Süre doldu translate Portuguese
283 parallel translation
Elbise hazır. Süre doldu.
O vestido está pronto.
Süre doldu.
Acabou-se o tempo.
Süre doldu.
Está na hora.
- Çok iyi. 20 dakikalık süre doldu sayılır.
Os 20 minutos estão a terminar.
Süre doldu!
Tempo.
Süre doldu.
Tempo, tempo.
- Süre doldu. - Kaldır onu.
Trata dele.
Süre doldu.
Chegou o momento.
Pekala, süre doldu.
Tempo esgotado.
- Üzgünüm, süre doldu.
- Sinto muito. Terminou o tempo.
Süre doldu.
Acabou o tempo.
- Süre doldu. Üzgünüm.
- Acabou o tempo.
Tanrım, süre doldu.
Deus, näo há mais tempo.
Bu kadar. Süre doldu.
Acabou o tempo.
Süre doldu.
Tempo.
Üzgünüm, süre doldu.
Desculpe, o tempo acabou.
Yani süre doldu.
Por isso, já acabou.
Süre doldu!
Pára aí!
Süre doldu.
Terminado.
Süre doldu!
Tempo!
Süre doldu, konuş şimdi...
Acabou o tempo. E agora?
Simpson, süre doldu.
Simpson, o tempo acabou.
Süre doldu.
Acabou o tempo!
- Süre doldu, Little!
- Tempo está em cima, Pequeno!
- Süre doldu, lavuk!
Acabou-se o tempo, cabrão!
Evet beyler. Süre doldu.
Muito bem, rapazes.
Bayan, süre doldu.
Senhorita, acabou o tempo.
- Süre doldu, 58 saniye.
- O tempo acabou, 58 segundos.
Süre doldu!
Acabou o jogo!
Süre doldu. Kalemleri bırakın.
Terminou o tempo.
Süre doldu, Eddie.
Acabou o tempo, Eddie.
- Süre doldu.
- O tempo terminou.
Süre doldu, korkarım.
Acabou o seu tempo. Conseguiu o que queria?
Neyse, süre doldu.
Ainda bem que acabou a sessão.
Süre doldu kalkın, elma kimde?
- Tirem as mãos daí. - Consegui!
- Atley. - Süre doldu Atley.
- O tempo acabou, Atley.
İlk seans için süre doldu.
A primeira sessão terminou.
Stilistler, süre doldu.
Estilistas... acabou o tempo.
Toplantım var. Süre doldu Peter.
Acabou-se o tempo, Peter.
3 saniye içerisinde bir Süre doldu.
Em 3 microts. Um. É agora!
Verilen süre doldu.
Esse prazo já expirou.
- Süre doldu.
- Acabou.
Süre doldu.
Tempo!
Kısa süre sonra İskoçya İskoç doldu.
Depressa a Escócia ficou cheia de escoceses.
Kaburgalarına çalış, tamam mı? - Pekâlâ. Süre doldu.
Faltam segundos, faltam segundos.
Süre 10 saat önce doldu, değil mi?
O prazo acabou há 10 horas, certo?
Hey, süre doldu.
- Acabou o tempo! - Sim.
- Süre doldu.
- Acabou o tempo.
Efendim, süre doldu.
Senhor, o prazo terminou.
Süre doldu!
Acabou o tempo!
Malesef ki, bu süre doldu. Vulcanlar bunu nasıl karşılıyor?
Felizmente, saíram todos a tempo.