Tanıyamadım translate Portuguese
639 parallel translation
- Affedersiniz, ama sizi tanıyamadım.
- Lamento, mas não o reconheço.
Oğlan da, Tanrım, tanıyamadım, kocaman olmuş.
E o rapaz... mal o reconheci. Cresceu tanto.
Az evvel sizi tanıyamadım.
Não a reconheci.
- Vallahi! İlk bakışta onu tanıyamadım.
- Céus, não a princípio não a reconheci.
Sizi tanıyamadım.
Nem vos reconheço.
Onları tanıyamadım.
Nem os reconheço.
Pardon, sizi tanıyamadım.
Desculpe, não o reconheci.
Birden sesini tanıyamadım.
Só não reconhecia a sua voz no principio.
Hayatım, bir an için seni tanıyamadım.
Por um momento, não te reconheci.
- Kusura bakmayın, sizi tanıyamadım Çavuş.
- Desculpe, sargento. - Quantos policiais tem aqui?
Bu halinizle sizi tanıyamadım ama tanıştığımıza memnun oldum.
Não parece você com essa fatiota, mas fico feliz por o conhecer.
Özür dilerim Bay Bob. Sizi tanıyamadım.
Desculpe Sr. Bob, não o reconheci.
Seni peruğun yokken tanıyamadım.
Eu não o reconheci sem a peruca.
Seni ben bile tanıyamadım.
Nem eu o reconheci.
Seni tanıyamadım.
Não te reconheci.
Seni tanıyamadım.
Não a reconheci.
Ah, Bayan Hartong, Sizi tanıyamadım.
Sra. Hartong, não a reconheci.
- Sizi tanıyamadım.
- Nem o reconheci.
Hayır, onu tanıyamadım.
Não, não o reconheci.
- Patronun. - Sesinizi tanıyamadım Bay Webster.
Desculpe, Sr. Webster.
Özür dilerim, sizi tanıyamadım, Komutan.
DescuIpe-me... não o reconheci, General.
Oh, özür dilerim, efendim Sizi tanıyamadım.
Desculpe, senhor. Não o reconheci.
Ve ben onu tanıyamadım Gazeteler onca zaman Paolo Maltese'den bahsederken bile
E eu não o reconheci se a toda hora em nossos jornais, eles falam acerca de Paulo Maltese.
Onu pek tanıyamadım.
Mal o conheci.
Louisa'yı henüz tanıyamadım.
Quanto à Louisa, ainda não sei.
Seni tanıyamadım.
Não te reconheço.
Seni tanıyamadım.
Nem a reconheci.
Seni tanıyamadım, Ben.
Eu não sabia, que era você.
Seni tanıyamadım.
Não posso imaginar voce fora.
Hayır, tanıyamadım.
- Não, não faço ideia.
Merhaba, anne. ilk anda sesini tanıyamadım.
Olá, mãe. A ligação está má.
- Frank, seni tanıyamadım!
- Frank, não te reconheci!
- Çok uzaktaydı, tanıyamadım. - Geri döndüğünü gördünüz mü?
Não a viu voltar?
Dondurmalı sütün olmadan tanıyamadım.
Não o reconheci sem o batido.
Ses aksanı olmayan bir adama aitti. Değiştirilmişti. Tanıyamadım.
Era uma voz de homem, sem sotaque, distorcida electronicamente.
Sizi tanıyamadığım için beni bağışlayın, Dr. Blood.
Desculpe não o ter reconhecido, Dr. Blood.
Benim Dr. Edwardes olmadığımı, sesimi tanıyamadığını.
Que não reconheceu a minha voz, que eu não era o Dr. Edwardes.
Pearl, seni tanıyamadığım için özür dilerim.
Peço desculpa por não te ter reconhecido, Pearl.
Duke, Bob'u hatırlarsın, yoksa tanıyamadın mı?
Duke, lembras-te do Bob ou não o reconheces?
Tutuklayın onu! Onu tanıyamadınız mı?
Prendam-no, não o reconhecem?
yaklaşık 5 yıl. sizi daha çabuk tanıyamadığım için affedin... fakat sizi son gördüğümde bir çocuktunuz, nasıl da büyümüşsünüz.
Desculpe não tê-lo reconhecido logo mas você era apenas um rapaz e agora é um homem.
Prenses Yuki'yi tanıyamadınız mı?
Não reconhecem a vossa princesa Yuki?
Sinyor Bovie, üzgünüm, ben sizi tanıyamadım.
- Não o reconheci.
Tanıyamadın mı, Tommy?
Não me reconheces, Tommy?
Seni tanıyamadım.
Não vos tinha reconhecido.
Kızını tanıyamadın mı!
Sou a tua filha.
Sizi tanıyamadım.
Não o reconheço.
Bizi nasıl tanıyamadı, anlayamadım.
Não entendo como não nos reconheceu.
On dakika önce tanıyamadığım bu meşhur avukat da kimmiş?
Quem é esse litigante do qual nunca havia ouvido falar?
Tanıyamadın mı?
Não me reconheceste?
Evet, bir de tanıyamadığım bir bayanı gördüm, koridorun sonundaki lavaboya doğru gitti.
Houve uma dama que abriu a porta, mas não sei qual, e caminhou para o banheiro no final do corredor.