Silahım nerede translate Portuguese
88 parallel translation
Silahım nerede?
Onde está minha arma?
Silahım nerede?
- Onde está a arma?
Silahım nerede?
Onde está a minha arma?
Silahım nerede?
- Onde está a minha pistola?
Lanet silahım nerede?
Onde está a merda da minha arma?
Silahım nerede?
A minha pistola?
- Silahım nerede?
A minha pistola?
Silahım Nerede?
A minha arma.
Silahım Nerede?
Onde é que está?
- Silahım nerede?
- Cadê minha arma?
Silahım nerede?
A minha arma?
Ben 3. Carlton Witherspoon'ım. Silahım nerede?
Sou o Carlton Witherspoon III. Onde está o meu ferro?
Henüz değil, lanet silahım nerede?
Não, ainda não. Onde raio está a minha arma?
Silahım... Silahım nerede?
A minha arma... onde está a minha arma?
Silahım nerede?
Meu Deus.
Benim silahım nerede?
Onde está a minha arma?
Dostum, silahım nerede?
Meu, onde está o meu equipamento?
Yastığımın altında tuttuğum silahım nerede?
E onde está a pistola que guardo debaixo da almofada?
- Silahım nerede?
- A minha arma?
benim silahım nerede?
E onde está a minha pistola?
Bir dakika, silahım nerede?
Onde está... onde está minha arma?
- Silahım nerede lan?
- Onde está a minha arma do caralho?
Hey, benim silahım nerede?
Onde está a minha arma?
- Silahım nerede?
- Onde está a minha arma?
Pekala, silahım nerede?
Está certo, onde está a minha arma?
Hey, silahım nerede?
Olha, onde está a minha arma?
Bak bakalım şu silah nerede?
Equipa de demolição!
Hitler'e ordularını yeniden oluşturması için yardım eden....... ve silah satışlarından büyük kârlar elde eden....... Amerikan sanayicilerinin sorumluluğu nerede?
Qual a responsabilidade das indústrias americanas... que ajudaram Hitler a reconstruir o seu arsenal e que beneficiaram disso?
Nerede benim silahım?
Onde está a minha pistola? Onde está a pistola?
Yoldaş Pribluda, silahı ne zaman alacağım ve onu nerede vuracağım?
O camarada Pribluda. Quando é que recebo a arma e onde é que eu o mato?
Dinley, Kersey. Senin için bir silah daha sakladım. Nerede bulacağını biliyorsun.
Ouve Kersey... apenas perdi uma metralhadora... a outra ainda está lá no mesmo sitio.
Silahım nerede?
O tipo é doido!
Ya hayatımı geri alırım ya da Rus silah kaçakçılarına nerede olduğunu ve kimin aldığını söylerim.
Ou me devolves a minha vida ou os traficantes de armas Russos vão saber onde está o dinheiro.
Görünüşe göre Bayan Watson'la, silahı nerede kaybettiğini hatırlıyor mu diye sormak için görüşmemiz lazım.
Parece que temos de ter uma conversa com a Menina Watson, para ver se ela se lembra onde a perdeu.
Onun, silahın nerede olduğundan... -... ya da nasıl bulunacağından haberdar olmadığının farkında mısınız?
Vocês sabem que ele não faz ideia da onde ela está ou como encontrá-la.
Nerede saklıyorsun onları? Tek silahım o.
Essa é a única arma que tenho.
Nerede... Nerede benim lanet... Nerede benim lanet silahım?
Onde está... onde o diabo está a minha... onde diabos está minha arma?
Silahım nerede?
- Onde está a minha arma?
Mücahitlere vermek için Rus yapımı silahlara ihtiyacımız olduğunu ve Sovyetler Birliği dışındaki en büyük Sovyet silah stokunun nerede olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Ambos sabemos que temos de meter armas de fabrico Soviético nas mãos dos Mujaidine. E ambos sabemos onde está o maior stock de armas Soviéticas fora da União Soviética.
Tüm savunma hareketlerimi tahmin etti ve kelepçelerin nasıl kullanılacağını, silahımın nerede olduğunu biliyordu.
Ele antecipou todos os meus movimentos de defesa, sabia como usar as algemas, sabia onde estava a minha arma.
Babanla benim silahı nerede sakladığımızı biliyor musun?
Sabes onde é que eu e o teu pai guardamos a arma?
Biri gelip seni incitecek olursa, silahı nerede sakladığımızı biliyor musun?
- Só para o caso de alguém tentar magoar-te, sabes onde e teu pai e eu guardamos a arma?
Peki o silah şu an nerede polislerin tuttuğu kanıtlar arasında var mı?
E onde está a arma? Num armário de provas algures?
Şimdi silahı nerede bulacağımızı biliyoruz. Benim işim gidip onu bulmak.
Sabemos onde procurar a arma, por isso... é meu dever encontrá-la.
- Korunmak için aldım ve dolabın içine sakladım. - Şimdi silah nerede, Glen? Bilmiyorum.
- Onde está a arma agora, Glen?
Ve, Komiserim, Sanırım size cinayet silahının nerede olduğunu söyleyebilirim.
E, capitão acho que talvez tenha de lhe dizer que sei onde está a arma do crime.
Sanırım cinayet silahının nerede olduğunu biliyorum.
Acho que sei onde é que está a arma do crime.
Eğer onu içeri atmak istiyorsak o silahı nerede ve nasıl yaptığıyla ilgili daha çok bilgi bulmamız lazım.
Se queremos consertar isto, precisamos descobrir mais sobre como e onde ele fez aquela arma.
- Nerede silahım?
- Onde está a minha pistola?
Sanırım cinayet silahının nerede olduğunu biliyorum.
Acho que eu sei onde está, a arma do crime.
- Finch, yedek silahım nerede?
Finch, onde está a arma de reserva?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135