus shorts servem para dormir.
Bay Yeşil Şort.
Sr. Shorts verdes.
Sana Bay Yeşil Şort diyorlar, bana Bay Yeşil Şort diyorlar...
Quero dizer, eles te chamam Sr. Verde Shorts. Eles me chamam de Sr. Verde Shorts.
Bay Jim Shorts adına bir milyon dolarlık bağış sözü verdim.
Eu só prometeu 1000000 dólares em nome de um Sr. Jim Shorts. Entenderam?
Şortumun üzerinde piknik yapıyorlar.
Elas estão fazendo um pique-nique em meu shorts.
bu konuda seni suçlamıyoruz canım. ama seni zorlamak zorunda kalabilirim.
Assim aborrece-me ter de te sancionar por isso mas serei forçada a isso se não vieres de shorts.
bu sefer bir şey yapmıyorum. Ama yarın seni şortla görmek istiyorum.
Mas amanhã, quero ver-te de shorts.
Benim üzerimde... şort var.
Eu usava... "shorts"
Doğrusunu istersen, sakıncası yoksa yatakta şort giyerim.
Para dizer a verdade, se não te importas... Eu uso meus shorts para dormir.
Ama bana Shorts diyebilirsin.
Mas podes chamar-me, Shorts.
Shorts, benim ranzamdasın.
Shorts, estás no meu beliche.
Shorts, bu senin ranzan.
Shorts, esse é o teu beliche.
Söylesene, Shorts, buradaki en sert adam hangisi?
Diz-me, Shorts, quem é o tipo mais forte aqui?
Sorumu açıklığa kavuşturayım, Shorts.
Deixa-me esclarecer a minha pergunta, Shorts.
- Shorts, aç bakalım bir şeyler.
- Shorts, dá-nos uma prova.
Bacaklarınız iyiyse.
shorts, se você tiver as pernas.
Biliyorsun, şort falan gibi kurallar.
É, sobre os shorts e tal.
Etrafta kimse olmadığından en çok yazın hoşuma gidiyor.Sadece, ben, mini etekleri, göğüsleri ve külotlu çoraplarıyla tatlı kızlar,
Gosto do verão quando não há ninguém por perto. Sou eu e as miúdas suadas no comboio, com as suas camisas húmidas, shorts e calcinhas, que gosto de ver, quando consigo.
Yazın, açık hava konserleri yapabilirim ve şortlarımı giyebilirim.
No verão, nós podemos fazer shows ao ar livre E, eu posso usar meus shorts.
- Paul geliyor. - Anladım.
- com shorts maiores está chegando.
Manning'in şortunda bulunan salya.
Isso é saliva que achei nos shorts de Manning.
Basketbol şortunun içindeki sperm sıvısı ve salya kurban boşalmadan, ona oral seks yapıldığını gösteriyor.
Traços de fluido pré-seminal e saliva dentro dos shorts de basquete sugerem sexo oral no qual... a vítima não ejaculou.
Ben'in şortlarını giyiyorum, tamam mı?
Eu uso shorts do Ben, certo?
En son ne zaman şortla dışarı çıktın?
Quando foi a última vez que usaste um par de shorts para sair?
Mini etekli ve bikinili ateşli hatunları!
Garotas gostosas de shorts e biquínis!
Tişörtünü çıkar.
Só de "shorts", vamos.
Yıldızlarla süslü, cırt cırtlı bir mayo giyiyor. Kostüm sandım.
Ele está a usar uns shorts de velcro, cheios de estrelas brilhantes.
Evde kısacık şortlar, dantelli sütyenler ve iç çamaşırlarıyla dolanıp duruyor.
Anda pela casa de shorts, sutiã de renda, cuequinhas de fora.
Baksanıza, erkek arkadaş şortları nasılda sevimli!
Olha que fofos esses shorts namorado!
Şort ve terliklerin neyi var?
- O que há de mal, com shorts e chinelos?
Attığın o basketle Fairfield'ı yendiğimizde o kısa Larry Bird şortunla yukarı aşağı zıplıyordun ve güneşin altındaki turşu kavanozu gibi terliyordun.
Quando bateste aquele tiro para vencer o Fairfield, e estavas saltando para cima e para baixo na sua Larry Bird com aqueles shorts e suando como entreaberta de picles no sol quente...
Duşa mayoyla mı giriyorsun?
Usas shorts no chuveiro?
Kısa şort bile giymişti.
Ele também usava shorts...
Okulun ilk günü kırmızı bluzla mavi şortumu giysem nasıl olur?
No primeiro dia de aulas, vou usar esse top vermelho, com estes shorts azuis!
Futbol antrenmalarımız sırasında o seksi şortların içinde koşman hâlâ gözümün önünde.
Ainda posso ver-te naqueles shorts sexy, na pista de corrida durante os nossos treinos de futebol.
Ben de şort giymeliydim.
Devia ter vestido uns shorts.
Hayır, şortunu değil!
Meu Deus, os teus shorts, não.
Şortunu çıkar dedin sandım.
Pensei que querias que tirasse os shorts.
Şimdi, Nuşak, git pelerinimi ütüle ve polyester yarasa şortumu arındır.
Agora, o Nutler, vai passar a ferro a minha capa e desinfetar meus bat-shorts de poliéster!
Her ne kadar o şortla güzel görünsede ondan nefret ediyorum.
Odeio-a, não interessa que seja bonita de shorts.
Tamam.
- E os shorts de vocês.
Herke şort giyerken... sen pantolon giyiyorsun. sorun nedir?
toda a gente está de shorts e tu de calças.
Üzüm sıkıyor gibisin.
Esses shorts de nylon estarem um pouco apertados pra você.
Hayattaki en büyük zevklerden biridir.
Eu nunca ia sair com aqueles shorts apertados.
- Kırmızı bluzla, mavi şort.
Top vermelho, shorts azul.