Superstar translate Portuguese
113 parallel translation
Şükürler olsun, Superstar Şükürler olsun Superstar
Hossana Superstar Hossana Superstar
İsa, Superstar
Jesus Cristo Superstar
Superstar
Superstar
Sanna, hosanna Hey, superstar
Sana oh, sana eh Superstar
Söyledikleri kişi olduğunu mu sanıyorsun
Superstar Julgas ser O que dizem que és?
ve tabi ki, kabul etmem gerekir ki benden çok daha iyi bir sihirbaz olan Irving,... gözlerimizin önünde bir süperstar'a.. dönüşmeye başlamak üzereydi.
E Irving que, devo admitir, é melhor mágico do que eu, tem ainda que se transformar, perante os nossos olhos num superstar.
Onlara annemin ruhanilik düşmanı, bir kadın olduğunu söyle, şimdi Süperstar Gece Kulübü'nde ve ben onun, bu gece tutuklanmasını istiyorum.
E conte-lhes tudo sobre de minha mãe. A inimiga da espiritualidade. Está no Superstar Nightclub, e quero que seja presa esta noite.
Bana işten bahsetme süperstar, ben de alın teri döküyorum.
Não me fale de trabalho, superstar. Trabalho pra viver.
Eski süperstar yeni şampiyonunu devirdi.
Sr. Jesus Cristo Superstar acabou de encontrar um novo campeão!
- O halde Süperstar süitimizi istiyorsunuz.
- Portanto, a suite Superstar.
- Süperstar süiti.
- A suite Superstar.
Süperstar süiti.
A melhor é a Superstar Suite.
Evet, Süperstar süiti.
É isso mesmo, a Superstar Suite.
Bay Acavano, siz zaten Süperstar süitinde kalıyorsunuz.
Mr. Acavano. Já está na Superstar Suite.
Eski süper star basitçe, yalnız kalmak istediğini söyledi.
A ex-superstar disse simplesmente, que deseja ficar sozinha.
Monarch'ın Superstar'ı mı?
Super estrela de Monarch, hein?
Superstar James Taylor'ı buraya getirttik. İyi olmanızı diliyor. Size çağdaş yetişkin müziğini çalacak.
Convencemos o astro James Taylor a vir aqui no controle... e tocar algumas de suas músicas contemporâneas de adulto.
"Jesus Christ Superstar" ı seyrettin mi?
Nunca ouviu "Jesus Cristo Superstar"?
Sonra diğeri, "Jesus Christ, Superstar!"
Ou outra saca só, "Jesus Christ, Superstar!"
Duyduğuma göre, okul sonu müsameresi için Howard Roberts, İsa rolüne bürünmek istiyormuş.
Ouvi dizer que, para a produção teatral da Primavera, o Howard Roberts pretende encenar o Jesus Christ Superstar.
Bitarafımı em, yıldız çocuk.
Lambe-me a rata, superstar.
Burada Süperstar İsa Mesih'ten bir şey olmamasına şaşırdım.
Surpreende-me que não haja aqui nada saído de Jesus Cristo Superstar.
Çok şükür, büyük usta... Çok şükür, büyük usta...
Hossana, Superstar.
İsa Mesih, büyük usta...
Jesus Cristo Superstar.
İsa Mesih, büyük usta...
Jesus Cristo Superstar.
Şükür, çok şükür, hey, büyük usta...
sana, ho, sana, hei. Superstar.
Şükür, çok şükür, hey, büyük usta...
sana, ho, sana, hei, Superstar.
Şükür, çok şükür, hey, büyük usta...
sana, ho, sana, Hei, Superstar.
İsa Mesih... Büyük Usta...
Jesus Cristo Superstar.
İsa Mesih... Büyük Usta...
Jesus Cristo Superstar?
İsa Mesih... Büyük Usta...
- Jesus Cristo Superstar.
Annen, süperstar olabilirdi.
A sua mãe poderia ter sido uma superstar.
Aslında, Jesus Christ Superstar'ın yeni versiyonunda başroldeyim.
De facto, estou a protagonizar uma reposição de Jesus Christ Superstar.
Jesus Christ Superstar'ın prömiyeri başlamak üzere.
A estreia de Jesus Christ Superstar está prestes a começar.
"Hip-hop yıldızı, yönetmen oldu. Redman hâlâ İncil destanı için kadın oyuncu arıyor."
Hip hop Superstar que virou director, o Redman... ainda continua á procura da actriz certa... para o papel principal do seu próximo épico bíblico.
Çünkü Martina bir superstar...
É a Martina. Ela é uma celebridade.
Tiger Woods da değilsin... Sen - sen bir superstar değilsin.
Não és o Tiger Woods, não és uma celebridade.
Hey, süper star. gergin misin?
Olá, superstar. Estás nervosa?
Seni tanıyor muyuz süper star?
Podemos reconhecer-te, superstar?
Başlayacak mısın süperstar?
Estou esperando, superstar. - Estou fazendo.
Ama hiçbir şey çıkmadı. Geçen yıl Jesus Christ Superstar'da korkunç deneyimlerimiz olmuştu.
Tivemos uma experiência terrível, o ano passado, ao encenar Jesus Christ Superstar.
Kaptan Dash Superstar ve onun küçük silahı burada.
O Capitão Dash Superstar está aqui com a sua pequena ferramenta.
- Süperstar, onu yakaladık.
- Superstar, caçamo-lo.
Uluslararası superstar gay Richard Hatch... yeni kitabının imza günü için geliyor.
A super-estrela GAY Internacional Richard Hatch, vem à cidade autografar o o seu livro novo.
"Süperstar" deyiverdi.
"Superstar."
Tamam o halde bırakıp gidiyorum güzel şey
Está bem, isso é o que irei fazer "superstar".
O superstar Om! Ve sen onu tanımadın?
Ele é Om a super estrela.
Bakın, işte geliyor, superstar Om Kapoor!
Olha, lá vem ele, a super estrela Om Kapoor.
Sonic Youth, The Carpenters'ın "Superstar" ını çalıyor.
São os Sonic Youth a tocar Superstar dos The Carpenters.
Çok şükür, büyük usta...
Hossana, Superstar.
Çok şükür, büyük usta...
Hossana Superstar.