Thorne translate Portuguese
630 parallel translation
- Günaydın Bay Thorne.
Bom dia, Sr. Thorne.
- Thorne etmiş.
Mas o Thorne notou.
Thorne her zaman işini bilir.
Aquele tipo só pega o melhor.
- Küçük bir kasaba. - Adım Thorne.
- Que fim de mundo.
Sizinle açık konuşabilirim Bay Thorne. İlk başta buraya gelmek istememiştim.
Faço questão de ser franco... opus-me a esta pequena cidade desde o início.
- Merhaba Thorne. SAHİL POSTA ARABASI ŞİRKETİ
Olá, Thorne.
- Lütfen Thorne, çok yorgunum.
Por favor, Thorne, eu estou cansada.
Thorne, beni bayanla tanıştırmayacak mısın?
Thorne, não me vai apresentar a senhorita?
Thorne mu?
Cody?
Büyük bir adamsın Bay Thorne.
É um homem forte, Sr. Thorne.
Thorne gizli bilgiyi öğrendi.
Thorne, tem informação confidencial.
Thorne ile mi evleneceksin?
É pelo Thorne?
Kızmanız yersiz Bay Thorne. Adam kendi karısını ziyaret etti.
É inútil ficar quebrando a cabeça... só porque o homem veio visitar a própria esposa.
Güneşin batmasını Bay Thorne.
Espere só o sol se pôr.
Tanrı aşkına Thorne tamamen kontrolden çıkmadan bu serserileri durdurmamıza yardım et.
Vamos conter esta gente... antes que provoque uma calamidade.
Thorne ile aramdakileri öğrenmen...
O facto de você ter tomado conhecimento.
Hamer Thorne'a uzun bir süre çok yakındım.
Eu fui amiga íntima de Thorne até há pouco.
Seni daha önce silah taşırken görmemiştim Thorne.
Eu nunca o vi armado, Thorne.
Hayır Thorne, hayır.
Não, Thorne, não!
Thorne, seni salak.
Thorne, seu idiota!
Bu, Thorne, biliyorum.
Tenho certeza que é o Thorne.
Thorne burada durmuş olamaz.
Thorne não ficaria parado.
Başkan, Yargıç Richard Thorne.
O juiz Richard Thorne, preside.
Haziranda, General Thorne'un komutasındaki güneydoğu İngiltere'ye gittiğimi hatırlıyorum.
Lembro-me de ir à parte sudeste da Inglaterra em Junho onde o General Thorne comandava,
Bir arkadaşıma danıştım Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Kip Thorne'a sordum.
Assim perguntei a um amigo, Kip Thorne do Instituto Tecnológico de Califórnia.
Kip Thorne ve iş arkadaşları bu tarz bir zaman yolculuğunun mümkün olduğunu onayladı.
Kip Thorne e os seus colegas mais tarde demonstraram, e assim parecia, que a viagem no tempo desta maneira era possível.
Bu insanlar benim konuklarım, fakat siz davetsiz bir misafirsiniz, Bay Thorn.
Estas pessoas são minhas convidadas, mas o senhor está a invadir propriedade alheia, Sr. Thorne.
Baba, Thorn'un bunu kasten yaptığına inanmıyorum.
Mas, pai, não posso crer que o Thorne faria...
Daha dün, nalbant Bay Thorn Doktor'un topraklarında kamp kuran çingenelerin hırsızlık yapmalarından dolayı onunla hiç hoş olmayan bir tecrübe yaşadı.
Ainda ontem o Sr. Thorne, o ferreiro, teve um incidente muito desagradável com o Doutor por causa daqueles ciganos ladrões que estão acampados na propriedade.
Ama hikaye daha bitmedi, Doktor Bay Thorn'u kontrol edilemez bir sinir buhranı sonunda nehre fırlatmış.
Diz-se que o Doutor atirou o Sr. Thorne ao riacho num ataque de fúria incontrolável.
Ve Bay Thorn hiç de ufak tefek bir adam değildir.
E o Thorne não é um homem pequeno.
- Sağ olun, Bay Thorne. Teşekkür ederim.
Obrigado pela ajuda, Sr. Thorne.
Tek yapmanız gereken, bu bardağı Thorne'un evine götürüp kan şekerini ölçmek için Ulusal Sağlık Kurumu'ndan geldiğinizi söylemek.
Tem que levar este frasco, ir à casa de Thorne e dizer-lhe que são da Saúde Pública, e que querem ver se ele tem açúcar no sangue.
- Thorne hâlâ peşinde mi?
Thorne continua a chatear-te?
- Evet, Thorne Mick adında bir mağara adamı ve tüm basketbol takımı.
Sim. Thorne, um troglodita chamado Nick e toda a equipa de baquetebol.
Diğerleri için kendi kuyunu kendi kazdın ama şu Thorne işi benim hatam.
Foste tu mesmo que arranjaste problemas com os outros, mas com o Thorne é culpa minha.
Ama nedense, Rusty Thorne ona kafayı takmıştı. Ne denersek deneyelim, onu uzaklaştıramadık.
Por alguma razão, Thorne também andava atrás dela e não nos deixava em paz.
Ama bugün bile, o gece kimin daha çok korktuğunu bilmiyorum. İhtiyar Rusty Thorne mı?
Mas até agora... não sei quem tinha mais medo desta noite, se o Thorne... ou eu.
Thorne motoru çalıştırdı.
O Throne ligou o motor.
İyi akşamlar, Bay Thorne.
- Boa noite, senhor.
Günaydın, Bay Thorne.
Bom dia, senhor.
Yürü, Chris. Thorne, Yüce İsa aşkına, yürü. Yürü, adamım.
Vai Chris, acelera, por amor de Deus, vai homem.
Sizinki zaten var, Bay Thorne. Teşekkürler, teşekkürler.
A sua já tenho, Sr. Thorne.
Christopher Lawrence Thorne kim?
- Quem responde por Christopher Thorne?
Thorne Finansal Yayıncılık, Water Street, New York.
- Thorne, de Wall Street.
Siz de...
- Sou Thorne.
Thorne.
Thorne.
Beni başından beri kandırmışsın.
Você iludiu-me, Thorne.
Selâm, Bay Thorne. Nasılsınız efendim?
Olá, Sr. Thorne.
Thorne!
- E não tentes... - Thorne.
Chris Thorne.
- Chris Thorne.