Stevenson translate Portuguese
220 parallel translation
- Bay Stevenson şaka yapar.
- O Sr. Stevenson graceja.
Robert Louis Stevenson eserlerindeki gibi bir yelkenli.
Um veleiro, romances de Stevenson.
O Robert Louis Stevenson'ın'Herminston'un Çiti'.
Ele é o The Weir Of Herminston por Robert Louis Stevenson.
Doğru ama ben hatırlıyorum ki, Bay Logan, Joe Stevenson...
- É verdade. Mas lembro-me do Sr. Logan, do Joe Stevenson, do Burnheimer...
Harry de kim? - Harry Stevenson.
- Harry Stevenson.
Hep Stevenson'un yanında mı çalışıyordun?
E então? Trabalha só para o Stevenson ou quê?
- Dr. Stevenson burada. - Teşekkürler.
- Sr. Wells, o Dr. Stevenson chegou.
- O Stevenson'un çantası.
- É a maleta do Dr. Stevenson.
- John Leslie Stevenson. - St.
Stevenson, John Leslie Stevenson.
- Adı John Leslie Stevenson'dı.
Chama-se John Leslie Stevenson.
Boş konuşmalar için burada değilim, Stevenson.
Não vim aqui para conversar consigo, Stevenson.
Stevenson. O iyi mi? Özür dilerim.
Stevenson!
- John Leslie Stevenson.
- John Leslie Stevenson.
İngiliz, kendisi bir cerrahtır. Yaklaşık olarak 37 yaşlarında, sarı saçlı, temiz suratlı ve boyu yaklaşık 1.84 m.
Se chama John Leslie Stevenson, é inglês e é cirurgião... tem aproximadamente 37 anos... cabelo louro, bem cortado... mede cerca de 1.8O m de altura.
Size kızların ölümlerinden Dr.Stevenson'un sorumlu olduğunu söyleten sebep nedir?
Como sabe que o Dr. Stevenson... é responsável pela morte das duas raparigas?
Stevenson'ın peşine düşmek için Londra'dan gönderildim, sahte isimle seyahat ediyorum.
Fui enviado de Londres atrás da pista de John L. Stevenson. INFORME DA ALFÂNDEGA : DESCONHECIDO
İnanmak isterdim. Öyle olsaydı işim kolay olurdu. Bu yazı Amerikan Gümrüğünde John Leslie Stevenson'ın buraya geldiği hakkında herhangi bir kaydın olmadığını söylüyor.
Gostaria de acreditar, Sr. Holmes, o meu trabalho ficaria mais fácil... mas segundo esta informação da U.S. Customs, não há registo... de nenhum John Stevenson que tenha entrado no país... e segundo a British Customs, ninguém com esse nome saíu de Inglaterra... e também não existem provas de que um Sr. Holmes tenha entrado neste país.
Şimdi başka bir isim kullanıyor olabilir fakat onun nerede olduğunu bilmediğimizden, ona soru da soramayız. - Değil mi?
Claro que Stevenson pode ter usado outro nome... mas como não sabemos onde está, não podemos interrogá-lo, pois não?
Şiddet bulaşıcıdır. Kızamık gibi.
E Stevenson tinha razão numa coisa... a violência é contagiosa, como o sarampo.
- Stevenson!
- Stevenson!
Stevenson!
Stevenson!
Gelecek ay sıra McLean Stevenson'da. Robert Louis Stevenson'ı okuyacak. - "Define Adası", sanırım.
No próximo mês, McLean Stevenson... lerá algo de Robert Louis Stevenson.
- Stevenson.
Stevenson.
- Stevenson.
- O Stevenson.
George Stevenson isimli biri, seyyar çaydanlık keşfetmiş, pazarlama işinde yardım etmek üzere birini arıyor.
Um indivíduo chamado George Stevenson inventou uma chaleira que se move, precisa quem o ajude com o marketing.
Stevenson ise...
E o Stevenson encontra-se no...
Stevenson o kadar hoş ki, portakal sandığından raflarımı utandırıyor.
O Stevenson é tão bom que embaraça as minhas prateleiras de caixotes.
Stevenson'ları beğenmenize çok sevindik.
Satisfaz-nos saber que gostou tanto do Stevenson.
( sekreter ) Bay Stevenson San Fransisco'da.
O Sr. Stevenson de São Francisco.
Pek arkadaş canlısı değil. Değil mi, Stevenson?
Não é muito amigável, pois não, Stevenson?
Stevenson aşağıda ışıkları diziyor.
Tenho o Stevenson lá em baixo agora a tratar das luzes.
- Peki ya Stevenson?
- E o Stevenson?
Stevenson bir işi yarıda bıraktı ve parasını alamadı.
O Stevenson foi-se embora no meio do trabalho e não levou o pagamento.
Dallas'ta bir ay önce BM Elçisi Adlai Stevenson'a tükürülmüş ve vurulmuştu. Fransa'da De Gaulle'ün hayatına kast etmeye çalışmışlardı.
Um mês antes, o embaixador Adlai Stevenson tinha sido lá cuspido e agredido, tinha havido atentados ao Gen. De Gaulle...
Ben, Birleşik Devletler Gizli Servisinden Duane Stevenson.
Duane Stevenson dos Serviços Secretos dos Estados Unidos.
Robert Louis Stevenson tarafından imzalı.
Assinada pelo próprio Robert Louis Stevenson.
Robert Stevenson, ilk baskı!
Robert Stevenson, primeira edição!
Gerçek harika bir rock şov için, İngiltere'deki Knebworth veya Woodstock gibi, yapabileceğin yalnızca bir yer var, burası, Gösteri alanındaki Adlai Stevenson Anıt Park'ı.
Para montar um concerto de rock, como o de Knebworth, em Inglaterra, ou o de Woodstock, só existe um sítio possível, que é aqui, no campo de jogos do Adlai Stevenson Memorial Park.
Adlai Stevenson Park'ında büyük konser olacak.
Vai ser um grande concerto, no Adlai Stevenson Park.
Stevenson Park!
Stevenson Park! E prego a fundo!
Stevenson.
Stevenson.
Adım Laurel Stevenson... San Fernando vadisinde öğretmenim.
Sou Laurel Stevenson, sou professora em San Fernando Valley
- Hayır. - Bayan Stevenson'a... uyuyabileceğini sanmadığını söyledi... çünkü zaten uyumuştu.
Ela disse à Sra. Stevenson que não tinha sono... pois já tinha estado a dormir.
General Stevenson, keşke bu ziyarete daha çok hazırlanabilseydim, efendim.
General Stevenson, esperava ter mais tempo para preparar para esta visita, senhor.
Ben General Stevenson, bu da Senatör Conyers.
Sou o general Stevenson, Este é o Senador Conyers.
General Stevenson, biliyorsunuz.
General Stevenson, vocês conhecem.
Tereyağlı kurabiyenizin tadına baktım, Bayan Stevenson. Ve onun tereyağı olmadığına inanıyorum.
Eu provei os seus biscoitos de manteiga e sei muito bem que não são de manteiga.
Doktor Stevenson.
O Dr. Stevenson.
Adı John Leslie Stevenson.
- Rua Francisco.
Kesinlikle ve Stevenson tek bir konuda haklıydı.
Exactamente!
Ve omuzlarında yeşil bir kuş var. Kitabın Robert Louis Stevenson tarafından yazıldığından bahsetmiş miydim?
Já disse que o livro foi escrito por um tipo chamado Robert Louis Stevenson?