English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Temel olarak

Temel olarak translate Portuguese

660 parallel translation
En azından temel olarak.
Os dois basicamente...
Temel olarak, çok güzel bir kızsın demek.
Em primeiro lugar, quer dizer que és uma rapariga muito linda.
Temel olarak, belli bir durumda olduğunuzu farz ediyorsunuz.
Identificar-se com uma situação.
Temel olarak nitrojen ve gliserin. Her neyse, gerçekten onu keşfetme istediğimden emin değilim.
De qualquer maneira, não tenho a certeza de querer descobrir.
Temel olarak...
Basicamente...
Odalar temel olarak birbirinin aynısı.
Todavia, os quartos são quase todos iguais.
Temel olarak evet ama durum sizinkinden biraz farklı.
Agora entendo. O seu advogado também quer levar o Raglan a tribunal?
Bir tür balığın kesesi gibi ya da devenin hörgücü gibi. Temel olarak bir benzin tankı.
Encontrei uma espécie de cavidade carnosa, já vazia... entre os omoplatas dos pequenos ombros.
Bu arada, Dünya'daki bütün organizmalar temel olarak bu malzemelerden meydana gelmiştir.
A propósito, todos os organismos na Terra são feitos, essencialmente dessa matéria.
Ve temel olarak doğru tanımlardır.
E as suas conclusões eram basicamente correctas.
Ürünlerimiz temel olarak kadınları ilgilendiriyor.
A nossa produçäo interessa sobretudo às mulheres.
Temel olarak yüksek randımanlı filtreleme ve hava dolaşım sistemidir.
Basicamente, trata-se de um filtro de grande eficácia e um sistema de troca de calor.
Ateş ve buz gibi, temel olarak. Benim gruptaki rolüm bunların tam ortasında, ılık su gibi, bir bakıma.
São como o fogo e o gelo, basicamente... e eu sinto que o meu papel na banda é estar no meio deles... como água morna, em certo sentido.
Temel olarak bu prototipin, öğrenmeye ve sonra orduya öğretebileceği her şeyi öğretmeye programlanmış bir versiyonuna ihtiyaç duyuyoruz. Korkusuz, teknik becerisi olan, yıkıcı bir asker.
Precisamos de um protótipo adulto, programado para aprender, e a quem se ensinará o que o Exército pode ensinar a um soldado devastador.
Temel olarak insanlar koruma karşılığında hükümet için tanıklık ederler.
Basicamente as pessoas testemunham em troca de protecção.
Ama temel olarak, Evet.
Mas basicamente, sim.
Temel olarak şöyle diyor... Sahip olduğum her şey, arabalar, evler, şirketler... bir gün hiçbirine sahip olamazsın.
Basicamente, diz que... tudo o que possuo, os carros, as casas, o negócio, um dia, tudo isso não será seu.
Temel olarak?
Primitiva?
Temel olarak portakal suyuyla harmanlanmış marmelat.
Basicamente, doce com sumo de laranja.
Ve temel olarak sen de.
E, basicamente, tu também és.
Temel olarak, bu bodrumu önümüzdeki Perşembeye kadar çalışılabilir bir yer yapmalıyız.
Basicamente, precisamos de ter esta cave a funcionar na próxima... quinta-feira.
Mankafa temel olarak doğru söylüyor.
O "básico" está praticamente correcto.
Temel olarak hepimiz biraz böyleyiz, bir tür alışveriş bu.
Basicamente, é o que fazemos, mais coisa menos coisa.
- Evet, temel olarak...
- Sim, basicamente.
Bak. Belki her küçük heceyi söylemedim, ama temel olarak söyledim, evet.
Se calhar não disse com todas as silabazinhas...
Temel olarak hayat iyi düzeydeydi.
Básicamente, a vida era boa.
Temel olarak bu nehirlerin ve göllerin yeraltı sistemi. Ama yeraltı yatağının altındaki ısı 46 derece... yaz sıcağında bile.
Basicamente, é um sistema subterrâneo de rios e lagos mas a temperatura no lençol de água é de 8 graus mesmo no pico do Verão.
temel olarak, yavaş ve güçsüz.
Basicamente, ele é lento e tu não tens força.
Temel olarak, bir makinayı sadece beyazlar için kullanacaksın. Diğer bir makineyi ise renkliler için. Üçüncü bir makine ise hassas yıkamalar için.
Deves usar uma máquina para a roupa branca, uma máquina diferente para a roupa colorida, e uma terceira para a roupa... delicada, que seriam os teus sutiãs... e as tuas peças íntimas.
Dış kısmı temel olarak gaz halindeki hidrojen ve helyumdan oluşuyor ve içerideki buz kabuğu çevreliyor.
A casca externa é composta primeiramente de gases hidrogênio e hélio, envolvendo uma capa gelada.
Temel olarak fortanium ve bilinmeyen bazı maddelerden oluşuyor.
É composto primariamente de fortanium e diversos materiais desconhecidos.
Bu bileşik, temel olarak önceki suçluların birinin parmağında bulunan kalıntıların yapısıyla aynı.
Esse composto, na sua base, é semelhante à substância analisada anteriormente no dedo de um criminoso.
Temel olarak, işe alınma konularında kesin bir başarısızlık gösterdiğim için.
Não consegui atingir os objectivos para os quais fui contratada.
Temel olarak bakterisel bir sürecin 452 ayrı şekilde tanımlanması?
452 formas de classificar o que é basicamente um processo bacteriano?
ve bizler, temel olarak, moleküllerden ibaretiz.
Já que somos todos basicamente apenas uma massa de moléculas...
Ve temel olarak birini kovmak için haklı olduklarını... göstemek için aldılar, çünkü dışarı çıkıp bunu söyleyemiyorlar, değil mi? Hayır, hayır.
Para terem as costas quentes quando despedirem pessoal, porque não podiam despedir ninguém de outra maneira?
İnsan kalbine etki etmesi garantili beş temel sefalet tiplemesi ve insanı o doğal olmayan ruh haline itip parasından gönüllü olarak ayrılmaya teşvik ederler.
São os cinco tipo básicos de miséria capazes de comover o coração humano. Ao vê-los, o homem sente-se de tal forma incomodado que fica disposto a dar o seu dinheiro.
Temel malzeme olarak kötü biri olmayabilirsiniz.
Como material básico, poderá não ser mau.
İlk olarak... temel beyincik fonksiyonlarının nörolojik uygulamasını, sizlere sunmak istiyorum.
Primeiro devo oferecer à vossa consideração uma demonstração neurológica das funções cerebrais primárias.
Bu gördükleriniz otomobil dedikleri temel taşımacılık için, içten yanmalı motor olarak bilinen ilkel bir güç kaynağı kullanan bir araç.
Estes são chamados automóveis. Eles são o principal meio de transporte. Primitivas maquinas movidas pelo que chamam motores a combustão
Ve beşinci temel şekil mistik olarak Kosmos'la bağdaştırıldı.
E assim o quinto sólido, estava misticamente associado com o Cosmos.
# Bu dürtü, dört temel... #... davranış biçimi olarak dışa vurulacaktır. # 1
E este impulso vai exprimir-se em quatro comportamentos básicos.
- Temel olarak.
- Basicamente.
Temel olarak.
Basicamente.
- Temel olarak domuz eti suyu.
Basicamente, é a água de cozer o bacon.
Ayrıca, şirketin ve her bir bireyin sahip olduğu koşullar ve ruh hali ve insanların kişisel olarak katlandıkları şeyler de bir filmin temel faktörlerindendir.
as condições e o ambiente da companhia e de cada indivíduo e da experiência pessoal de cada um são também um dos elementos primordiais do filme.
Kraliyet Topluluğu Sekreterine, dersimin adının Darwin'in Temel Hatası olarak belirlediğim bilgisini iletebilrsiniz.
Pode informar o Secretário da Royal Society que escolhi para a minha próxima aula o seguinte título : "O Erro Basilar de Darwin".
Geliştirmelerin için temel kaynak olarak... prototip motoru da içeren bir inşa programı yaptığın için... bir kez daha iltifat etmek üzereydim.
Pensava voltar a lhe felicitar, Comandante, por criar um programa holográfico do protótipo dos motores e ter uma referência permanente para suas modificações.
Sevgi gösterisi olarak kürkünün ritmik okşanmasında çıkardığın... temel zevk güdülerini karşılayan... kedi iletişimin eşsiz bir gelişimi olan... ses titreşimlerin büyülüyor içten beni.
Contribuem para sua capacidade de caça e a suas defesas naturais. Intrigam-me suas oscilações subvocais, Um desenvolvimento singular na comunicação felina
Hayır, avukatı olarak temel şartlardan önce ben tatmin olmalıyım.
Não, como sou advogada... primeiro deveria mostrar-me os parâmetros gerais.
Temel bilimlerde birinci sınıf öğrencisi olarak iki yıl önce buraya geldim.
Eu vim para cá há dois anos atrás... como uma iniciante no curso de arte moderna.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]