Teğmen manion translate Portuguese
44 parallel translation
- Teğmen Manion.
- Tenente Manion?
Teğmen Manion, davanı alacağım.
Vou aceitar o seu processo.
Teğmen Manion'u dışarıda durduran sizdiniz.
Foi a pessoa que impediu a entrada do Tenente Manion.
Teğmen Manion'un karısını tanır mısın?
Conhece a mulher do Tenente Manion?
Ben Paul Biegler, Teğmen Manion'un avukatıyım.
Sou o Paul Biegler, advogado do Tenente Manion.
Peki Teğmen Manion'un karısının başına gelenleri nasıl açıklıyorsunuz?
Sendo verdade, como explica o que se passou com a mulher do Tenente Manion?
Teğmen Manion'un karısı.
Da mulher do Tenente Manion.
Teğmen Manion içeri girdiğinde kapının yanında bir masadaydım.
Estava numa mesa junto à porta quando o Tenente Manion entrou.
Teğmen Manion bara girdiğinde, hali nasıldı?
Como lhe pareceu o Tenente Manion quando entrou no bar?
Teğmen Manion bardan çıktığında siz ne yaptınız?
O que fez, quando o Tenente Manion saiu do bar?
- Teğmen Manion'un karısı... Laura Manion'u o gece barda gördünüz mü?
- Viu a Laura Manion, mulher do Tenente Manion, no bar, nessa noite?
Teğmen Manion'un halini sorduğunda... savcı beyi gayet iyi anlamıştınız.
Compreendeu a acusação, quando lhe perguntou sobre o aspecto do Tenente Manion.
Ne kadar zaman sonra Teğmen Manion içeri girdi?
Quanto tempo passou até o Tenente Manion entrar?
- Teğmen Manion'u gördünüz mü?
- a noite em que Barney Quill foi morto?
Teğmen Manion'u... nasıl ve ne zaman gördüğünüzü bize söyler misiniz?
Pode dizer ao tribunal... como e quando viu o Tenente Manion?
Kapıyı açtım, Teğmen Manion karşımda duruyordu.
Fui à porta e ali estava o Tenente Manion.
Onu tutuklamanızı istediğinde Teğmen Manion ne haldeydi?
Como é que o Tenente Manion lhe pareceu quando pediu que o prendesse?
Bay Lemon. Teğmen Manion'un sizi uyandırıp teslim olduğu gece... daha önce de uyandınız mı?
Sr. Lemon, na noite em que o Tenente Manion o acordou e se entregou, tinha sido acordado antes?
Teğmen Manion ve karısı.
O Tenente Manion e a mulher.
Teğmen Manion size ne dedi?
Que foi que o Tenente Manion lhe disse?
Teğmen Manion bunu nasıl karşıladı?
Como é que o Tenente Manion reagiu a esta informação?
Teğmen Manion'u o gece Iron City'deki cezaevine mi götürdünüz?
Nessa noite, levou o Tenente Manion para a cadeia de Iron City?
Bütün bunlar olurken, karavanda, arabayla Iron City'ye giderken... Teğmen Manion nasıl görünüyordu?
Durante todo esse tempo, na caravana e no trajecto até Iron City, como estava o Tenente Manion?
Verdiğiniz ifadeye göre Teğmen Manion, size Barney Quill'i... karısıyla arasında bir sorun çıktığını öğrenince vurduğunu söylemiş.
Declarou que o Tenente Manion lhe disse ter morto o Barney Quill... depois de saber que a mulher tivera problemas com ele.
Teğmen Manion aynen "bir sorun" tabirini mi kullanmıştı?
Foi esta a palavra que o Tenente Manion empregou : "problemas"?
Teğmen Manion'un karısının yaşadığı sorunu tarif etmek için gerçekte kullandığı sözleri... bize söyler misiniz?
Pode dizer ao tribunal que palavras o Tenente Manion empregou... para descrever o problema que a mulher teve?
Teğmen Manion, Barney Quill'i neden öldürdü?
Porque o Tenente Manion matou o Barney Quill?
Karısıyla Barney Quill arasındaki sorunu Teğmen Manion'un... nasıl nitelendirdiğini söyleyin.
Diga ao tribunal como o Tenente Manion descreveu o problema... que a mulher teve com Barney Quill.
Teğmen Manion'un size tecavüz hakkında neler anlattığını hatırlıyor musunuz?
Consegue lembrar-se do que ele lhe disse sobre a violação?
Teğmen Manion'la evlenmek için mi ilk kocanızdan boşandınız?
Divorciou-se dele para casar com o Tenente Manion?
Boşandıktan ne kadar sonra Teğmen Manion'la evlendiniz?
Quanto tempo após o divórcio casou com o Tenente Manion?
O halde eğer ilişkiniz yıldırım aşkı değilse... Teğmen Manion'u boşanmadan önce tanıyor olmalısınız.
Então, a não ser que tenha sido um namoro curtíssimo, deve ter conhecido o Tenente Manion antes do divórcio.
Teğmen Manion ifadesinde düşüncelerini belirtti.
O Tenente Manion já declarou o que tinha pensado.
Bir asker olan Teğmen Manion'un da... hemen eyleme geçmesi son derece doğal.
No caso do Tenente Manion, um soldado, é muito natural que ele tivesse optado pela acção.
Sanık Teğmen Manion'u tanıyor musunuz?
Conhece o réu, o Tenente Manion?
Teğmen Manion'un duruşma hakkında neler dediğini söyler misiniz?
Pode dizer ao tribunal o que ele disse sobre o julgamento?
Teğmen Manion'un ne dediğinden emin misiniz?
Tem a certeza que o Tenente Manion disse :
- Teğmen Manion başka bir şey dedi mi?
- O tenente disse mais alguma coisa?
O ve o öteki savcı bizi büroya götürüp... Teğmen Manion hakkında sorular sordular.
Ele e o outro advogado levaram-nos ao gabinete... e fizeram-nos perguntas sobre o Tenente Manion.
Şimdi Teğmen Manion'u tekrar kürsüye davet edeceğim.
Volto a chamar já o Tenente Manion.
Sanırım Teğmen Manion'u arıyorsunuz, değil mi?
Está a procura do Tenente Manion, não Está?
İmza istersen seni vurdururum, Teğmen Manion.
Peça-lhe um autógrafo, Tenente Manion, e mando fuzilá-la.
Teğmen Manion, değil mi?
- Tenente Manion, não é?
teğmen 1876
tegmen 17
teğmen uhura 34
teğmen dan 16
teğmen kim 62
teğmen ro 16
teğmen o 20
teğmenim 228
teğmen columbo 19
teğmen starbuck 17
tegmen 17
teğmen uhura 34
teğmen dan 16
teğmen kim 62
teğmen ro 16
teğmen o 20
teğmenim 228
teğmen columbo 19
teğmen starbuck 17